Devam etmelisin traducir francés
559 traducción paralela
"Ben polisi atlatana dek devam etmelisin."
"Tu dois continuer... jusqu'à ce que je réussisse à semer ce flic".
- İşine devam etmelisin.
- Tu dois continuer ton travail!
Dindarlık dediğin zalimliğinle acı çektirmeye devam etmelisin.
Vous préférez me tourmenter tout en pensant agir pieusement.
Ama şu an içindesin, ve devam etmelisin.
Mais maintenant que tu es dedans, tu devrais aller...
- Buradan itibaren yalnız devam etmelisin.
Continuez seule.
Yaşamaya devam etmelisin.
Tu as la vie devant toi maintenant.
Devam etmelisin.
Il faut continuer.
Ve sen de bunu elde etmek için devam etmelisin, Frank.
Aidez-moi à gagner, Frank.
Sonraki büyük elde, artırarak seni çekilmeye zorlayacaklar. Ama sen devam etmelisin.
Au prochain pot qu'ils montent gros, faut que tu les suives.
O zaman İsa için dua etmeye devam etmelisin,
Il faut prier encore.
Sen rolüne devam etmelisin.
Il ne fallait rien dire.
Ama diğer dokuz maddeyi, barışı sağlamak ve korumak adına onaylayacağım. Çünkü biliyorum ki sen kral olarak kalmaya devam etmelisin. Ne olursa olsun...
Mais j'accepterai les neuf autres articles en esprit de conciliation et parce que je sais que vous devez rester le Roi envers et contre tout, hors l'honneur de Dieu.
Denemeye devam etmelisin.
- Continue d'essayer.
Eğer yolun ortasından yürü diyorsan ne olursa olsun yoluna devam etmelisin.
S'il faut marcher au milieu, un bus ou un tank ne devrait pas nous faire dévier.
Bunun için çok çalışmaya devam etmelisin.
Il faut travailler dur pour cela.
Bunu hatırlamaya devam etmelisin, Kaptan.
Continuez à vous en souvenir, capitaine.
Ayağı kalkmaya devam etmelisin, çünkü kalkmazsan, adi insanlar senin üzerine toprak atmaya devam eder.
Il faut que je me lève, sinon je vais crever ici!
- Devam etmelisin. - Tek umudum sensin, Florence.
Il faut partir!
İptal sigortalarına erişmek için iki saatimiz kalmış ve sen de patronunun işini yapmaya devam etmelisin, öyle mi?
2 heures pour atteindre le mécanisme de mise à feu et tu dois continuer comme si de rien n'était.
Geyşanın yerine devam etmelisin.
Ne t'arrête pas!
Ve yoluna devam etmelisin.
Mais tu dois aller de l'avant.
Sen de inkâr etmeye devam etmelisin.
- Il faut nier.
Bu yüzden hemen o yataktan çikmali, ve isine devam etmelisin.
Voilà pourquoi tu dois en faire d'autres.
İyi iş çıkardın ama böyle devam etmelisin.
Tu as bien bossé, mais faut continuer.
Denemeye devam etmelisin.
Tu dois persévérer.
- Üniversiteye devam etmelisin.
Tu dois aller étudier à l'université.
Belki de yola devam etmelisin. Sen ne...
Vous devriez avancer.
Yaban çiçekleri dengesizdir, bu yüzden kavurmaya devam etmelisin.
Les fleurs sauvages sont instables, il faut recommencer.
Gombo! Yol burada ikiye ayrılıyor. Kente gitmek için, düz devam etmelisin.
Gombo, la route se sépare ici!
Uh-oh. Devam etmelisin, Alice.
Tu dois continuer à avancer.
Oyuna devam etmelisin.
Il faut que tu y ailles.
Yaşamaya devam etmelisin diyor.
Il dit que je dois le laisser partir.
Onu gerçekten seviyorsan sevmeye devam etmelisin.
Si vous l'aimez vraiment... Continuez donc de l'aimer.
Bana söylediğin gibi, ne olursa olsun şarkı söylemeye devam etmelisin!
Je serai toujours le roi et toi ma concubine! Pourquoi la concubine doit-elle mourir?
Peki sorun ne? Hayatına devam etmelisin. Sen de onlar da hayatlarını yeniden kurmalılar.
Emma, vous devez avancer, réparer votre vie.
Çalışmaya devam etmelisin.
- Il faut persévérer.
Testlere devam etmelisin.
- Il a raison. Vous auriez dû continuer.
Devam etmelisin.
Ubi, tu dois continuer.
Aynı şekilde davranmaya devam etmelisin.
Tu agiras normalement!
Yazamaya devam etmelisin.
Continue à écrire.
Devam etmelisin.
Vous devez continuer.
- Sen yaptığın işe devam etmelisin.
- Faut faire comme tu sens.
Ama bu yola beraber devam edeceksek, bu yazı yalnız geçirmeme müsaade etmelisin.
Mais si nous devons continuer ensemble, tu dois me laisser seule cet été.
- devam etmelisin istersen bir köpek gibi inleyebilirsin ama bunun birliğine bir faydası olmaz.
mais ça ne nous ramènera pas à Fort Reunion.
Kabul etmelisin ki bu temel kabuller olmadan benim burada eğitime devam etmemin bir anlamı kalmıyor.
Sans ces convictions, il est inutile que je reste au séminaire.
Devam etmelisin. Yapamıyorum. - Çok korkunç.
Dès qu'on les déchargeait, mais c'était déjà le cas quand on les chargeait à Varsovie ou ailleurs, les gens étaient rossés.
Devam etmelisin.
Monte dans la voiture.
Aynı nezaketimin devamı için kendine çok dikkat etmelisin.
Ayez soin de faire preuve de la même courtoisie à mon égard.
Korkmaya devam etmelisin.
Tu devrais encore avoir peur.
Denemeye devam etmelisin.
Persistez.
Devam etmelisin, dostum.
Quand faut y aller...
etmelisin 16
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edelim mi 59
devam edin 1943
devam edeyim mi 59
devam edebilirsin 25