English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Geleceksin

Geleceksin traducir francés

2,097 traducción paralela
Sen de geleceksin yakında.
Tu reviendras bientôt.
Baba ne zaman eve geleceksin?
Papa, quand reviendras-tu à la maison?
- Kiminle birlikte geleceksin?
- Avec qui monterez-vous?
Eğer bu küçük veledin acı çekmesini istemiyorsan hemen buraya geleceksin pislik herif!
Si tu ne veux pas qu'il arrive quelque chose au bébé... tu ferais mieux de rappliquer ici!
Bunu çaldığımda, sen bana geleceksin, ben sana değil. Larita.
lorsque je sonne, c'est vous qui vous déplacez, pas moi!
O zaman bizimle binmeye geleceksin, değil mi?
Vous participerez à la chasse avec nous, donc?
Ne zaman geri geleceksin?
Tu reviens quand?
Hiçbir şey yapmadan buraya geleceksin.
Oubliez ça et revenez immédiatement.
Yoksa bizimle Shandan'a mı geleceksin?
Ou nous suivras-tu?
Onunla Yenan'a mı, yoksa bizimle Shandan'a mı geleceksin?
Yen-an avec lui? Ou Shandan avec nous?
- Hey. - Yarın mı geleceksin?
Donc, tu passes demain?
Geleceksin Bent.
Tu devrais, Bent.
O zaman, benimle geleceksin.
Alors, vous allez m'accompagner.
Bizimle geleceksin.
Vous allez venir avec nous.
- Ne zaman geleceksin? - Yakında.
- Tu reviens quand?
Yarın spor salonuna geleceksin. Anlaşıldı mı?
On reprend l'entraînement demain.
Bunun üstesinden geleceksin.
Tu vas surmonter ça.
Arabaya gideceksin, sonra da arkaya beni almaya geleceksin.
Tu marches droit vers la voiture et tu reviens me prendre.
Ruslarla bir iş yapmak istiyorsan önce bana geleceksin.
Si tu veux faire affaires avec les Russes, faudra passer par moi.
- Evet. Ne zaman kağıt oynamaya geleceksin?
- Vous revenez jouer aux cartes quand?
Bizimle geleceksin.
Viens tu vas vivre avec nous maintenant.
Doğrudan verilen bir emre karşı mı geleceksin?
Préférez-vous désobéir à un ordre direct?
Tüm tatillerde eve geleceksin. Sadece uzun tatillerde değil.
Tu dois rentrer pour chaque congé, pas juste les plus importants.
Ertesi sabah daha erken geleceksin ama.
Soyez là plus tôt le matin suivant.
Buraya mı geleceksin?
Tu viens ici?
Geri ne zaman geleceksin?
Quand reviens-tu?
- Ne? Oraya nasıl geleceksin?
Comment vas-tu t'y rendre?
Şimdi de benim üzerime mi geleceksin?
Tu me cherches?
Buraya çalışmak için vaktinde geleceksin.
Tu viens travailler à l'heure.
Eninde sonunda buna geleceksin.
On en revient au même point!
Antreye geleceksin.
Vous serez dans un hall.
Bana söz ver, saat 12 : 30 da beni almaya geleceksin.
Promets-moi que tu viendras à minuit et demi.
Öylece görmezden mi geleceksin?
Tu t'en fous?
Bu mağlubiyet serisine ayak uydur. Böylece Müdürlük için kullanılmaz duruma geleceksin.
Avec cette déveine, vous serez bientôt totalement inutile pour le service.
Benimle eve geleceksin.
Je t'attendrai sur la ligne d'arrivée.
Bir kişi mi geleceksin, iki mi?
Tu seras un ou deux?
- Ziyaretime geleceksin artık.
Quand tu viendras.
Bir dakika içinde kendine geleceksin.
Je le pense. Tu vas très bien t'en sortir.
Derhal kendine geleceksin, 5, 4, 3, 2, 1!
Tu te réveilleras dans cinq, quatre, trois, deux, un.
Hayatta kalıp bizimle geleceksin.
Tu n'es qu'une petite idiote bavarde.
40'tan batıya doğru, ne kadar? 50 km falan geleceksin.
Tu vas prendre la 40, vers l'ouest, pendant... 50 km?
- Benimle geleceksin.
- Venez avec moi.
- Geleceksin.
- Tu vas y arriver.
Geri geleceksin.
Tu fais demi-tour.
Eğer ben listeyi senin listenden önce bitirirsem benimle beraber lazer savaşlarını TKlamaya geleceksin. Tuvalet kâğıtları da senden olacak.
Si tu peux finir ta liste avant moi, on va au laser tag le couvrir de PQ et tu payes le papier toilette.
Oradan buraya nasıl geleceksin peki?
Comment feras-tu pour venir ici?
Bir yere gitmiyorsun, geri geleceksin, değil mi?
Tu t'en vas pas, tu vas revenir?
Bunun üstesinden geleceksin.
Tu t'en sortiras, mon vieux.
Nick, ben de ne zaman geleceksin diye merak ediyordum.
Je t'attendais.
Kendi bilinçaltını görmezden mi geleceksin?
Tu vas ignorer ton propre subconscient?
Sen de geleceksin.
Tu vas nous rejoindre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]