English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gelmek istemiyorum

Gelmek istemiyorum traducir francés

219 traducción paralela
Bir dizi psikanalitik saçmalıkla dolduruşa gelmek istemiyorum.
Je refuse de me réfugier dans des sottises psychanalytiques.
Giorgio orada, gelmek istemiyorum.
Oui, mais lui?
Gelmek istemiyorum!
Je ne viendrai pas!
Babamla karşı karşıya gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas que tu te battes avec papa.
Artık gelmek istemiyorum. Önceki gece Middletown'da olanlardan sonra...
Apres Middletown, l'autre soir...
Seninle gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas venir avec toi.
Aradığın için teşekkür ederim ama dediğim gibi, gelmek istemiyorum.
C'est très gentil de m'avoir appelé. Je coupe Je ne peux, ni ne veux te voir
Hala gencim, yarın yaşlı bir adam haline gelmek istemiyorum.
J'suis pas pressé.
Artik seninle birlikte gelmek istemiyorum.
Je n'ai plus envie de partir avec toi.
Buraya tekrar gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas avoir à revenir ici.
Sizinle gelmek istemiyorum.
Je ne viendrai pas avec vous!
Seninle gelmek istemiyorum.
Je ne viendrai pas avec toi.
Hayır, baba. Gelmek... gelmek istemiyorum baba.
Je ne veux pas, papa.
Dikkatli ol, tekrar bu şekilde gelmek istemiyorum.
Ne me donnez pas l'occasion de revenir!
Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas le voir.
- Ama ben içeri gelmek istemiyorum.
- Mais je ne veux pas rentrer.
- Hayır, gelmek istemiyorum.
J'ai pas envie.
- Gelmek istemiyorum.
- Je voulais pas envie venir.
- Gelmek istemiyorum ama buradan ayrılma, tamam? - Tamam.
Je ne viens pas, mais tu restes tout près, d'accord?
İlaçlarını istemiyorum! Moron gibi ayağına gelmek istemiyorum!
Je ne veux ni cachet ni de votre condescendance!
10 sent'lerim azalıyor oraya gelmek zorunda bırakma daha gelmek istemiyorum.
Je n'ai plus de pièces, je dois monter, Mais pas maintenant,
Evine gelmek istemiyorum, çünkü o köpeğe katlanamıyorum. Nedenmiş o? - Ayrıca, sürekli telefon çalıyor.
Et je ne veux pas aller chez toi à cause de ton chien et de ton téléphone infernal.
Yukarı gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas aller là-haut.
Rick, ben gelmek istemiyorum.
Rick, j'ai pas trop envie d'y aller.
- Hayır, seninle gelmek istemiyorum.
- Je ne sors pas avec toi.
- Sizinle gelmek istemiyorum.
- Je n'irai pas avec vous.
Buraya bir daha gelmek istemiyorum Flaco.
J'ai plus envie de venir, Flaco.
- Gelmek istemiyorum. - Emin misin?
- Pas envie d'y aller.
Buraya yine gelmek istemiyorum.
Je n'ai pas envie de revenir.
Zaten aşağı gelmek istemiyorum!
Je veux pas redescendre!
- Gelmek istemiyorum.
- Je n'ai pas envie.
Gelmek istemiyorum!
Je veux pas partir!
Sizinle gelmek istemiyorum.
Je veux pas aller avec vous.
- Hayır! Sizinle gelmek istemiyorum! Sizden nefret ediyorum!
J'irai pas, je vous déteste.
Üstesinden gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas surmonter ça.
Sonra gelmek istemiyorum. Dostlarınla tanışıp yemeğe çıkmak istiyorum.
Je veux sortir avec toi, aller au ciné, rencontrer tes amis.
Hayır demiyorum baba. Gelmek istemiyorum.
Je ne refuse pas de jouer, je ne veux pas y aller.
Ben sadece- - Geri gelmek istemiyorum. Hepsi bu.
Je ne veux pas y retourner, c'est tout.
Geri gelmek istemiyorum.
Je ne veux pas.
Tekrar bir araya gelmek istemiyorum. Bana patronluk taslıyor.
Elle est trop autoritaire.
Ve buraya yine gelmek de istemiyorum
Je reviendrai plus.
Polisi karıştırmak istemiyorum. Üzgünüm. Benimle gelmek size 20 pound kazandırırdı.
Je n'y tiens pas... et vous y perdez 20 livres!
- Gelmek istemiyorum.
J'ai pas envie.
- Gelmek istemiyorum.
- Je ne veux pas.
Gelmek de istemiyorum.
Je ne veux pas, tu comprends? Et puis, je ne puis parler
- Gelmek istemiyorum!
- Laissez-moi!
Gelmek istemiyorum baba. - Gel bebeğim gidelim.
Viens, ma chérie.
Boş elle gelmek istemiyorum. "
Je t'ai SherShé.
Benimle gelmek istemeyenlerle yola çıkmak istemiyorum.
On ira jusqu'au bout.
Gelmek istemiyorum.
Je n'en veux pas.
Cenazene gelmek istemiyorum.
Épargne-moi ça!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]