English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gelecekte

Gelecekte traducir francés

2,591 traducción paralela
Geçmişteki acıların seni gelecekte güçlendirir.
Tes souffrances d'hier sont tes forces de demain.
Şu KİS meselesini geride bırakalım ki gelecekte karşımıza çıkabilecek sorunlarla uğraşalım.
On doit régler ce problème d'A.D.M. afin de pouvoir continuer à affronter les défis de l'avenir.
Geçmişte ne olmuş değil de, gelecekte ne olabilir diye düşünüyorlar.
Pas par le passé, mais par un avenir possible.
Yüksekten uçanlar mı? Emekli patronumuz gelecekte ne kadar sayı ile... mutlu olacağını bilmediği bir kuşçuya patronluk yapıyor.
Dans les Rocheuses, le PDG retraité se balade avec le futur PDG qui, heureusement, ne sait pas encore compter.
Demek istediğim eğer bununla bizim uğraşmamızı istersen gelecekte bazı hususlarda senden bir iyilik isteyebiliriz. Birkaç saatliğine birine göz kulak olmanı ya da bir güvenlik kamerasını kırmanı, bir telefon araması yapmanı veya sadece bize yardımı olacak bir şey gibi.
Si vous souhaitez qu'on s'occupe de tout ça, on sera peut-être amené à vous demander de nous rendre un petit service, comme surveiller quelqu'un pendant quelques heures, neutraliser une caméra de sécurité, passer un coup de fil
Gelecekte internet var mı bilmiyorum ama benimkinde var :
Internet, c'est le futur?
Gelecekte geçiyor, kötürüm bir asker başka bir gezegene gidiyor ve oranın ormanda yaşayan mavi yerlilerinden biri oluyor.
Un soldat infirme qui va sur une autre planète et devient un autochtone. Ils sont bleus et vivent dans la forêt.
Hayır. Binanın gelecekte nasıl olacağınI gösterdim.
J'ai créé une vision du futur.
Gelecekte sizin yardımınıza, ihtiyacım olacaktır.
J'aurai besoin de tes services un de ces jours.
Gelecekte, Arupa'daki tüm şehirlerde bu makinelerden olacak.
Un jour l'on trouvera ces machines dans chaque ville d'Europe.
Yoktur gelecekte.
Il n'est pas de tout temps.
Gelecekte olduğunu söylüyorsun ve inanıyorum ama sana delisin demiyorum.
Vous dites venir du futur, d'accord. Je ne vous traite pas de folle.
Zaten artık bir aileyiz. Şimdi sana versem dahi gelecekte yine tüm bunlar oğluma dönecek.
Maintenant qu'on est liés par ce mariage, ce que je te donne, un jour, tu le légueras à mon fils.
Onu gelecekte kısa hikayelere yönlendirmek isteyebilirsin.
La prochaine fois, dis-lui de choisir de courtes histoires.
Ama gelecekte, işler ne kadar sarpa sararsa sarsın, Bizi etkileyecekse, bana söylemelisin.
Mais à l'avenir, peu importe si ta position est inconfortable, si ça nous affecte, tu dois me le dire.
Gelecekte ne yapabileceğini.
Ce qui est à venir.
Gelecekte olacak bir şey bu.
C'est assez loin dans l'avenir.
Tamam, zayıftık ama bu demek değil ki gelecekte güçlü olamayacağız.
On a été faibles, mais ça veut pas dire qu'on ne sera plus jamais forts.
Gelecekte eğer şansımız olursa bu görev için beni de yanına al.
À l'avenir, si jamais il y a un risque que la mission me prenne ma meilleure moitié, je veux être avec toi.
Seninle olan aşkımızı kimseyle paylaşmadım, ve gelecekte de paylaşmayacağım.
Je n'ai jamais partagé notre amour avec qui que ce soi... Ni ne le ferai jamais.
Gelecekte?
Jamais?
Ve son zamanlarda gelecekte ne yapacağım konusunda söylentilerin dolaştığını da biliyorum.
Je sais qu'il y a un tas de rumeurs sur mon avenir.
Sanırım gelecekte beraber hayatımızın nasıl olacağı konusunda yapacağımız çok konuşma olacak.
On pourrait beaucoup parler de notre futur, de la vie qu'on pourrait avoir.
Bu tarz tercihleri gelecekte engellemek için ne gibi adımlar atacaksın?
Quelles décisions avez-vous prises pour éviter de tels choix à l'avenir?
Gelecekte böyle olayların yaşanmasını istemiyorsan,.. ... gözlük takmaya başla.
Pour éviter de telles situations, tu devrais penser à mettre des lunettes.
Raylan, eskiden beraber madende kömür kazarken gelecekte benim nasıl biri olacağımı gördün mü diye merak ediyordum?
Je me demandais si à l'époque où l'on extrayait le charbon, tu avais une idée de l'homme que je deviendrais?
Koruman gereken bir ünün olduğunu biliyorum ama gelecekte, basit bir arama tüm işimizi kolaylaştıracaktır.
Je sais que tu as ta réputation, mais à l'avenir, un appel en PCV nous simplifierait la vie.
Gelecekte bunlar olacak.
C'est l'avenir.
Yakin gelecekte reformlar olacak mi?
Penses-tu que les choses s'arrangeront dans l'avenir?
Çocuklar daha. Çocuklar oyun oynarken kargaşa çıkarır. Geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacak.
Ils sont jeunes, ce sont des gamins, ils se battent dans la cour de récré.
Öngörülebilir bir gelecekte gözümün önünde olmayasın diye atamalara bir göz gezdirdim. Aradığımı da buldum sanırım.
J'ai vérifié mon registre pour une affectation... qui vous soustrairait à ma vue pour un avenir prévisible... et je crois avoir trouvé.
Belki çok uzak gelecekte, senden yalnızca biraz nefret edebileceğimi düşünüyorum.
Mais dans un futur très lointain, je te détesterai peut-être moins.
Saha raporları doğru ise ve Khrushchev, Berlin'i bir hapishaneye çevirecekse yakın bir gelecekte gerçek bir karşılık verebilsek iyi olurdu bence.
Si ce que suggère ce rapport est vrai et que Khrouchtchev veut faire de Berlin une prison, il faudrait qu'on réagisse sans plus tarder.
Bay Michaels şikayetini çekiyor, ayrıca büyükannesinin yüzüğünün kaybolması ve başarısız teklifiyle ilgili gelecekte de dava açmayacağını taahhüt ediyor.
M. Michaels abandonne les poursuites et en plus, il accepte de retirer sa plainte pour les fiançailles avortées - et la perte de la bague.
- Rica ederim. Gelecekte yaşayacağım anlaşmazlıklar için- -
Si j'ai d'autres problèmes, pourrais-je vous...
Bizim en sağlam hedeflerimizden biri de bu gelişimin sürmesidir. Sadece bugün değil. Gelecekte de.
Nous espérons et souhaitons que ce progrès continuera, pas seulement maintenant, mais pour toujours.
Bay Hitler gelecekte Avrupa kıtasında bölgesel taleplerde bulunma hakkından feragat etmiştir.
Ici, Hitler a renoncé à d'autres conquêtes du territoire européen.
Gelecekte gördüklerimiz yüzünden geldik buraya.
On est venu ici à cause de ce qu'on a vu dans le futur.
Bu yaptıklarımızı ne şu an, ne de gelecekte anlamayacaksın.
Et je sais qu'on ne peut jamais arriver à se comprendre mutuellement. Pas vrai?
Derken, anladım ki onları iyi biliyordun, zira daha önce gelecekte görmüştün.
Puis j'ai compris. Il savait parce que j'avais déjà le point de vue. Dans l'avenir.
Gelecekte bu gezegen can çekişiyor.
Dans l'avenir, cette planète et " mourir.
Evet. Gelecekte de birlikte olacağınızı hayal ediyor musunuz?
Vous pensez vraiment avoir un avenir avec lui?
Gelecekte, Benetton adında bir şarkıcı tarafından ünlü olacak.
Dans le futur, c'est devenu connu grace à un chanteur qui s'appelle Benetton.
Gelecekte, yiyecek azalacak ve gerçek açlık yaşamın bir parçası olacak.
Dans le futur, la nourriture est rare et la vraie faim sera une grande part de votre vie.
gelecekte, Çin'de, kimse geri dönmeyebilir.
Dans la Chine du futur, personne ne pourra faire marche arrière!
Gelecekte iyi eğlenceler.
Amuse-toi bien dans le futur.
Eğer en yakın arkadaşımı bir daha üzersen gelecekte birgün antropologlar kemiklerini isimsiz bir mezarda bulacaklar. Kafanda devasa bir yumruk iziyle. İsmi "Cinnet" ( Frenzy-Kenzi ) le kafiyeli muhteşem bir kızın attığı yumruğun iziyle.
Si tu reblesses ma meilleure amie, les anthropologues trouveront un jour ton squelette dans une tombe anonyme avec un énorme coup mortel à la tête donné par une super nana tarée.
Ve eğer onu korursak gelecekte türümüzü devam ettirecektir.
Et si elle est protégée, elle soutiendra notre espèce à l'avenir.
Gelecekte bunlar olacaksa al senin olsun!
je te le laisse!
Gelecekte sunulacak merhamet?
Une éventuelle clémence?
- Gelecekte.
Quand?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]