Karın nasıl traducir francés
1,175 traducción paralela
- Isola... - Karın nasıl?
Alors, comment va madame?
- Karın nasıl, Mauve?
- Comment va ta femme, Mauve?
Ee, karın nasıl?
Et ta femme?
- Karın nasıl?
- Comment va ta femme?
- Karın nasıl Eddie?
- Ta femme ça va, Eddy?
Karın nasıl, Şef?
Comment va-t-elle, chef?
Oğluma yardım ettiğin için çok sağ ol, ama onu nasıl terbiye edeceğime kimse karışamaz. Babası bile!
Je vous suis reconnaissante d "avoir aidé Eddie mais personne n" a de mot à dire sur son éducation.
Ve hakime Adam gibi bir çocuğun, babasının ve büyükbabasının yaptığı bu deliliğe karışmayı nasıl reddedemediğini açıkla.
Et tu expliques au juge qu'Adam a été entraîné... par la folie de son père et de son grand-père.
Karın ve benim çocuklarım nasıl?
Comment vont ta femme et mes enfants?
Bana karışan karbon parçacıklarının nasıl belirdiğini söylersen, Bilim Dergisi çıkarırım.
Dis-moi comment faire un fondu de quarks de carbone agités... et on me citera dans le "Journal Scientifique".
Karımı nasıl olur da benden alırsın?
Pourquoi tu m'as pris ma femme?
Ne bulmayı bekliyorsun, kar fırtınası sırasında otomobiliyle uçuruma düşen bir adamın hikayesini mi?
Tu t'attends à quoi? À l'histoire d'un type qui tombe d'une colline dans le blizzard?
Karın ve çocukların nasıl?
Bonjour, Jimmy. Comment vas-tu, ta femme, les enfants?
Karının kim olduğunu nasıl öğrendi peki?
Comment a-t-il su qui était votre femme?
Doğu Yıldızı'nı almak için nasıl şantaj yaptığınızı,... karınıza gönderdiğiniz mektupları...
Votre chantage pour avoir la pierre, les lettres à votre femme.
Bay Wu Ling'i siz öldürmediyseniz belki de karınızın ceketinizin cebinde bunu nasıl bulduğunu açıklayabilirsiniz.
Au fait, Hastings. Fi de vos états d'âme! Ils dorment séparément depuis le printemps.
Bay Wu Ling'i siz öldürmediyseniz belki de karınızın ceketinizin cebinde bunu nasıl bulduğunu açıklayabilirsiniz.
Si vous n'avez pas tué M. Ling, expliquez-nous donc pourquoi votre femme a trouvé ça dans votre poche?
Ya "Karısını döven Leo Johnson" nasıl?
Sans oublier Leo Johnson et ses violences conjugales.
Günaydın İyi günler Karınız nasıl?
– Bonjour – Embrasse ta femme
Bay Interligator, karınız nasıl?
Tiens, M. Interligator... Alors, comment va Madame?
Karısını nasıl kaybettiğini okudum.
J'ai lu comment il a perdu sa femme.
Kendi kendime hep düşünürüm Sabah, gün doğmadan çıkıp, akşam gün battıktan sonra eve dönünce, o gün elinde karına gösterecek hiçbir kazancın olmaması nasıl bir duygudur diye.
Je me demandais souvent... comment c'était de sortir... avant le jour... et de rentrer la nuit... sans rien rapporter à la maison.
- Karınız ve çocuklarınız nasıl?
- Ça va, la famille?
Eğer beni o kadının karşısına çıkarırsanız ve onunla konuşturusanız beni nasıl kullandığını anlatırım.
Si je pouvais la voir, lui dire comment il s'est servi de moi -
Bir erkeğin bunu yaptığını göremezsiniz, kıyafeti askıdan çıkarıp kafasını boşluktan geçirip te, " Bu takım nasıl?
Un homme ne met jamais un costume devant lui en disant :
Onu bu işe nasıl karıştırdın?
Comment l'as-tu persuadée?
Ona Levitan'ın ne kadar azgın olduğunu söyledim. Karısını nasıl aldattığını.
J'ai dit que c'était un sexiste, qu'il trompait sa femme.
Dört H kulübü ile birer astroloji sembolü olan dört ve H'yi nasıl karıştırdığına bakar mısın?
Le club Quatre-H dont vous parliez, ce sont en fait des symboles astrologiques.
Nasıl bir belaya karıştığının farkında değilsin. Evinden çok uzatasın.
Tu sais pas dans quoi tu t'es fourré mais t'es bien loin de chez toi.
Sana karını nasıl idare etmen gerektiğini söylemek istemiyorum.
Je ne vais pas vous dire comment agir avec votre femme.
Kar'ın size nasıl..... davrandığını unuttunuz mu?
Encore une fois, donnez-nous Neige et partez.
Ustamın önüne nasıl çıkarım?
Maître, ils sont là.
Nasıl karıştığını bilmiyorum ama 100 kredisine bahse varım o da işin içinde.
Je ne sait pas encore quel est son rôle mais je parierai 100 crédits qu'il est impliqué.
Bu heriften nasıl kurtulacağımızı biliyorum. Onun aklını karıştıralım.
Je sais comment tu peux avoir ce type, vraiment l'envoyer se faire voir.
Karıma arabasının patladığını nasıl söyleyeceğimi düşünüyorum.
Je ne sais pas quoi dire à ma femme au sujet de sa voiture.
Personel evlenmeye başlayınca evin nasıl karıştığını bilirim.
Je sais que cela tire à hue et à dia quand on se marie dans Ie service.
Ve sonra o, Norman Mailer'den konuşmaya başladı ve onun karısını nasıl göğsünden bıçakladığından.
Ce peintre, là, Larry Rivers, puis il a parlé de Norman Mailer... que Norman Mailer avait... poignardé sa femme à la poitrine.
Genç bir çocuğun babasını kaybettiğinde kafasının nasıl karıştığını bilirim.
Je sais comme c'est déroutant pour un jeune homme de perdre son père.
Birkaç yıl sonra çıkıp, yaşlı bir karıyla evlenirsin... Onunla evlendikten sonra, onun ihtiyaçlarını çok iyi anlarsın... Çünkü, karı olmanın nasıl bir şey olduğunu, hapiste öğrenmişsindir...
Qand tu sortiras, tu rencontreras une vieille, tu l'épouseras et tu comprendras ses besoins parce que tu sauras ce que c'est d'être une femme.
Sekizle seksi karıştırıyorsa odanın diğer tarafındaki dudakları nasıl okuyacak?
Comment fera-t-elle pour comprendre Gwen?
Ancak bunu nasıl kurcaladığını ve başınıza kaktığını düşünmeye başladığınızda o zaman tavırlarınızı gözden geçirmeye, klişelerin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl o kadar karışık bir hal aldığını düşünmeye başlarsınız.
Mais si vous réfléchissez sur sa façon de jouer avec ça, comment il vous le jette à la figure, vous vous posez des questions sur votre attitude, vos stéréotypes et alors, tout se complique.
Nasıl... nasıl Ne? Nasıl bu işe karışmayın dersin?
- Père, nous devrions participer.
Nasıl olur da bu kadar küçük bir kasabada yaşayıp eski karını hiç görmüyorsun?
Comment vous pouvez ne pas croiser votre ex-femme dans cette ville?
Büyükbaban sana kar makinelerini nasıl çaldığını anlattı mı?
Ton grand-père t'a raconté comment il volait les déneigeuses?
Eğer hapse girmezsen seni nasıl çıkarırım?
Comment te sortir de prison, alors que tu n'y es pas encore. Pas bête.
Karın sana nasıl davranıyor?
Ça va ta femme?
Peki karınız nasıl?
Et comment va votre femme?
Hala anlayamadığım siz en başta bu işe nasıl karıştınız. in all this in the first place.
Je ne comprends pas comment vous vous êtes retrouvé mêlé à cette affaire.
Aşık olmanın her zaman savaşta yaralanmış kör bir askere yardım etmek olduğunu ya da birini çığ düşmeden hemen önce kar fırtınasından kurtarmak olduğunu hayal ettim.
J'ai toujours pensé que je tomberais amoureuse en soignant un soldat aveugle... touché au combat. Ou en secourant un homme des griffes d'un blizzard... quelques secondes avant l'avalanche.
O kısmı sen nasıl olsa çıkarırsın diye bırakmıştım zaten.
J'avais laissé ça pour que tu le coupes de toute façon.
Delifişek bir çiftlik sahibinin oğlu kızı baştan çıkarır. Bir çocuk için bulmaca gibi bir şeydi. Yani kadın kahraman nasıl olur da kötü adama âşık olur?
Jennifer Jones en servante métis... et Gregory Peck en méchant, le cruel fils du propriétaire du ranch qui la séduit.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701