Durduk traducir francés
1,328 traducción paralela
İlk bakımı 25.000 km.'de. Durduk yere bozulmaz.
Il ne peut pas encore y avoir de problèmes.
Tüm gece seni aradık durduk.
On vous a cherché toute la nuit.
- Durduk yere sarımsağı ekstra malzeme sayamaz. Beş yıldır aramızda geçenlerden sonra olmaz.
On ne décide pas tout à coup que l'ail est en sus sur les pizzas.
Kadının teki beni otobüsten itti, tamamen durduk yere.
Une femme m'a poussé hors du bus. Sans raison.
Demek ki onun evinin durduk yerde akan bir sifonu yokmuş. Ve büyük bir neden yüzünden evden ayrılan bir sevgilisi de.
Mais elle n'avait pas de chasse d'eau qui coulait sans raison et de fiancé qui déménageait pour une grande raison.
Biz bu işten uzak durduk çünkü yutabileceğimizden büyük lokma çiğnemeyiz,... genellikle.
Il faut rester modéré pour garder l'avantage sur eux.
Ve bu adi, iğrenç adam için Yves'i... araştırıp durduk.
Et qu'on retrouve Yves pour ce rat, encore une fois.
- Niye durduk?
- Pourquoi nous sommes-nous arrêtés?
- Benzin almak için Kapatan Spaulding'in yerinde durduk, Ruggsville'in dışında bir yerde.
On s'est arrêtés pour faire le plein chez un certain "Capitaine Spaulding", près de Ruggsville.
Bütün tepede kutlamalar var, durduk yere panik yapmaya gerek yok.
Toute la station de la colline est dans une humeur festive... Il est inutilement de la paniquer.
- Tabii ki durduk.
- Bien sûr qu'on s'est arrêtés!
Afedersin, birkaç içki için durduk.
On a pris un verre en chemin.
Durduk efendim. Göremiyoruz.
Nous avons arrêté, général.
Birşeyler yemek için durduk.
On s'arrêtait juste pour manger quelque chose.
- Neden durduk?
- Pourquoi vous stoppez?
Bir yere takıIdık. Durduk. İlerleyemiyoruz.
On est arrêtés, piégés.
2 saat Poitiers'de durduk.
- On est restés 2 heures à Poitiers.
neden burada durduk?
Pourquoi on s'arrête?
Aramızda bir bağ yok, aynı şeylerden tahrik olmuyoruz tonlarca saçmalığın altına kendimizi gömdük durduk birbirimizle didişip duruyoruz.
On n'est plus complices, on n'aime plus les mêmes choses. On ne communique plus. On s'est dit les pires saloperies.
- Durduk yerde susmaz.
Il te connaît, il n'a pas de raison de la fermer.
Ona durduk yere bir elbise alırsam delirdiğimi düşünebilirdi.
Elle penserait que je suis fou de lui offrir une robe comme ça.
Neden durduk yerde dua ediyorsun?
Qu'as-tu à prier ainsi, si soudainement?
Ama neden durduk yere gülmeye başladın?
Pourquoi est-ce que vous souriez?
Neden durduk yere hayatımı mahvedeyim ki?
Pourquoi je détruirais sa vie?
- Durduk yerde ortaya çıktı ama olasılıkları bir düşün.
Je sais que c'est un peu soudain, mais pense aux possibilités.
People dergisi için resim çektirdiğimizde İşte bunun üstünde durduk.
La séance photos pour la revue People a eu lieu ici, là-dessus.
Vegas'ta durduk ve evlendik.
Viens, Bob, tu as un boulot à faire.
Evet. Bütün gün bir ofisten diğerine gezdik durduk.
On nous a baladés de bureau en bureau toute la journée.
Yol boyunca bütün şekercilerde durduk.
Il a mangé trop de bonbons.
3, 2, 1 ve durduk.
Trois, deux, un... Voilà, c'est terminé.
Sihirbaz, neden durduk?
Magicien, pourquoi on s'arrête?
- Durduk.
On est arrété.
Neden durduk?
Mais pour.. pourquoi on s'est arrété?
Tam olarak saat 03 : 01'de, galerinin önünde durduk sanat canlı ve ayakta mı diye görmek için.
A exactement 03h01, nous nous garions devant la galerie pour voir si l'oeuvre d'art était vivante et réveillée.
Evet. Bireysel terapimde bunlar üstünde durduk.
J'ai avancé là-dessus dans ma thérapie personnelle.
İyi ki durduk.
- Heureusement.
10 : 45'ekadar Denver daki Scientologist merkezinde durduk ve Yanlışlıkla Rancho de Burritos Rojos otobüse binmişiz ve yurt dışına çıkmısız south of Castle Rock, ve sonunda sol işaret parmağı olmayan ve adı Gary Bushwell olan bir adamım arabasına binip yola çıktık
Après, on s'est trompés de bus et on s'est retrouvés à Rancho de Fritas Rojas. Et c'est un mec amputé de l'index gauche, Gary Bushwell, qui nous a ramenés à 23h46.
Bazen durduk yere öksürüyorum.
Ça me prend parfois.
Evet, manikür yaptırmak için durduk.
Ouais, j'ai fait un arrêt-manucure.
Bu muhteşem yaratığın önünde suskun bir şekilde durduk ve,..
" Nous nous tenions en silence devant la splendide créature,
Neden durduk?
Pourquoi s'arrête-t-on?
Zaten bu yüzden durduk.
C'est pour ça qu'on s'arrête.
Niye durduk?
Pourquoi on s'arrête?
- Niye durduk?
- Pourquoi on s'arrête?
Onu ararken daire çizip durduk.
On a déjà perdu une heure à la chercher.
Havuzda takılıp durduk.
- Carpe.
neden durduk?
Pourquoi nous sommes-nous arrêtés?
Hiç durduk yerde.
Tu vas passer ta vie à vagabonder ou trouver un travail?
Durduk ve gülümsedik.
On a souri.
Niye burada durduk?
Pourquoi on s'arrête?
Durduk yere sorun çıkarma.
Horatio, ne cherche pas.
durdu 87
durdur 139
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66
durdur 139
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66