English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Gitmemelisin

Gitmemelisin traducir francés

245 traducción paralela
Queenie, gitmemelisin.
Tu ne peux pas!
- Gitmemelisin.
- N'y va pas.
- Gitmemelisin. - Anna, yapma.
Alexei, n'y va pas.
Oraya gitmemelisin tatlım.
Tu ne devrais pas y aller.
Sen de gitmemelisin.
Toi non plus.
Eğer onunla Bağdat'a gitmek istemiyorsan gitmemelisin. Hayır.
Si tu ne veux pas y aller, tu n'iras pas.
Gitmemelisin.
Ne pars pas.
Çayıra asla fırlayıp gitmemelisin.
Il ne faut jamais courir dans la prairie.
Jan, gitmemelisin..
Ne fais pas cette tête! Suis-je ta propriété?
Sevgili çocuğum, gitmemelisin. Gitme!
Tu n'as pas le droit de partir, mon chéri.
Evet söyledi ama bu şekilde gitmemelisin.
Si, il me l'a dit. Mais pourquoi partir en cachette?
- Sevgilim gitmemelisin.
Ne partez pas.
Ötekileri de bu işin içinde, tek başına gitmemelisin.
Ça regarde les autres aussi. Attends-les!
Bence o kadınla gitmemelisin.
Vous avez tort de vous compromettre avec mlle Canaday.
Gitmemelisin.
Ne partez pas!
Ona gitmemelisin, sevgili oğlum.
Ne l'approche pas, fils bien-aimé.
Onlarla gitmemelisin.
Ne partez pas avec eux!
Bu hâlde gitmemelisin.
Ne sors pas comme ça.
Aslında bir at kadar sağlıklı değilsen hipodroma gitmemelisin.
Moralité, quand on a pas une santé de cheval, on ne fréquente pas les hippodromes
- O tarafa gitmemelisin.
- Vous ne devriez pas aller là-bas.
Hayır! Gitmemelisin!
Non, ne faites pas ça.
Gitme. Gitmemelisin.
Ne fais pas ça.
Yine de... gitmemelisin, Susmuş. Bu bir tuzak.
Tu ne dois pas y aller, c'est un piège.
Hayır, gitmemelisin
Non, tu ne peux pas.
Gitmemelisin!
C'est de la folie.
Hayır oraya gitmemelisin. Aranıyoruz.
Non, il faut pas que tu ailles là-bas.
Oraya gidemezsin. Gitmemelisin.
Il ne faut surtout pas y aller!
Bilmiyorum.Burada yeniyim. ama oraya gitmemelisin,
Je l'ignore, je suis nouvelle, mais il ne faut pas.
Ne olursa olsun, o buluşmaya gitmemelisin.
Que ce soit Jean ou pas, tu ne devrais pas t'y rendre.
- Gitmemelisin.
- Tu ne dois pas y aller.
Fung Kardeş, yanılmıyorsam Kaleye davet edilmişsin oraya gitmemelisin.
Frère Fung, ne va pas à cette rencontre au Manoir.
Efendi Ogami, gitmemelisin.
- Maître Ogami, vous devez rester!
Chris, gitmemelisin.
N'y va pas, Chris.
Roma'ya gitmemelisin, duydun mu?
Tu ne dois pas aller à Rome, tu entends?
John'un üzerine fazla gitmemelisin.
Tu ne dois pas être aussi dur avec John.
Ci Ci, Sen Tien Ailesinin bir kızısın... gitmemelisin
Zhi-zhi, tu es la fille de la famille Tian, tu ne peux partir.
Tüm bunlara rağmen gitmemelisin
Raison de plus pour que tu ne t'en ailles pas.
Londra'ya gitmemelisin.
Je ne crois pas que tu devrais aller à Londres.
Gitmemelisin, beni terk etmemelisin.
Ne pars pas! Ne me quitte pas!
Gitmemelisin.
Tu ne dois pas partir!
Tabii eğer yarın yapacağın işin..... en doğru şey olduğunu düşünüyorsan hiç gitmemelisin.
Sauf si tu es certaine que ce que tu vas faire demain n'est pas une erreur.
- Dennis, gitmemelisin.
- Tu ne devrais pas, Dennis.
Belki ona gitmemelisin.
Tu ne devrais pas y aller.
Frank, Bay Forrester'ın üzerine böyle gitmemelisin.
Frank, inutile de harceler M. Forrester.
Oraya yalnız gitmemelisin.
Tu vas pas y aller tout seul.
Belki de - Belki de bugün işe gitmemelisin.
Ce serait peut-être mieux de pas aller travailler ce soir.
asla önde gitmemelisin
Ne vous arrêtez pas.
Bir daha asla oraya gitmemelisin.
Vous ne devez jamais plus y retourner.
Pidge, seninle konuşurken çekip gitmemelisin.
Pidge! Pidge, ne t'en va pas pendant que je te parle.
Bence gitmemelisin Angus.
Sans compter les aumônières. Je pense que tu ne devrais pas y aller, Angus.
Evine gitmemelisin.
Tu ne dois pas rentrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]