Geliyor traducir francés
81,010 traducción paralela
Şimdi, rıhtım 9C'ye ne geliyor?
Qu'est-ce qui va arriver... au quai 9C?
Jiim, bir iyilik mi geliyor?
Jim, tu as besoin d'une faveur?
Rıhtım 9C'ye ne geliyor?
Qu'est-ce qui arrive au quai 9C?
- Bu nereden geliyor?
- D'où ça vient?
Nihayet güzel haberler geliyor ha?
Enfin une bonne nouvelle, pas vrai?
Sonunun burda geliyor olması.
De mourir ici.
Yani bu virüs bombası planıyla ilgili olan şeyin iptal olduğu anlamına mı geliyor?
Ça veut dire que le plan de la bombe de virus est mort?
Fakat doğruyu söylemek gerekirse tüm sav bu noktada tartışmalı hâle geliyor.
Mais, honnêtement, l'argument principal est discutable sur ce point.
Kim geliyor?
Qui arrive?
Farklı geliyor.
J'ai l'impression que c'est différent.
İşte geliyor.
Le voilà.
Bana mı öyle geliyor yoksa bu şehir gittikçe garipleşiyor mu?
C'est moi ou cette ville devient de plus en plus bizarre?
Bazen sanki Flash, erkek arkadaşım insanları kurtarmaya gidince dönüştüğü biriymiş gibi geliyor.
Parfois j'ai l'impression que Flash est ce gars que mon copain devient quand il doit sauver le reste du monde.
- O da geliyor.
- Elle vient avec moi.
Bu benden mi geliyor? Kokuyorum.
Je... est-ce que c'est moi?
Korktuğum zaman ne iyi geliyor biliyor musun?
Tu sais ce qui m'aide vraiment quand j'ai peur?
Bazen benden başka herkes aşk donatı alıyormuş gibi geliyor.
Parfois, on dirait que tous les autres trouve leur donut. Où est mon donut?
Sürekli aklıma bunların hepsine benim sebep olabileceğim geliyor.
Je n'arrête pas de revenir sur le fait que... Je pourrais être la cause de tout ça.
Bu yüzden bende bir sorun varmış gibi geliyor.
Je me sens comme cela, parce qu'avec tout ça, je... il y a quelque chose qui cloche chez moi.
Savitar'ın üzerimde bir çeşit hakimiyeti varmış gibi geliyor.
J'ai l'impression que Savitar a une sorte de... maintient sur moi.
B.A., biri geliyor.
B.A., quelqu'un traverse le portail.
- Bu tam olarak ne anlama geliyor?
Ça veut dire quoi exactement? Ils sont drainés.
Sorun şu ki, bunların hiçbirini olmadan anlayamazmışız gibi geliyor.
C'est ça le problème. J'ai l'impression qu'on ne peut pas comprendre tout cela jusqu'à ce que ça arrive réellement.
Tek çaremiz buymuş gibi geliyor.
Ça semble être notre seule possibilité.
- Bil bakalım hangisi önce geliyor.
Devine lequel est ma priorité?
Geçmişten geliyor dedektif.
Il vient du passé, inspecteur.
Sesim net geliyor mu?
Vous m'entendez bien les gars?
Evet Bar, gayet net geliyor.
Oui, Bar, je te reçois cinq sur cinq.
Ama Iris, Savitar, şimdi de Caitlin yüzünden sürekli Cecile'e yalan söylüyormuşum gibi geliyor.
- Je tiens beaucoup à elle. Mais avec tout ce qu'il se passe, avec Iris, Savitar et Caitlin, j'ai l'impression de toujours mentir à Cecile.
Benim için de o seviye yanında birçok şeyle geliyor.
Et... pour moi... ce cap vient avec plein de problèmes. Comme Killer Frost et Flash?
Ailemin nasıl şiddet dolu bir şekilde öldürüldüğünü düşününce bazen o şiddete şiddetle karşılık veresim geliyor.
Quand je repense... à la mort violente de mes parents... parfois je veux faire payer cette violence avec plus de violence.
Savitar da o güç ve acıdan geliyor. Kayıptan geliyor.
Cette puissance, cette souffrance, c'est de là que vient Savitar.
"Bart" daha bir doğal geliyor.
"Bart" me parait plus naturel.
Herkesin canı sıkkın ve bu benim suçummuş gibi geliyor.
Tout le monde semble énervé et il me semble que c'est de ma faute.
İşte geliyor.
Allez, c'est parti.
Bak baba, bunun herkes için zor olduğunu biliyorum ama en çok senin için zormuş gibi geliyor.
Papa, regarde, je sais ça Est difficile pour tout le monde, Mais j'ai l'impression que c'est le plus difficile pour vous.
Savitar geliyor.
Savitar arrive.
Onu tutuyorum ve bana... içime bir sıcaklık geliyor.
Je le tiens et je reçois ce... Peu de scintillement de chaleur.
İkinci şans geliyor.
Deuxièmes chances, à venir.
Skydiving kulağa güzel geliyor.
Le parachutisme est attirant.
Buralar tanıdık geliyor mu?
Quelque chose te semble familier? Je ne sais pas.
Her zaman yanıyorsun, ve geçmişinden hayaletler derini yüzmeye geliyor... ve bazen kötü günündeysen işkencenin ta kendisi olan Cade ile yüz yüze geliyorsun.
Tu es dans le feu tout le temps, et les fantômes de ton passé reviennent pour t'arracher la peau, et occasionnellement, dans les mauvais jours, tu vas en face à face avec Cade, qui est fondamentalement l'incarnation de la torture.
Bu kulağa kötü geliyor.
Cela semble brute.
Cade senin için geliyor.
Cade est venu pour toi.
Bekle şimdi mi geliyor?
Attends, il est.. Il est en route maintenant?
Çünkü bence bu Mystic Falls'tan ayrılmak anlamına geliyor.
Car je pense que ça signifie quitter Mystic Falls.
Bu bana hançeri getirdiğin anlamına mı geliyor?
Cela signifie que tu m'as apporté la dague?
En iyi arkadaşımla yaşlanacağım anlamına geliyor.
J'ai la possibilité de vieillir avec ma meilleure amie.
Elinden bu kadarı mı geliyor Kid Flash?
C'est tout ce que tu as?
... birazı başka bir yerden geliyor.
- Non?
Adı Savitar ve gelecekten geliyor, öyle mi?
Savitar?
geliyorum 2650
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorum efendim 21
geliyor mu 41
geliyorlar 662
geliyorlar mı 19
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorum efendim 21
geliyor mu 41
geliyorlar 662
geliyorlar mı 19