English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Karıncalar

Karıncalar traducir francés

679 traducción paralela
Bu Çinliler kırmızı karıncalar kadar kalabalık.
Et nous sommes ensemble.
Çin'de 50 yıl harcadım ve sadece, koca bir dağı yerinden oynatmaya çalışan inatçı karıncalar olduğumuzu düşündüğüm zamanlar oldu.
J'ai passé cinquante ans en Chine. Il m'arrive de penser que je suis juste une toute petite fourmi tentant de déplacer des montagnes.
Karıncaları severim. Ah!
J'aime les fourmis.
Bir hafta içinde karıncalar ve akbabalar nasılsa hallederler.
D'ici une semaine, les buses et les fourmis lui auront réglé son compte.
Efendi karıncalar kölelerinden nasıl yiyecek topluyor görüyor musun?
Regarde les fourmis qui récupèrent la nourriture de leurs esclaves.
Ve karıncaların gelişini bana izlettiler.
J'ai vu les fourmis à l'œuvre.
Bunu deneme Tom. Karıncalar gözlerini yer.
Les fourmis te mangeront les yeux.
Kalan ekmeği kutusuna geri koymayı unutma sakın, karıncalar üşüşmesin. Olur.
Si tu manges, range le pain à cause des fourmis.
Bu Pazar gününü böyle kumda karıncaları sayarak bitirmeyeyim.
On ne va pas passer ce dimanche à compter les fourmis sur le sable.
Sen kalıp karıncaları mı saymak istiyorsun?
Vous voulez rester à compter les fourmis?
İnsanlar karıncalar gibi etrafta koşturuyor.
Les gens courent partout.
Bütün şu karıncaları görüyor musun?
Vous avez vu toutes ces fourmis?
Bu karıncalar beni delirtiyor.
Ces fourmis me rendent folles.
Karıncalar yemeden sesini duymak isterim.
Je voudrais l'entendre jouer avant que les termites en viennent à bout.
Zorluklarla nehirden buraya getirttiğin, tozunu alacağın ve karıncaların yiyemeyeceği bir şey.
Amené par la rivière avec difficulté, pour qu'il soit poussiéreux, et que les termites ne le mangent pas.
Asker karıncalar. Milyarlarca karınca ilerliyor.
Des milliards et des milliards de fourmis en marche.
Karıncaları durdurmanın bir yolu varsa bunu bulurum.
S'il y a une possibilité de les arrêter, je les arrêterai.
"Şimdi karıncalar geliyor."
"Maintenant les fourmis viennent."
Karıncalar kara yaratıklarıdır.
Les fourmis sont des créatures terrestres.
Öyle ama karıncalar gelince maymunlar gider.
On le dit, mais quand les fourmis arrivent, les singes courent.
Ne oldu, karıncalar mı?
Qu'est-ce que c'est? Les fourmis?
Karıncalar hala orada ve yakacak hiçbir şey kalmadı.
Les fourmis sont toujours là dehors, et nous n'avons plus rien à brûler.
Kendin için, karıncalar gelirse diye.
Pour vous-même, au cas où les fourmis traverseraient.
Karıncalar, avlarını çeneleriyle tutup parçalar... ama onları formik asit zerk ederek öldürürler.
Les mandibules immobilisent la victime. Mais elles tuent avec ça, en injectant de l'acide formique.
Kimse bu dev karıncalar hakkında bir şey bilmesin, yapmasın istediniz.
Nul ne doit être mis au courant en dehors de nous.
Çöl karıncalarının bazı türlerinin 9 metre derinlikte... çukurlar kazabildiğini biliyor musunuz?
Certaines espèces creusent jusqu'à 10 mètres et plus.
Karıncalar tünel açıp başka yerden çıkar.
Elles feraient d'autres galeries.
Karıncalar derin sudan çıkamaz.
Les fourmis seraient noyées.
Karıncaları yuvanın iyice derinlerine sürüp orada tutmaya yetecek kadar ısı.
Assez de chaleur pour les refouler au fond du nid.
Şu iki boş yumurtada kraliçe karıncalar vardı.
Ces oeufs vidés ont contenu des reines.
Hayır, bilmiyorlar. General O'Brien ve Dr. Medford bu büyük karıncaların... varlığının gizli tutulması gerektiğini düşünmüştü.
Le Général et le Dr Medford ont demandé le secret absolu sur l'existence des fourmis géantes.
Bu karıncalar ve onlara akraba türler Amerika'da çok yaygındır.
Ces fourmis et autres espèces sont communes en Amérique.
Karıncalar pek iyi göremez.
Les fourmis voient très mal.
Savaş halindeki karıncalar.
Les voici au combat.
Gördüğünüz gibi, karıncalar vahşi, acımasız ve cesur savaşçılardır.
Ce sont des guerrières féroces, courageuses et impitoyables.
Karıncalar, dünya üzerinde insan dışında... savaşan tek türdür.
A l'image de l'homme... Ies fourmis font la guerre.
Daha önce insanlar tarafından görülen karıncaların hiçbiri 2,5 santimi geçmemişti.
La plus grande fourmi connue ne faisait que 2 * cm de long.
Bulduğunuz karıncaların büyüklüğü ne?
Quelle taille ont "vos" fourmis?
Ona inanıyorum. Crotty'nin karıncaları gördüğü gün doğu yönünde kuvvetli rüzgar vardı.
Il y avait un fort vent d'est ce jour-là.
"Denizdeki bir gemide karıncalar yumurtadan çıktı."
Un nid à bord d'un navire en mer!
Viking dev karıncaların istilasına uğradığı için... gemiye inceleme ve kurtarma ekibi yollanamadı.
"Fourmis géantes ont empêché" "visite du navire."
Dr. Medford... dev karıncalar nasıl olur da görünmeden gemiye çıkabilir?
Comment ces monstres ont-ils pu pénétrer à bord?
Şu dördü, ölü erkek karıncaları bulduğumuz yerleri gösteriyor.
Ici, des fourmis mâles ont été trouvées mortes.
Karıncaların.
Les fourmis...
Jensen, gördüğün karıncalar nasıldı?
Quel genre de fourmis avez-vous vues?
- Şu karıncalar tam olarak nerede görünüyor?
- Où les avez-vous vues exactement? - Dans la rivière.
Birkaç ay önce New Mexico çölünde dev karıncalar bulunmuştur.
Des fourmis géantes ont été découvertes au Nouveau-Mexique.
Görünüşleri bildiğimiz karıncaya bir hayli benzeyen bu karıncaların boyu... geçirdikleri mutasyon yüzünden 3 ile 3,5 metre arasındadır.
Elles sont identiques aux fourmis que vous connaissez tous. Saufpar leur taille, qui varie de 2 m 50 à 3 m 50.
Bu yuvadan yeni kraliçe karıncalar çıkmışsa... bütün Amerikan şehirleri tehlikede olabilir.
Si de nouvelles reines s'échappaient... d'autres villes américaines seraient menacées.
Yeni prenses karıncalar.
Deux jeunes reines!
Piknik yapmak gibisi yok, Yağmur ve karıncalar dışında her şeyi aldım...
Oh, il n'y a rien de mieux qu'un pique-nique et j'ai tout amené à part la pluie et les fourmis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]