Her zaman işe yarar traducir francés
195 traducción paralela
Birkaç atış her zaman işe yarar, Bay Trane.
Rien de tel que des coups de feu pour dessoûler, M. Trane.
- Bu her zaman işe yarar.
- Ca simplifierait!
Artık dost olduğun eski bir sevgili her zaman işe yarar.
L'amitié d'un ancien amant est toujours utile.
Bu her zaman işe yarar.
Ça marche formidablement, partout.
Bıçak her zaman işe yarar.
Ça peut servir dans la vie.
- Evet. Her zaman işe yarar o.
Oui. on peut commencer par elle.
Peki. Her zaman işe yarar.
Ça marche à chaque fois, ce truc-là.
Ne yaptığını bildiğinde, her zaman işe yarar.
Ça marche toujours quand on sait ce qu'on fait.
Her zaman işe yarar.
Et à tous les coups, ça marche!
- Bir kova soğuk su her zaman işe yarar.
- Un seau d'eau, ça marche toujours.
Benim plânlarım her zaman işe yarar.
Mes plans marchent toujours.
Ben her zaman işe yararım. Hem bana "baba" de!
J'ai fait quelque chose de bien... appelle-moi "papa"!
Her zaman işe yarar.
Ca marche à tous les coups.
- Her zaman işe yarar.
- çà ne rate jamais.
Her zaman işe yarar.
Ça marche toujours.
Gördün mü? Evrensel karşılama her zaman işe yarar.
Le salut universel marche à tous les coups.
Her zaman işe yarar maestro.
Ça marche à tous les coups, maestro.
... sonra da onları tutuklamıyoruz? Her zaman işe yarar.
Ca marche à tous les coups.
İçgüdülerimi dinlerim, her zaman işe yarar. Ciddi olduğun zamanlarda da mı?
Je suis mon instinct, ça me réussit.
Longfellow her zaman işe yarar.
C'est infaillible, Longfellow.
- Her zaman işe yarar.
- Ca marche toujours.
Her zaman işe yarar.
Ça marche à tous les coups.
Gündoğumu, her zaman işe yarar.
Toujours, le lever du soleil
Dürüstlük her zaman işe yarar.
L'honnêteté t'ouvrira toutes les portes.
Her zaman işe yarar.
ça marche à tous les coups.
Bu yüzden Nixon her zaman işe yarar.
C'est ce qui fait que Nixon a toujours été utile.
Jartiyer her zaman işe yarar.
- Bien, avec! Vous faites le bon choix, soyez-en sûr.
"Tehlike Jackson, her zaman işe yarar."
Un peu de danger, Jackson, ça marche toujours.
Her zaman işe yarar.
Ça, ça marche à tous les coups.
- İnan bana, her zaman işe yarar. En basit yol, en iyi yoldur.
Plus c'est simple, mieux ça marche.
Ona bir hediye al, bu her zaman işe yarar.
Et puis... amène-lui un cadeau, ça marche toujours.
Geleneksel birşeyler her zaman işe yarar.
Un cadeau classique marche à tous les coups.
- Ekinasya ( koni çiçeği ) bende her zaman işe yarar.
- L'Echinacée, ça marche.
Bize acıdı. - Her zaman işe yarar.
Ça marche à tous les coups.
İş şantaja gelince şahsi yaklaşım her zaman işe yarar.
Le chantage est une question d'entraînement.
Bu gibi durumlarda acele hareket etmek her zaman işe yarar kanımca.
Dans ce genre de situation, il faut se montrer rapide.
İyi bir avukat, onlar her zaman işe yarar.
Un bon avocat, oui. Ça peut toujours servir.
her zaman işe yarar.
Prends ton temps!
Merak etme, Lars ve Soledad'ın anahtarları her zaman işe yarar.
Lars et Soledad ont une clé qui marche.
Fakat bir kıza ne kadar güzel olduğunu söylemek her zaman işe yarar.
Mais dire à une fille qu'elle est jolie réussit toujours.
Her zaman işe yarar.
Travaille chaque fois..
Her zaman işe yarar!
Ça ne rate jamais!
Rüyalar her zaman çok işe yarar.
Mes rêves s'améliorent de jour en jour.
Espriden anlayan iki erkek buluruz. Bu her zaman işe yarar.
C'est une chose que je dois avoir si je me marie - beaucoup de rires.
Her zaman denerler ama ancak ben izin verirsem işe yarar.
Il essaiera certainement. Mais ce sera voué à l'échec.
Güzel bir paye her zaman işe yarar.
Un bon titre est toujours utile.
Her zaman işe yarar.
C'est infaillible.
Tabi, bir içki her zaman işe yarar.
Toujours prêt à boire un coup.
Bu yüzden atıştırmak için bir şeyler getirdim. Her zaman işe yarar.
Ça marche à tous les coups.
Her zaman işe yarar.
Ça marche à chaque fois.
Bir prensip ise "Böyle işe yarar ve her zaman bunu hatırlamalısın"
" Le principe dit voilà ce qui marche et a toujours marché.