Meselâ traducir francés
239 traducción paralela
Meselâ şu tabelanın üstündeki fazlalıklara bakalım.
Par exemple, ces boules en haut de ce panneau.
Meselâ, şu döşemedeki delikler.
Tout d'abord, les trous dans les planches.
Meselâ, senle tanıştım, beğendim ve şimdi ayrılmak zorundayız. Belki bir daha hiç görüşemeyeceğiz.
Je te rencontre, tu me plais et il faut nous séparer, peut-être à jamais!
- Meselâ Rendleshire Alayındaki Yüzbaşı, Albayının rızasını almalıdır.
Ah bon? Un capitaine se marie si le colonel le permet.
Meselâ, bu adamda ne var?
Vous le pensez vraiment? II y a tant de choses que je ne connais pas.
Meselâ Vito'yu al. Dün kulüpte bir tepsi bardak taşırken yere düşürdü.
Au restaurant hier, Vito a renversé des verres.
7. Blokta 12 kişi tek bir odada kalıyor meselâ.
Au bloc 7, ils dorment à 12 dans une pièce.
Meselâ bu mücevherlerin nerereden geldiğini sorun bana.
.. pour le contrôle. - D'où viennent ces bijoux?
Meselâ?
Et où les apprécie-t-on?
Meselâ, yatağı kim düzeltecek diye takışmak gibi.
Au lieu de se chamailler pour savoir qui va faire le lit.
Meselâ, ortalıkta olmayan merdivenlerden dört kat aşağı yürüdüm.
J'ai descendu quatre étages d'un escalier qui n'existe pas, entre autres.
Meselâ bir defasında kayalara gittik ve sonra seviştik.
Une fois, sur un rocher, on a fait l'amour...
4 adet buz olayı meselâ.
Ils voulaient quatre glaçons.
Meselâ, ağır kokan tıraş sonrası losyonu istemeyiz.
Nous interdisons au personnel d'utiliser un après-rasage trop odorant.
Birinin benzerini, birebir kopyasını yapmak isteseler meselâ benim diyelim bunları mı kullanırlar yoksa gerçek kişiyi mi?
Si quelqu'un voulait créer un double, un parfait sosie. Mon sosie, par exemple. Il s'inspirerait de ça, ou de moi?
Bilmem anlatabildim mi? Meselâ 1969'da Celtic'li Bill Russell?
Vous vous souvenez de Bill Russel des Celtics, en 1969?
Meselâ, şu bahsettiğin tanık Mario'yu nerede bulacağımızı.
Par exemple, où donc pourrais-je trouver ce témoin dont Mario m'avait parlé?
Tek bir mucize, meselâ benim için yanan bir kız denizlerin yarıIdığını ve Sasha amcaya bir çek verildiğini görseydim.
Un buisson ardent, les mers s'ouvrirent en deux, ou... Ou mon oncle Sasha payer l'addition.
Astrologlar gezegenlerin hareketlerini izleyip, meselâ "Venüs Keçi Takımyıldızından yükseldiğinde geçen sefer ne olmuştu?" dediler.
Les astrologues ont étudié ce mouvement, se demandant... ce qui était arrivé la dernière fois que... Vénus s'est levée dans la constellation de la Chèvre... afin de noter les similitudes.
Meselâ, yıldızlar her zaman doğudan doğup, tüm gece boyunca başımızın üzerinden batıya doğru akarak batıdan batarlar.
Par exemple, elles se lèvent toujours à l'est... et se couchent à l'ouest. Il leur faut une nuit pour traverser le ciel au-dessus de nos têtes.
Meselâ, aynı takımyıldız diyelim ki hep sonbaharın başında yükselir.
Ce sont toujours les mêmes qui apparaissent en automne.
Fakat meselâ Mars'ta gözlenen döngü içinde döngü olayı nasıl açıklanacaktı?
Comment expliquer alors la ronde... des planètes dans le ciel? De Mars, par exemple?
Meselâ şu Trilobitler 600 milyon yıl önce yokoldular.
Les trilobites que voici, sont apparus il y a 600 millions d'années.
Daha büyük bir ölçü kullanmalıyız, meselâ : ışık yılı. Yılda yaklaşık 10 trilyon kilometre yol alan, bir uzaklığa neredeyse eşittir.
On compte en années-lumière... la distance que parcourt la lumière en un an : 10 billions de km.
Ne bileyim, gazeteyle meselâ.
N'importe quoi fera l'affaire... ce journal!
Sarhoşun biri meselâ.
Certains sont ivres... ou agressifs!
Meselâ The Times'da basılmasını isteyebilir.
Elle peut, par exemple... décider de le publier dans le Times.
Yeniden hesapla, Gordon, biraz oynama yap vakıf fonundan çek meselâ.
Serre tes prix, jongle, pique du fric dans le fonds de dépôt.
Meselâ buna ne dersin?
Qu'en dites-vous?
Meselâ... Çıplak araba sürerek okula gelir misin?
Par exemple... t'arriverais au lycée tout nu dans ta voiture?
- Meselâ kim?
- Comme qui?
- Neresi değil? Meselâ diğer çocukların yapamadığı şeyler yaparsın.
D'abord tu pourras faire des choses inaccessibles aux autres.
Meselâ, işten sonra bir akşam yemeğinde?
On pourrait aller dîner un soir?
Meselâ bunun Ming Yi sembolü olduğunu biliyorum.
Et je peux vous dire que c'est le symbole Mingyi.
Meselâ, Vic Damone ve Alan King. - Evet, Vic.
Bien sûr, comme Vic Damone et Alan King.
- Bütün yaptığı silahlı çatışmalara rağmen ben onun hiç hoş bir şeyler yaptığını görmedim ; bir yetimhaneyi ziyaret gibi meselâ.
- Je n'ai rien contre. - Avec toutes ces tueries, il ne prend jamais le temps de faire quelque chose de bien, comme visiter un orphelinat.
Meselâ, yarın erken kalkmaları lâzımmış.
Tu vois le style? "Je dois me lever tôt, demain..."
Meselâ... Sigortasız bir adamla trafik kazası yaşıyoruz ve yargıç, onu, uşağım olmakla cezalandırıyor.
Nous avons pensé à... un accident avec un type sans assurance, et il est condamné à être mon majordome.
Lola Cain meselâ.
Lola Cain, par exemple.
Size verebileceğim bir şey meselâ?
Quelque chose que je peux vous donner?
Ama Şubat'ın ortasında seni neden daha çok seveyim ki? Meselâ 21 Ağustos'a kıyasla?
Tout de suite, un gang de faussaires trouve à qui parler en la personne de Barnaby Jones.
Düğün davetiyelerine para koyabilirsin meselâ. Parayla süslenmiş servis takımları olabilir. Hatta yemeğe para salatasıyla başlayabilirsiniz.
Tu pourrais mettre de l'argent dans les invites... faire un set de table en petites coupures... et en entrée, une salade de billets!
Tabiî, başka şiirler de yazmış meselâ çok uzun ve yarım kalmış olan "Özgür Tutsak" adını verdiği şiir.
Bien sûr, il a écrit d'autres poèmes aussi... dont un très long, inachevé... qu'il appela "Libres Assiégés".
Ve tabiî ki, bazen tartışıyoruz, meselâ yatağımıza yattığında...
Bien sûr, on se dispute souvent.
Meselâ bu.
Celui-ci, par exemple.
Meselâ çay içmeye.
On prendra le thé quelque part.
Meselâ, saygı.
Le respect, c'est très important.
Meselâ sağ kalmak gibi.
Comme le fait de tenir à la vie.
Haftada iki veya üç olabilir meselâ. Aynı saat ücretiyle elbette.
2 ou 3 fois par semaine.
- Meselâ?
Lesquels?
Onunla ne kadardır beraber olman meselâ.
Depuis quand tu la connais?
mesela 852
mesela ben 35
mesele bu 28
mesele 64
mesele ne 68
mesele nedir 145
mesele yok 23
mesele bu değil 76
mesele de bu 30
mesele o değil 48
mesela ben 35
mesele bu 28
mesele 64
mesele ne 68
mesele nedir 145
mesele yok 23
mesele bu değil 76
mesele de bu 30
mesele o değil 48