Gerçekten traducir francés
183,616 traducción paralela
Anlıyorum, gerçekten.
Je comprends.
Sence gerçekten onu sevdim mi?
Tu crois que je l'aimais vraiment?
Bu kullandığımız bir risk-ödül algoritması. Hangi riskli aktivitenin gerçekten riske değdini belirlemek için kullanılıyor.
C'est un algorithme risque-récompense qu'on utilise pour savoir si une activité risquée vaut le coup de prendre le risque.
Ve gerçekten koca FBI'da sevgilim olabilecek tek bir kişi var.
Il n'y a qu'une seule personne dans tout le FBI qui pourrait être mon rencard.
Gerçekten çok teşekkürler.
Sincèrement, merci beaucoup.
Bu sefer gerçekten atıldın Gord.
Tu es définitivement banni, Gord.
Dostluğumuz gerçekten sağlamlaşıyor.
On augmente carrément notre niveau d'amitié.
Biliyor musun Boston... Kaliforniya'ya gittiğinde seni gerçekten özleyebilirim.
Vous savez Boston, vous allez peut-être me manquer quand vous irez en Californie.
Önemli değil gerçekten.
C'est bon, vraiment.
Gerçekten mi?
Vraiment?
Gerçekten mi?
Vraiment.
- Gerçekten yapamam.
- Je ne peux vraiment pas.
Sorun değil, gerçekten değil.
Ça va. Vraiment.
Gerçekten sana izin vereceğimi mi san...?
Est-ce que tu pensais vraiment que j'allais te laisser...?
Ben gerçekten bir iblisim fakat lanet de kendimin. Vermek için hediyem yok karanlık veya aydınlık.
Je suis en effet un démon, mais ma malédiction est mienne.
Sen gerçekten güzelsin.
Vous êtes très beau.
- Ağlamayı gerçekten denedin mi? - Hem de nasıl. Resmen sular seller gibi akıttım... tıpkı küçük bir çocuk gibi.
Je leur ai fait les chutes du Niagara comme un petit garçon.
- Gerçekten mi? Hayır, o Kanadalı.
- Ça prête à confusion.
Evet, gerçekten zor bir gay durum. Peki ya sen, neden Jessie'yi tanımaya çalışmıyorsun...
Apprends à connaître Jessie, ça t'aidera peut-être.
- Gerçekten mi? Benim tek bir kıyafetim var, bunu
J'ai pas inventé les règles.
Gerçekten harika.
C'est parfait.
Gel buraya. Gel bir bak şuna. Bu ev gerçekten süper.
Viens faire le tour.
Üzgünüm bebeğim, ama bugün benim doğumgünüm, bu yüzden gerçekten de dans etmeni istiyorum.
Chérie je suis désolé mais c'est mon anniversaire et j'aimerais vraiment te voir danser.
Bak, bu gerçekten işe yarayacak.
Crois moi, ça va le faire.
Bu gerçekten çok ilginç!
C'est complètement fou!
- Gerçekten mi? Tamam o zaman... - Hayır.
Vraiment?
Gerçekten öyle.
Vraiment très en forme.
Pekala... Mary'i, şikayetçi bir anne rolünde izlemek, gerçekten çok güzeldi...
Eh bien... c'était vraiment touchant de voir Mary jouer une mère si compliquée.
Gerçekten çok kötü davranıyorum.
Vraiment méchante.
Çünkü, gerçekten ona çok kötü davrandım.
Parce que j'ai vraiment été méchante.
Gerçekten öyle, çıldıracaksınız... sizi gidi bebişkolar.
Franchement, vous serez... de grands fans.
- Gerçekten mi?
Oui?
Gerçekten, üç tane bebeğimiz olacak sanmıştım.
J'avais vraiment l'impression qu'on était destinés à en avoir trois.
Gerçekten mi? TOBY :
Ah oui?
Onun hakkındaki en iyi hislerim bunlar, gerçekten.
C'est ce que j'aimais chez lui.
Gerçekten mi? Hiç şansın yok.
Dans vos rêves.
Bu kampta.... bir kaç kilo vermiş bir kadınla yatmak gerçekten insanı canlı hissettiriyor, özellikle de Perşembe günleri.
Ce camp est rempli de nanas qui ont perdu 5 kilos et sont comme des dingues. Surtout le jeudi.
Eğer Jack seni gerçekten seviyorsa, bunu anlayacaktır.
Si Jack t'aime vraiment, il comprendra.
Eğer Jack beni gerçekten seviyorsa mı?
Si Jack m'aime vraiment?
Ondan gerçekten hoşlandım.
Je l'apprécie beaucoup.
Gerçekten.
Vraiment.
Gerçekten sağlam biri.
C'est quelqu'un de fiable.
Gerçekten mi?
Sérieusement?
Gerçekten mi, hala haftasonu izlediğim filmin nasıl olduğunu, tamam...
Cela dit, tu aurais aimé le film que j'ai vu...
Gerçekten mi?
Ah oui?
Bu şeyler gerçekten çok hoş, ama 12 saatten az bir süre sonra üç farklı doğum günü partisi için, toplamda 45 çocuk burada olacak.
C'est vraiment touchant. Mais dans moins de 12 heures, 45 mômes vont débarquer, pour 3 fêtes.
Gerçekten isterdim, ama, bugün öğle arasında da çalışacağım.
Mais j'ai du travail.
Tamam gerçekten.
C'est bon, vraiment.
Ve ben... oyunda Sloane ile devam edeceğim, gerçekten çok sıkı çalıştı bu iş için, ayrıca oyunda da çok iyi, hatta muhteşem.
Je garde Sloane dans la pièce. Elle a bossé très dur et elle assure dans le rôle.
Bu gerçekten harika.
C'est vraiment génial.
Gerçekten, yaptım.
- Si.
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten güzel 104