English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kapattı

Kapattı traducir francés

6,062 traducción paralela
Kapattım evet!
Je l'avais éteint!
Bir daha dışarı çıkarsan kapıyı kapattığından emin ol.
Assure-toi juste que la porte est fermée si tu sors faire pipi.
- Gözümü her kapattığımda o iblisi görüyorum.
Je vois ce démon dès que je ferme les yeux.
Yine interneti kapattılar.
Ils ont coupé internet à nouveau.
Hayır, başımdan bir kaç kötü ve garip çıkma olayı gerçekleşince kapattım.
Je suis allé à de mauvais rendez-vous, rencontrer des cinglés, donc j'ai fermé mon compte.
Kapattım, güle güle.
Je dois y aller, à plus.
- Geçiş kapılarını kapattın değil mi?
- Tu as fermé la porte d'entrée?
- Senin kapattığını sanmıştım.
- Je pensais que c'était toi.
Niye kapattın?
Pourquoi tu éteints?
13 yaşımdan beri her gece gözlerimi kapattığım her gece tek gördüğüm kardeşinin yüzü, kanlar ve babamdı.
Chaque nuit... depuis mes 13 ans... Chaque nuit, je ferme les yeux et tout ce que je vois c'est ton frère... et tout ce sang... et mon papa.
- Evet, St Pauls'u da kapattık.
Oui, et St Paul a été fermé.
Hatta bulutlar genişledi ve neredeyse her yeri kapattılar.
En fait, ils sont plus grands et couvrent la plupart des territoires.
Erken kapattım. Niye öyle yaptım hiç bilmiyorum.
J'ai fermé plus tôt.
- Alarmı mı sen mi kapattın?
- Tu as éteints mon réveil?
Yarının hazırlıkları için erken kapattım.
Désolé, j'ai fermé tôt ce soir pour être prêt pour demain.
Yüzüne bakamadım. O yüzden yuvarlayıp üzerini kapattım. Yaptığımı kimseye anlatmadım.
Je ne pouvais pas la regarder en face, alors je l'ai poussée et couverte et je n'ai dit à personne ce que j'avais fait ou ce que je croyais que tu avais fait.
- Hayır, firmayı kapattığım zaman hepsi gitti.
Non, tout a disparu quand j'ai perdu l'entreprise.
- Robert, güverteleri kapattılar.
Robert, ils ont scellé les ponts!
Korkmuştum. Dev kaybolana kadar gözlerimi kapattım.
J'avais peur, j'ai fermé mes yeux jusqu'à ce que le géant disparaisse.
- Paranın peşinde düştük. Sahtecilik veya şantaj gerekçesiyle siteyi kapattırmaya çalıştık.
Le Zoo Zone est un nightclub pour les plus de 18 ans.
Barımı kapattın öyle mi?
Tu veux fermer mon bar?
Eskiden dükkanı kapattıktan sonra birlikte takılırdık.
Nous avions habitude de traîner tout le temps après la fermeture.
Ev sahibi suyu kapattığını söyledi mi?
Le proprio a dit qu'il avait éteint l'eau?
Kulaklığını kapattın.
Tu as enlevé tes écouteurs.
Ne var? Ağzımı telle kapattırdım. Böylece içine kötü şeyler sokamıyorum.
Ça bloque ma mâchoire ; impossible de mettre de mauvaises choses dans ma bouche.
Beni zorla kapattılar.
J'ai été enfermée contre ma volonté.
- Evet biliyorum. Sıcak suyu bir saat önce kapattılar.
Ils ont coupé l'eau chaude une heure.
Davayı kapattıktan sonra da kalırsın umarım.
J'espère que tu resteras une fois cette histoire terminée.
Gece boyunca beni arayıp mesajlar çekiyordu, sonra telefonumu kapattım ve ardından sabahın 2 : 00'sinde, yaşadığım binanın yangın alarmı çaldı.
Il m'envoyait des messages and il m'appelait toute la nuit, alors j'ai éteind mon portable et après, à 2h du matin, l'alarme à feu de mon immeuble s'est enclenchée.
Evet. Telefonumu yoğun bakım ünitesinde kapattırdılar.
Ils m'ont fait éteindre mon téléphone au ICU.
Kapattırıyorum.
- Non attends un peu s'il te plaît.
Kapattırıyorum. Kes şunu. Bitir.
Coupe!
Görünüşe göre bir dosyayı daha kapattın Riley.
Vous avez bouclé une autre enquête, Riley.
Bebeği henüz almadığımızı söyleyince adam telefonu yüzümüze kapattı.
Quand je lui ai dit que nous n'avions pas encore le bébé, il nous a raccroché au nez.
Adam kapattı. "Adam" dedi.
"Il a raccroché". Il a dit "il".
Bir adam vebadan öldü ve bütün şehri kapattılar.
Un homme est mort de la peste, et toute la ville fût coupée du monde.
-... kapattınız mı?
- dans tout le bateau?
Fermuarını ne zaman kapattığını dahi bilmek istiyorum.
Je veux savoir quand il ouvre sa braguette aux toilettes.
Ayrıca söyleyin, grubumu neden kapattığını açıklamaya da hazır olsun.
Dîtes-lui qu'il ferait mieux de se préparer à m'expliquer pourquoi il a arrêté mon groupe de prison.
Hapishane grubumu kapattı.
Elle arrête mon groupe à la prison.
Arayı kapattık.
Tout rattrapé. Hourra.
Biliyorum ki çektiğin acı katlanılacak gibi değildi ve sen de kalbini kapattın.
Et je sais que ce chagrin était insupportable et que t'as fait taire ton cœur.
Bu yüzden kapattın.
Donc tu as démissionné.
Bunu söyleyen bütün ışıkları kapattırıp birbirimizle ışın kılıçlarıyla dövüştüren biri.
Ce que cet homme nous a fait là, c'est éteindre toutes les lumières et se battre contre l'autre à coups de sabres laser.
Suyu kapattılar, Ve ben limonata yapmak istiyordum.
Ils m'ont fermé l'arrivée d'eau, et je veux faire de la limonade pour Kwame.
Ama müdür grubu kapattı.
Mais le nouveau directeur nous le retire.
Kapattığımızı sanıyordum.
Je pensions que nous le fermions.
Bir telefon açıp bu hastaneyi kapattırabilirim ve bir analist ekibi dosyalarınızı didik didik eder ya da zaten bildiğim bir şeyi doğrulayabilirsiniz.
Je peux passer un appel, fermer cet hôpital, et une équipe d'analystes passera au peigne fin tous vos dossiers, ou vous pouvez confirmer ce que je sais déjà.
Ethan'ı kapattığında ne yaptığını sanıyorsun?
Que lui a-t-il fait?
Mahalleye giriş çıkışları kapattım.
Tu n'as vu qu'un homme et qu'une femme?
Lanning onu kapattı.
" Jack, tu as des problèmes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]