English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ I ] / Ihtiyacın var

Ihtiyacın var traducir francés

21,827 traducción paralela
Chiron, bir şeye mi ihtiyacın var?
Chiron, tu as besoin de quelque chose?
- Ne kadarına ihtiyacın var, Küçük?
- Ne m'appelle pas comme ça.
Diğerinin huzur içinde yatabileceğini düşündüm, neredeyse dolmuştu, yani, muhtemelen yenisine ihtiyacın var
J'ai pensé que l'autre, pouvait reposer en paix, il était presque plein, alors t'avais besoin d'un autre.
Yemeğe ihtiyacın var mı?
T'as faim?
Metro kartına ihtiyacın var.
Il te faut une carte de transport.
Senin yanında savaşmasına ihtiyacın var sanıyordum.
Je pensais que tu avais besoin de lui pour combattre à tes cotés.
Uzun lafın kısası, bir bakireye ihtiyacın var.
Pour ainsi dire, il nous faut un vierge.
Yardıma ihtiyacın var mı kanka?
T'as besoin d'aide, mec?
Kan nakli... Buna ihtiyacın var.
Vous avez besoin de votre transfusion.
Yardıma ihtiyacın var.
Il te faut de l'aide.
Beni başarısız olarak görüyorsun ama şu an yardımıma ihtiyacın var.
Je vous ai énervé, mais vous avez besoin de moi.
Yardıma ihtiyacın var mı?
Avez besoin-vous d'aide?
Tamam, ne üstünde çalışıyorsun, yardıma ihtiyacın var mı?
Tu bosses sur quoi? Je peux t'aider?
Hâlâ yardıma ihtiyacın var.
Tu as toujours besoin d'aide.
Çok arzu eden birine ihtiyacın var.
Il vous faut un homme motivé.
Ve aynı bir annenin çocuğuna uçakların gökten düşmeyeceğini söylemeye ihtiyacı olduğu gibi senin de kontrole ihtiyacın var.
Et tu as besoin de contrôle. Comme un enfant a besoin que sa mère lui dise que les avions ne tomberont pas.
Bana neden ihtiyacın var ki?
Pourquoi avez-vous besoin de moi?
Notere neden ihtiyacın var?
Pourquoi t'as besoin d'un notaire?
Ne olursa olsun onlara ihtiyacın var bu konuda.
Que vous en ayez besoin ou pas n'est pas le sujet.
Büyünün öğretilmesine ihtiyacım var. Böylece benim için ne olup ne olmadığına karar verebilirim.
J'ai besoin qu'on me parle de la magie pour que je puisse décider de ce qui est ou ce qui n'est pas... pour moi.
Bakın, ısrar etmezdim aksi takdirde ama bu cekete ihtiyacım var.
Je n'aime pas insister, mais j'ai besoin de cette veste.
Konu şöyle, şu an çok önemli bir toplantıya girmek üzereyim ve o çantanın içinde hemen ihtiyacım olan çok önemli belgeler var.
Écoutez, je vais démarrer une réunion très importante, et il y a des documents indispensables dont j'ai besoin immédiatement.
Soracağım sadece. Yardımınıza ihtiyacımız var.
Je vais juste vous demander.
Her türlü babamın sana ihtiyaçı var.
Quoi qu'il en soit, mon père a besoin de vous.
Sen ve Ragnar'ın savaşçılarıma ve teknelerime ihtiyacınız var.
Toi et Ragnar avez besoin de mes guerriers. Ainsi que mes bateaux.
Sen ve Ragnar'ın savaşçılarıma ihtiyacınız var.
Vous avez besoin de mes guerriers.
Başkasının da kullanabilmesi için şifreyi açmana ihtiyacım var.
J'ai besoin de vous pour déverrouiller le code donc il peut être utilisé pour quelqu'un d'autre.
Connor'ın Otto'ya ihtiyacı var.
- Attente. Attente.
Connor'ın sana ihtiyacı mı var? Evet.
Est-ce que Connor a besoin de vous?
Duval, Connor'ın Otto'ya ihtiyacı var.
Oui. Duval, Connor a besoin d'Otto.
Fransa'nın bir lidere ihtiyacı var.
La France a besoin d'un leader.
İngilizlerin saldırılarının karşısında İskoçya'nın İspanya'nın sağlayacağı güçlü bir ittifaka ihtiyacı var.
Devant l'agression de l'Angleterre, L'Écosse a besoin de la force qu'une alliance avec l'Espagne peut fournir.
Sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Mais j'ai besoin de votre aide.
Bizim, takımın buna ihtiyacı var.
Nous, l'équipe, en avons besoin.
Kilitlemek için anahtara falan ihtiyacım var mı, yetişemezsen diye?
Il me faut une clé pour fermer, si tu n'es pas de retour?
Şimdi tıbbi bakıma ihtiyacınız var.
Il faut vous soigner.
İnsanların hayatına, özgürlüklerine, mutluluğun peşinden koşma şekillerine karışmayan bir hükümete ihtiyacımız var.
Il faut un gouvernement qui ne s'immisce pas dans la vie des gens et leur quête de bonheur.
Bakın, size yardım edebilirim ama yardım etmek için yardımınıza ihtiyacım var.
Je peux vous aider, si vous m'aidez à vous aider.
Dr. Wells, konuklarınız ve sizin konferans salonuna ihtiyacınız var mı?
Dr Wells, aurez-vous besoin de la salle de réunion?
Bak, Jay, sana ne yapman gerektiğini söylemiyorum,... ama Barry senin dünyanı koruyor,... ve bizim dünyamızın şuan Flash'a ihtiyacı var.
Écoutes Jay, je n'essaye pas de te dire quoi faire, mais Barry protège votre monde, et le mien a aussi besoin du Flash.
Bir şeye mi ihtiyacınız var Sahip?
Vous désirez quelque chose, Maître?
Bu tesiste bunlarla ilgilenebilecek uygun alanımız ve personelimiz yok bu yüzden yardımına ihtiyacımız var.
On n'a pas assez d'équipements, ni de personnel pour s'occuper d'eux comme il faut, donc on a besoin de votre aide.
ATM'lerde, marketlerde, insanların toplandığı yerlerde polislere ihtiyacım var.
Il faut des flics près des banques, des épiceries, là où il y a du rassemblement.
Daha doğal bir görünüme ihtiyacınız var. En iyi özelliklerini ortaya çıkarmak için.
Oui, ce look plus naturel contribue à mettre vos atouts en valeur.
Bir şeye ihtiyacınız var mı Sahip Waller?
Désirez vous quelque chose, Maître Waller?
Şuan basındaki pozitif bilgi akışını sağlamaya, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Aujourd'hui plus que jamais, on doit contrôler les flux d'informations dans la presse.
İnsanların güvenceye ihtiyacı var.
Les gens ont besoin d'être rassurés.
Bu sözcükleri kullanacağımı hiç düşünmezdim ama sanırım bir Nazi'ye ihtiyacımız var.
Je n'aurais jamais cru dire ça, mais il nous faudrait un Nazi.
Ve unutma, bu sabah gelecek olan üvey evlat için hala bir gönüllüye ihtiyacımız var.
N'oubliez pas, il faut un volontaire pour accueillir l'orphelin qui arrivera ce matin.
Kara'nın acil ekstra nakide ihtiyacı var. Ben de Sal'la konuştum. Kara için vardiya ayarlayacak.
En fait, Kara doit rassembler une petite somme d'argent, alors j'ai parlé à Sal pour qu'elle fasse quelques services ici.
Gelen mahkumların yeniden yerleşmesi için iki haftaya ihtiyacım var.
Dans l'idéal il me faut deux semaines pour réinstaller les détenues.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]