Inanmıyorum traducir francés
8,822 traducción paralela
Fakültenin reaksiyonunu layıkıyla değerlendirdiğine inanmıyorum.
Je ne pense pas que vous considériez de façon adéquate la réaction de la faculté.
- Sana inanmıyorum.
- Je ne te crois pas.
- Ona inanmıyorum.
Je le crois pas.
Neden sana inanmıyorum acaba?
Pourquoi est-ce que je ne vous crois pas?
Hayır, ona inanmıyorum.
Non, je ne la crois pas.
Ben hala kimi niye öldürdüğünü merak etmediğine inanmıyorum
Je ne comprends pas que tu n'étais pas curieux de connaître tes cibles et pourquoi tu les tuais.
Ona inanmıyorum.
Il a dit que c'était un accident au travail.
- Buna inanmıyorum Dan Anderssen.
Je n'y crois pas, Dan Anderssen.
Bir kez daha söylüyorum. Sana inanmıyorum.
Encore une fois, je ne te crois pas.
Şahsen Colin Wall'ın sapık olduğuna da inanmıyorum.
Colin Wall, un pervers? J'y crois pas.
- Bana yalan söylediğine inanmıyorum.
J'arrive pas à croire que tu m'aies menti.
Yalnız ben sana inanmıyorum kardeşim.
Le problème, frère, est que je ne te crois pas.
Buna inanmıyorum.
Je n'y crois pas.
Sana inanmıyorum.
Je ne te crois pas.
Hayır, çünkü sana inanmıyorum.
Non, je suis pas dupe.
Tanrım, sana inanmıyorum.
Je n'en reviens pas.
- O notları Jerry Killian'ın yazdığına inanmıyorum.
Je ne crois pas que Jerry Killian ait écrit ces mémos.
Bunun doğru olduğuna inanmıyorum.
Plus maintenant.
Delphine için Helena'nın öncelikli olduğuna inanmıyorum ben.
Je ne crois pas qu'Helena soit une priorité pour Delphine.
Araştırma saçma da olsa çekici kadere inanmıyorum.
Pourquoi? { \ pos ( 192,205 ) } Même si cette étude est stupide, tenter le sort est une mauvaise chose.
- Söylediklerine inanmıyorum.
Je ne te crois pas.
Ve ben buna inanmıyorum.
Ça ne me branche pas tellement.
- Sana inanmıyorum.
- Je ne peux y croire.
- Buna inanmıyorum.
Je n'y crois pas.
Ve senin kocanı herşeyden çok sevdiğine inanmıyorum.
Vous n'aimez pas tant votre mari.
Sana inanmıyorum.
Je ne vous crois pas.
Haz aldığına inanmıyorum.
Je ne crois pas que vous aimez ça.
Sana inanmıyorum.
- Je ne te crois pas.
- Sana inanmıyorum.
Je ne te crois pas.
İnanmıyorum.
Non, j'y crois pas une seconde.
İnanmıyorum.
Oh mon Dieu.
İnanmıyorum. Lütfen.
S'il te plaît.
İnanmıyorum.
Mon Dieu.
İnanmıyorum, onu dedin ya, benimkilerin ucu bir sertleşti anlatamam.
Bon sang, quand t'as dit ça, j'ai les tétons qui ont durci.
- İnanmıyorum ya.
- Seigneur.
- Hayır, inanmıyorum.
- Non.
İnanmıyorum.
Bon sang.
İnanmıyorum ya. Bu kadar ödlek misin cidden?
Mon dieu, tu es vraiment lâche à ce point?
İnanmıyorum!
Oh, Jesus.
İnanmıyorum sana Ian.
- Mon dieu, Ian.
İnanmıyorum.
Mon dieu, il fait chaud ici, Frank.
İnanmıyorum sana Sammi, biraz gururun olsun.
Pour l'amour de Dieu, Sammi, aie un peu de fierté.
İnanmıyorum! Amy mi o emzirdiğin?
Est-ce que c'est Amy sur ton sein?
- İnanmıyorum! - Böyle giyinip barlarda takılacaksan daha hızlı koşabilmen lazım.
Si tu veux t'habiller comme ça et traîner dans les bars, tu dois courir plus vite.
İnanmıyorum o yaptığına!
J'arrive pas à croire que tu aies fait ça.
İnanış içinde inanıyorum. Sen inanmıyor musun?
Je crois aux croyances, pas vous?
İnanmıyorum be!
C'est quoi, ce bordel?
İnanmıyorum.
C'est pas vrai.
İnanmıyorum!
C'est une blague?
Hayır, haklısın. İnanmıyorum.
Vous avez raison, je n'y crois pas.
İnanmıyorum. Charlie, parayı nereden buldun?
Où as-tu trouvé cet argent?
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanması güç 18