Geliyor musun traducir francés
3,597 traducción paralela
- Havuza geliyor musun?
- Tu viens nager?
- Geliyor musun?
- Tu viens?
- Geliyor musun yoksa yatıya mı kalıyorsun?
Tu viens ou tu pionces ici?
Öğle yemeğine geliyor musun?
Tu vient au déjeuner?
- Benimle geliyor musun?
Tu viens avec moi? Je peux pas.
Geliyor musun?
Est-ce que tu viens?
Yani... bunu durdurmaya geliyor musun?
Alors... tu viens empêcher ça ou pas?
- Sen de geliyor musun?
- Tu veux venir?
Geliyor musun, gelmiyor musun?
Alors, vous en êtes ou pas?
Geliyor musun Robert?
Tu viens, Robert?
Baba... Sen de geliyor musun?
- Papa tu viens avec nous?
Sen de geliyor musun?
Tu viens?
Sen de geliyor musun?
Tu viendras aussi?
- Geliyor musun Asbjorn?
- Asbjørn, tu viens?
Paige, geliyor musun?
Paige, tu viens?
Bu annenin cenazesi, geliyor musun gelmiyor musun?
C'est les funérailles de notre mère, tu viens ou pas?
Geliyor musun?
Tu viens? Je passe.
Geliyor musun?
- Tu viens? - Non, allez-y.
- Ee, geliyor musun?
Alors tu viens?
Geliyor musun?
Alors... tu viens?
Spence, sen geliyor musun?
J'ai dû t'en parler.
Hey. Carl'ın oyununa bizimle geliyor musun?
Tu viens avec nous au match de Carl?
Geliyor musun? Halletmem gereken bir şey var.
J'ai quelque-chose à régler.
Geliyor musun? Hı-hı.
Tu viens?
Dainty Davis'te yemeğe gidiyoruz. Geliyor musun?
On déjeune chez Dainty Davis.
- Geliyor musun?
- OK. - Tu viens?
Geliyor musun?
- Ben, tu ne viens pas?
Torsten, geliyor musun?
Torsten, tu viens?
Geliyor musun, gelmiyor musun?
Tu viens ou pas?
İçeri geliyor musun?
Tu entres?
Geliyor musun kus üzümü sosum? Evet.
- Mon sucre d'orge, tu viens?
- Geliyor musun?
Bon. Tu viens'?
- Geliyor musun?
- Vous venez, Lieutenant?
Emmy, geliyor musun?
Emmy, tu viens?
- Maurice, geliyor musun?
- Maurice, tu viens?
Hey, Hamilton, yemeğe geliyor musun?
Hey, Hamilton, tu viens déjeuner?
- Geliyor musun?
Loin, loin...
Geliyor musun?
Vous venez?
Peki. Eve geliyor musun?
Vous faites des, euh, visites à la piaule?
Bekle, geliyor musun?
- Tu viens?
Geliyor musun?
Tu viens?
Abby, geliyor musun?
Abby, tu descends?
Bu ne anlama geliyor biliyor musun?
Tu sais ce que ça veut dire?
- Cumartesi geliyor musun?
- Tu viens samedi?
Biliyor musun Carol, onları şimdi düşündüğümde aklıma eski kafalı yaşlılar geliyor. Ama sen bu fikrimi tamamen değiştirdin.
Je les considérais comme de vieux imbéciles, mais vous avez changé ma façon de voir.
Biliyor musun, Kenny. Lisede seni koridorda yürürken izlerdim. Ve derdim ki "İşte dünyadaki en havalı, en kibirli kişi geliyor."
Tu sais, Kenny, au lycée, je te regardais dans les couloirs, et je me disais, " Quelle assurance!
Cumartesi Chez Draper'a geliyor musun?
Est-ce que je vais te voir Chez Draper samedi? J'aimerais avoir du temps en plus pour ça.
Yemek yemeye geliyor musun?
Tu veux aller manger un bout?
İçeri geliyor musun?
Vous rentrez ou non?
Geliyor musun aşk adamı?
Tu viens, l'amoureux?
Ne var biliyor musun canım doğru söylerken bile kulağıma yalan gibi geliyor.
Tu sais quoi, bébé? Même quand tu dis la vérité, ça sonne faux.
geliyor musunuz 91
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorum efendim 21
geliyor mu 41
geliyorlar 662
geliyorlar mı 19
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorum efendim 21
geliyor mu 41
geliyorlar 662
geliyorlar mı 19