Gelmeyecek traducir francés
3,422 traducción paralela
Özellikle aklına hiç gelmeyecek, olanlar, Kenny G ve benzerleri gibi. Ne var biliyor musun?
Même ceux que tu ne penserais pas, comme Kenny G et machin chose.
Bir daha geri gelmeyecek.
( voix brisée ) Et elle ne reviendra jamais. ( soupirs )
Hatun gelmeyecek.
Elle ne viendra pas.
Dedim ki kız arkadaşın gelmeyecek, Dostum.
J'ai dit'elle ne viendra pas', mon pote.
Size zarar gelmeyecek.
Personne sera blessé.
Gelmeyecek kendisi.
Elle ne viendra pas
Eğer doğru yaparsan ona hiçbir zarar gelmeyecek. Tabii gelmesini istemezsen.
Si vous le faites correctement, il n'y aura aucun mal, à moins bien sûr, que vous le vouliez.
- Yani, benimle gelmeyecek misin?
Donc, tu ne viens pas avec moi?
Gelmeyecek değil mi?
Il ne viendra pas, pas vrai?
Aklına bir plan filan gelmeyecek.
Tu ne trouves pas un plan.
Vatanseverlik kanununu öne sürecekler. Ulusal Güvenlik diyecekler onu senden alacaklar ve senin de elinden bir şey gelmeyecek.
Ils vont la jouer "patriot act", ils vont la jouer "sécurité nationale", et ils vont te le prendre.
Bilirsin, böyle bir etkinlikte aklına gelmeyecek şeyler olabilir.
Tu sais avec un évènement comme celui-là, tout peut arriver.
Ama gelmeyecek galiba.
mais je ne pense pas qu'il viendra.
Kurtarmaya kimse gelmeyecek.
Personne ne viendra pour vous.
Bir çeşit zombi olarak geri gelmeyecek, değil mi?
Il ne va pas revenir comme un genre de zombie, n'est-ce pas?
- Sen gelmeyecek misin?
- Tu es sûre de ne pas vouloir venir?
Farkına varmaya başladığın bazı şeyler bir daha CIA'de başına hiç gelmeyecek.
Une chose que, je pense, tu as déjà commencé à réaliser ne se passera jamais tant que tu seras à la CIA.
Biraz küçük gelmeyecek mi?
Ce sera un peu exigu, non?
Öpebilirsin ama gerisi gelmeyecek.
Tu peux m'embrasser mais c'est tout.
Gece gelmeyecek.
Elle est sortie pour la nuit.
Oraya vardığımızda hiç tatil gibi gelmeyecek.
Ce ne sera plus le cas une fois arrivés.
Kimse buna karşı gelmeyecek.
Personne ne fera rien de ce truc.
Walter, gelmeyecek.
Walter, il ne vient pas.
Hayir, kulaga pek hos gelmeyecek o yüzden.
Non, c'est juste que ça va pas paraître chouette.
Üst kata gelmeyecek.
Il ne veux pas venir en haut.
Askere gidene kadar okula gelmeyecek.
Il ne reviendra pas à l'école avant d'avoir fini son service militaire.
Doktor gelmeyecek mi?
Le docteur ne vient pas?
En azından Maddox senin peşinden gelmeyecek.
Bien, au moins Maddox ne te poursuivra plus.
Ona bir zarar gelmeyecek Ken.
Il ne sera pas blessé, Ken.
Size söz veriyorum, efendim, arzularının sonu gelmeyecek.
- Je vous l'ai promis, il n'y a pas de fin à leur appétit.
* Sadece iyi olmak * * Gelmeyecek yeterli *
Being good won t be good enough
* Gelmeyecek yeterli *
Just won t be good enough
Muhtemelen toplantıya gelmeyecek bile.
Elle ne sera probablement pas à la réunion.
Depremden beri görülmeyen Kanunsuz. Bu da demek oluyor ki diri diri gömülmüş ve bir daha geri gelmeyecek.
Qui n'a pas été vu depuis le tremblement de terre, ce qui veut dire qu'il a surement dû être enterré et qu'il ne reviendra pas.
- Brody'nin kılına zarar gelmeyecek.
Rien n'arrivera à Brody.
Yani Noel sabahı hediye olarak yeni çiğneme oyuncağı gelmeyecek mi?
Plus de nouveau jouet à mâchouiller le matin de Noël?
Savino gelmeyecek.
Savino ne se montrera pas.
Bir daha asla posta gelmeyecek.
Nous ne recevrons plus jamais de courrier.
Lopez hiçbir zaman Geri gelmeyecek.
Lopez ne viendra plus.
Gerçi bunu söylememe gerek yok ama burada yara bandı yapmıyoruz yani Johnson ve Johnson bir araya gelmeyecek...
Euh, et bien je suppose que ça va sans dire, mais, euh, vous savez, on ne fait pas de pansements ici, donc Johnson ne doit jamais rencontrer Johnson, donc...
Güneşin battığı ve herkesin bir daha gelmeyecek diye korktuğu zaman uğrarım.
Je viendrai à ce moment de la journée où le soleil disparaît et qu'on a peur de plus le revoir.
Kutlamaya gelmeyecek misin?
Tu ne veux pas te joindre à nous?
Asansör sonsuza kadar gelmeyecek.
Les ascenseurs sont trop long.
Tae San gelebilir diye mi gelmeyecek yoksa?
Ne viendrait-il pas à cause de Tae San?
Okula gelmeyecek misin gerçekten?
Quittes-tu vraiment l'école?
İkimizi de kurtarmaya kimse gelmeyecek.
Personne ne viendra pour aucun de nous deux.
Rahibe Mary Eunice, Rahibe Jude'nin gölgesinden çıktınız ve kimseni aklına gelmeyecek bir şekilde parlıyorsunuz.
Soeur Mary Eunice, vous êtes vraiment sortie de l'ombre de Soeur Jude, brillant si fort que personne n'aurait pu l'imaginer.
- Amiral gelmeyecek.
L'amiral ne viendra pas.
- Gelmeyecek dediğimde... -... bana inanmalıydın.
Vous auriez dû me faire confiance quand je t'ai dit qu'il ne voulait pas démontrer.
- O noktaya gelmeyecek.
Cela n'arrivera pas.
Mailer gelmeyecek.
Mailer ne vient pas.
gelmeyecek misin 17
gelmeyecekler 18
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmeyecekler 18
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20