Herhangi bir yerde traducir francés
687 traducción paralela
Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde.
Quelque époque, quelque part.
Herhangi bir yerde yatak için 50 sent ödemek zorunda kalırdın!
Eh bien,... tu aurais dû payer ton dollar pour un lit ailleurs!
Bu şarkıyı herhangi bir yerde ve zamanda duyabilirsiniz.
On peut l'entendre n'importe où et n'importe quand.
- Hayır, evde, herhangi bir yerde.
- Non. Ils sont dans la maison.
Herhangi bir yerde.
N'importe où.
- Evet, herhangi bir yerde
- Où vous voulez.
Parkta, herhangi bir yerde oturarak.
J'allais m'asseoir au parc.
Herhangi bir yerde akraban?
Pas de famille? Nulle part?
Gazı açtın mı? Alt katta herhangi bir yerde gazı açtın mı?
Elizabeth, avez-vous allumé le gaz... en bas, à l'instant?
Herhangi bir yerde yatabilirim.
Je dormirai n'importe où.
Aslında, herhangi bir yerde olduğum için mutluyum.
À vrai dire, où que je sois, je suis heureux.
Sanki gelecekte, herhangi bir yerde, piyesi bitmiş görüyorum.
Je pense déjà à l'avenir. Quand tout sera terminé.
Herhangi bir yerde olabilir. - Örneğin? - Kulüp ya da Bradley'in partisi.
Il pourrait être au club, ou les Bradley font une soirée, ou il a pu aller chez Janet.
"Pooka herhangi bir yerde, " herhangi bir zamanda " herhangi birine görünebilir.
Le pooka apparaît... ici et là, de temps en temps... à telle ou telle personne.
Evren her gün biraz daha küçülmekte, herhangi bir grubun, herhangi bir yerde saldırgan davranışlarına artık müsamaha gösterilemez.
L'univers est plus petit chaque jour, et la menace d'une agression, d'où qu'elle vienne, n'est plus acceptable.
Herhangi bir yerde buluşalım.
Rencontrons-nous. Où êtes-vous?
Neden birisi Hong Kong'da değil de, herhangi bir yerde yaşamak ister, anlamıyorum.
Comment peut-on vivre ailleurs qu'à Hong-Kong!
Herhangi bir yerde, hiç bir limanda sevgilim yok.
Je n'ai pas de petite amie du tout dans aucun port, nulle part.
Herhangi bir zaman, herhangi bir yerde.
N'importe où, n'importe quand. "
Deneysel araştırmalar burada veya herhangi bir yerde her zaman gizli olmuştur.
Les expériences sont toujours confidentielles, que ce soit ici ou ailleurs.
Ya da herhangi bir yerde iş bulabilirsin.
Ou te trouver un travail avec un appartement.
Hiçbiri. Ne burada, ne de birlikte olduğumuz herhangi bir yerde.
Rien de tout cela.
Şey, bir subay arkadaşın kusurlarını söylemek hoşuma gitmiyor ama onunla herhangi bir yerde yalnız kalan bir kız veya kadın...
Eh bien, je ne devrais pas parler... de la moralite d'un camarade, mais... toute fille ou femme qui reste seule avec lui, n'importe ou- -
Herhangi bir yerde durup kendine güzel bir salamlı sandviç alabilirsin.
Casse toi et prends le sandwich au salami.
Herhangi bir zamanda herhangi bir yerde oluşun neyi değiştirdi ya da birşeyi değiştirdi mi?
Quelle influence ma présence a eue à un moment donné... ou si elle a fait la moindre différence.
Biraz şans satın almak isterdim ; tabii herhangi bir yerde satılıyorsa.
J'en achèterais bien si ça s'achetait quelque part.
Bu film, herhangi bir yerde terkedilmiş yabani yerleşim alanlarında... ... insani atılım gerçekleştiren ya da uzaya yapılan cesur bir hamle ile önderlerin zorlu yolunu takip eden Sovyet halkına adanmıştır.
A tous ceux qui, dans quelque champ de l'entreprise humaine, que ce soit la colonisation de terres sauvages et abandonnées ou une ruée aventureuse dans l'espace, suivent la route difficile des pionners ;
Rezalet. New York'ta herhangi bir yerde telefon etmek imkansızlaşıyor.
Ça devient impossible de téléphoner dans New York.
Herhangi bir yerde duruverip bir daha oradan hiç ayrılmayabilirim.
Je pourrais m'arrêter n'importe où, ne plus repartir...
O şimdi herhangi bir yerde olabilir.
Il peut être n'importe où.
Herhangi bir yerde olabilir, duvarlarda ya da tavanda gizli hatta bir kilometre öteden uzaktan kumanda ile bile kontrol ediliyor olabilir.
Il peut être n'importe où, dans les murs ou le plafond, ou encore être télécommandé.
Kakegawa Şatosu dışında herhangi bir yerde yaşayabiliriz.
Nous trouverons bien un endroit pour vivre.
Çocuk herhangi bir yerde olabilir.
Le garçon pourrait ìtre n'importe oú, papa.
Bunu herhangi bir yerde, herhangi biri için de yapabilirdin, değil mi?
Vous l'auriez fait n'importe où pour n'importe qui?
Bir daha Ojo Prieto'da veya herhangi bir yerde Chuy Medina'dan kaçmayı aklından geçirdiğin zaman.
Quand ça te prendra encore de plaquer Chuy Medina à Ojo Prieto... ou ailleurs.
Bir sorum olacak. Yolda gelirken herhangi bir yerde doktoru gördünüz mü?
Vous n'auriez pas vu le docteur dans les parages?
Herhangi bir yerde aranıyor olmaları şüphesiyle.
Au cas où ils seraient recherchés.
- Herhangi bir yerde bir sınır işareti görmedim.
- Je n'ai vu de bornes nulle part.
San Lucas'ı terk etmene yetecek ve istediğin herhangi bir yerde yaşamana yetecek kadar.
Assez pour te faire bouger de San Lucas, et te permettre de vivre ou tu voudra, n'importe ou.
O, herhangi bir yerde olabilir.
II pourrait être n'importe où.
Daha önce çok defa bunu herhangi bir yerde duymuşsunuzdur.
Vous avez dû en entendre parler avant.
Herhangi bir yerde. Lasserre, Le Tour d'Argent
N'importe où.
- Herhangi bir yerde akşam yemeği.
- Un dîner n'importe où.
Zaman ve davranış açısından, bir yerde değiştirici herhangi bir zarf varmı?
Y-a-t-il des circonstances de lieu, de temps et de manière?
Temizlense bile herhangi bir şeye bulaşmış kanı polis yine de bulabilir mi? Bir çeşit toz püskürtülünce kanın olduğu yerde mavi bir leke oluşur mu?
Est-ce vrai que même une fois bien nettoyées... des traces de sang reviennent sur un objet grâce à une poudre... et font une tache bleue?
Ya da herhangi başka bir yerde O'nun...
Ni là, ni où il...
Herhangi bir yerde bir odada olup daha önce orada olduğunuza yemin edebilme.
Arriver quelque part, et avoir la certitude d'être déjà venu.
Daha şimdi tüm çevresini gezdim ve hiç bir yerde herhangi bir kapı bulamadım.
J'en ai fait le tour et je n'ai trouvé de porte nulle part.
En ideal cevap... belli bir saatte belli bir yerde olacak herhangi bir şey için bir bilettir.
Et la réponse idéale serait un ticket pour un événement qui va se produire à un endroit et un moment donnés.
Hayır, herhangi bir gece daha orada olmayacak, .. çünkü bu pezevenk Miami'de, ya da onun gibi sapıklar her yerde!
Non, il n'y aura pas de ce soir... parce que ce marlou que tu as trouvé à Miami... ou je ne sais où est psychotique.
Ben Grady'yi öldürenler kasabada değilse ve iki Apaçi'nin sürebileceği herhangi bir iz bırakmamışlarsa o zaman buralarda bir yerde olmalılar.
Si ceux qui ont tué Grady ont quitté la ville sans laisser de traces ils sont par ici.
herhangi biri 66
herhangi bir yer 20
herhangi bir 21
herhangi biri olabilir 20
herhangi bir şey 170
herhangi bir yere 62
herhangi birini 22
herhangi bir şey var mı 19
herhangi birşey 34
herhangi bir fikrin var mı 26
herhangi bir yer 20
herhangi bir 21
herhangi biri olabilir 20
herhangi bir şey 170
herhangi bir yere 62
herhangi birini 22
herhangi bir şey var mı 19
herhangi birşey 34
herhangi bir fikrin var mı 26
herhangi bir şey olabilir 18
bir yerde 60
bir yerde okumuştum 21
yerde 65
yerde kal 46
yerde kalın 17
herhalde 425
herhâlde 21
herhalde yani 20
herhalde öyledir 17
bir yerde 60
bir yerde okumuştum 21
yerde 65
yerde kal 46
yerde kalın 17
herhalde 425
herhâlde 21
herhalde yani 20
herhalde öyledir 17