English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ E ] / Evet biliyorum

Evet biliyorum traducir francés

11,695 traducción paralela
Evet biliyorum.
Je sais.
Evet biliyorum.
Oui, je sais...
Evet biliyorum, Bunu söylemiştin.
DEBRAH : Je sais, tu me l'as déjà dit.
- Evet biliyorum.
- Je sais.
Evet, biliyorum.
Je sais.
- Evet, biliyorum. Emri ben verdim.
Je sais, ce sont mes ordres.
- Evet, biliyorum.
- Oui, je sais.
Evet, biliyorum.
- Ouais, je sais.
Evet, biliyorum ama artık böyle yapmayacağım.
- Je sais, mais je ne le ferai plus.
- Evet, biliyorum.
Oh, oui je sais quoi.
Evet, biliyorum.
Oui, je sais.
- Evet, biliyorum.
Oui, je sais, je sais.
Evet, içinde onu suçlayan birşeyler olsa biz neden isteyerek teslim etsin ki? - Mantıklı değil. - Biliyorum.
- Ça n'a aucun sens.
Evet, biliyorum.
Je sais, je sais.
Evet biliyorum.
Oui.
- Evet, biliyorum!
- Si, je sais!
- Sahi mi? Evet ve inanın bana, tüm esprileri biliyorum.
Oui, croyez-moi, j'ai eu mon quota de blagues.
- Evet, kim olduğunu biliyorum.
Mon nom est Jemadar Thapa.
Evet, hayır, biliyorum, ben de öyle
Moi non plus.
Evet, biliyorum.
- Tu ne sais pas ce que je veux.
Evet. Ayaklarımın aynı büyüklükte olduğunu biliyorum.
En tout cas, mes pieds n'ont pas changés.
- Evet, biliyorum, bu...
- Non, je sais, c'était - vraiment pas cool.
Evet, biliyorum.
La carotte et le bâton!
Evet, evet, evet, biliyorum.
Oui, je sais.
Evet, tabii, bu yüzden biliyorum.
Mais oui, bien sûr.
- Evet, o hikayeyi biliyorum.
- Oui, je connais l'histoire.
Evet, senin kim olduğunu gazetelerden biliyorum.
Je sais déjà qui vous êtes.
Evet, tabi ki Dali'yi biliyorum.
Évidemment.
- Evet, biliyorum.
- Je sais.
Evet, biliyorum.
Oui, je sais. Tu dois venir ici.
Bunlar bayatlamış. Evet, biliyorum...
Elles sont grillées.
Orkestrada biraz uyum sorunu var. Biliyorum, evet.
L'orchestre manquait de cohésion.
Evet, Dalek olduğunu biliyorum.
Oui, je le sais bien.
Ethan'a evet dersem ne olacağını biliyorum.
Donc je sais à quoi ça ressemble quand je dis oui à Ethan.
Evet, zamanınızın ne kadar değerli olduğunu biliyorum.
Bien sûr, je comprends que votre temps doit être précieux.
Evet, biliyorum. Acıdığını biliyorum ama acıyı unutmaya çalış tamam mı?
Je sais que ça fait mal, mais tu dois oublié ça, ok?
- Evet, örümcek! Biliyorum, ama söz konusu olan sensin ve Fawn beni biraz korkutuyor.
Je sais, mais c'est toi, et Fawn me fait un peu peur.
Evet, modern dünyanın teçhizatları iletişimi hayli kolaylaştırıyor biliyorum ama bunun karşılığında kimse o eski günlerdeki gibi gerçekten oturup bir şeyler içerek muhabbet etmiyor.
L'attirail de la vie moderne facilite la communication mais le prix à payer est qu'on ne discute plus autour d'un verre, comme au bon vieux temps.
Evet, biliyorum ama bu o kadar kolay değil.
Ouais, je sais, mais c'est pas facile.
Evet, biliyorum.
Ouais, je sais.
- Evet, biliyorum.
Oui, je sais.
Evet, o durumu da biliyorum.
Oui, je sais aussi pour ça.
Evet, biliyorum, Ben.
Oui, je sais tout ça, Ben.
- Evet, biliyorum ama kaçarken hepsini anlamadım.
Je te l'ai dit. Oui, je sais, mais on était en train de courir, donc j'ai pas vraiment tout compris.
Evet ben de bazı sonuçları olacağını biliyorum ama ne sen ne de Dean kimse bana bunların ne olacağını söylemiyor.
Je sais qu'il y aura des conséquences. Mais ni toi, ni Dean, ni personne peut me dire ce qu'elles sont!
Evet. Bunu biliyorum.
Je sais ce que ça signifie.
- Evet, biliyorum ama uyuyamazsın.
Oui, je sais, mais tu ne peux pas t'endormir.
Evet, ne olduğunu biliyorum.
Ouais, je sais ce que c'est.
Evet, Jeff, finansal planlamacım olduğunu biliyorum ama bu konuda tavsiyeni istemiyorum.
Jeff, je sais que vous êtes mon conseiller financier, mais je ne suis pas en train de vous demander conseil.
- Evet maalesef biliyorum.
- Malheureusement oui.
Evet, kuralları biliyorum ama kastettiğim bu değildi.
Oui, je connais les règles, mais ce n'est pas ma question.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]