Herhangi bir şey olabilir traducir francés
214 traducción paralela
Schuyler'i boşver. Herhangi bir şey olabilir.
Sautons Schuyler.
- Oh, herhangi bir şey olabilir, teşekkürler.
Ce que vous voulez, merci.
Bence, adamına göre, efendim, herhangi bir şey olabilir.
Cela dépend dudit homme, de nombreuses choses. Cela tient en un seul mot.
Herhangi bir şey olabilir.
Ça peut être n'importe quoi.
Başka herhangi bir şey olabilir ama O bir çakal değil. Tanrım!
Comme vous êtes susceptibles, vous les guerriers!
Sorun şu ki, herhangi bir şey olabilir. Üreme hücresi, polen. Kimyasal madde.
Ca peut être n'importe quoi : des spores, du pollen, un produit chimique.
Köpek, kedi, herhangi bir şey olabilir.
Un chien, un chat, peu importe.
Bunun gibi. Görüyorsun, George, bu dışardaki herhangi bir şey olabilir.
Ça pouvait être n'importe quoi.
Herhangi bir kapak herhangi bir şey olabilir.
N'importe quelle autre fera l'affaire.
Tüm aşağıda olanlara bakınca, herhangi bir şey olabilir.
Avec tout ce chambard, ça pouvait être n'importe quoi.
- Herhangi bir şey olabilir mi?
- N'importe quelle phrase?
Herhangi bir şey olabilir bir çift ayakkabıdan Amerikan bayrağına kadar.
N'importe laquelle, d'une paire de béquilles au drapeau américain.
Herhangi bir şey olabilir bir çift ayakkabıdan bir Amerikan bayrağına kadar.
N'importe laquelle, d'une paire de béquilles au drapeau américain.
Herhangi bir şey olabilir.
Il aurait pu y avoir n'importe quoi.
"SL" sanal herhangi bir şey olabilir, ya da hiç bir şey.
"SO" pourrait signifier n'importe quoi, ou rien du tout.
Mum herhangi bir şey olabilir :
La bougie peut être n'importe quoi :
Saldırgan herhangi bir silah taşıyorsa ; bu tabanca, bıçak sopası ya da herhangi bir şey olabilir, köpek doğruca bağışlayın ama, doğruca testislere yönelir.
Si l'assaillant est porteur d'une arme : pistolet, couteau, bâton, et j'en passe... le chien se jettera... pardonnez mon langage... automatiquement sur les testicules.
- Bu herhangi bir şey olabilir.
- Ça pouvait être n'importe quoi.
Herhangi bir şey olabilir cihaz arızası, aşırı elektrik yüklenmesi.
C'est vague. Défaillance du matériel, surcharge électrique...
Patlatma mekanizması herhangi bir şey olabilir.
Pour le détonateur, c'est facile :
Düşündüğünüz herhangi bir şey olabilir.
Je vais devoir y réfléchir.
Herhangi bir şey olabilir.
- Mais combien?
Herhangi bir şey olabilir.
C'est un mystère.
Herhangi bir şey olabilir... şifreleme cihazı, yön bulma sistemi...
- Ça pourrait être n'importe quoi. - Un encodeur, un système de guidage.
Herhangi bir şey olabilir- - doğal olarak meydana gelmiş bir solucan deliği gibi, ya da bir alt uzaya akış alanı, ya da bizim ki gibi bir ışınlama teknolojisi olabilir.
- Par ici, avec les autres. - Qu'allez-vous faire de nous? - J'ai dit : "Pas de question"!
Yani, herhangi bir şey olabilir. Hatta belgelerinden bazılarını kaybetmiş olabilirler.
Ils ont peut-être tout simplement perdu son dossier.
Bu koku herhangi bir şey olabilir hatalı bir koku halkası, lensin üzerindeki bir peynir parçası, kim bilir?
Rien ne prouve son origine... il y a peut-être un rat mort sur les capteurs.
Bak, herhangi bir şey olabilir. Önemsiz bir temaz ya da tokalaşma olabilir.
Ça peut être n'importe quoi, une simple poignée de main.
Tüylü, dört ayaklı, herhangi bir şey olabilir ama benim aklıma kurt adam geliyor.
Une bête poilue, quatre pattes. Mais moi, je pense... à un lycanthrope.
- Tarzan'ın bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Herhangi bir şey öğrenme tehliken olabilir.
Tarzan va te croire en danger d'apprendre quelque chose!
Böyle bir şey olmuşsa, herhangi biri yapmış olabilir.
N'importe qui aurait pu le faire.
Sence herhangi bir şey seziyor olabilir mi?
Ce pourrait-il qu'il comprenne quelque chose?
Affedersiniz. Bir şey daha, Doktor. Başka herhangi bir şekilde sağlık sorunu olabilir miydi?
Avait-il d'autres problèmes de santé?
Aman Tanrım, bu herhangi bir şey de olabilir.
C'est un début.
Acaba zihninizde, bu trajediye ışık tutacak herhangi bir şey kalmış olabilir mi?
Vous souvenez-vous d'un détail qui pourrait éclairer cette sombre tragédie?
Şey, onları herhangi bir zamanda almış olabilir.
Il a dû les prendre un jour.
Herhangi bir şey, bir kapı belli bir yer ve zaman içinde var olabilir.
Un objet, telle une porte, existe dans un lieu et à un moment.
Herhangi bir şey de olabilir, hiçbir şey de.
Ou autre chose, ou rien du tout.
Tekrarlanan nod dizilimleri veritabanına işaret edebilir ama herhangi bir şey de olabilir.
Elle a une configuration répétitive, comme une base de données. Mais ça peut être n'importe quoi.
Şekil değiştiren de istasyonu bizim kadar iyi biliyor. Herhangi bir yerde olabilir veya herhangi bir şey. Anlaşıldı, Binbaşı.
Il peut être n'importe où et n'importe quoi.
Öyleyse değişken şu anda bu gemideki herhangi bir şey ya da herhangi biri olabilir.
Le changeant pourrait être n'importe quoi, à l'heure qu'il est.
Onlarla anlaşabilmek için herhangi bir şey bana yardımcı olabilir.
Tout ce qui pourrait m'aider.
Herhangi bir şey olabilir.
Ce pourrait être un tas de choses.
- Minnettarlığınız herhangi bir adamın bütün isteyebileceği şey olabilir... Ancak bu şahsına münhasır adamın finansal ihtiyaçları var.
Tout homme rêverait de votre gratitude, mais moi, j'ai des besoins financiers.
İnsanlar hiçbir şeyin yeni olmadığını kabullense dünya daha iyi bir yer olurdu. Biriyle yapabileceğin herhangi bir şey daha önce başkalarıyla yapılmış olabilir.
Le monde irait mieux si les gens acceptaient qu'il n'y a rien de nouveau sous le soleil, et que tout ce qu'on peut faire avec quelqu'un a sûrement déjà été fait avant que tu le fasses.
Ne istersen. Gönlünden geçen herhangi bir şey. Hüzünlü bir şeyler bile olabilir.
Dis ce que tu veux... ce que tu as sur le cœur même si c'est triste.
Geçmiş işleri, eğitim alanları, sağlık raporları şikayette bulunduğu herhangi bir şey de olabilir.
Records précédents, historique médical, griefs éventuellement formulés. Compris?
İstediğin herhangi birşey olabilir. Dünyadaki herhangi bir şey.
Tu peux souhaiter tout ce que tu veux.
Herhangi biri olabilir, herhangi bir şey yapabilirdim.
Ca aurait pu être n'importe qui.
Kasabadaki yeni çocuk olmak sarsıcı olabilir. Yapabileceğim herhangi bir şey varsa... Sana etrafı tanıtabilirim.
Je sais qu'être le nouvel élève peut être traumatisant donc s'il y a quoique ce soit que je peux faire pour te soulager de ce poid te présenter à des amis te faire sortir...
O sakar kıçınla beynimin içinde gezinirken oraya herhangi bir şey bırakmış olabilir misin?
Tu as laissé traîner quelque chose dans ma tête?