O olmasaydı traducir francés
1,039 traducción paralela
Eğer o olmasaydı...
S'il n'était pas venu...
O olmasaydı aramızdaki her şey eskisi gibi olacaktı.
Tu as dit que sans lui, tout serait pareil entre nous.
O olmasaydı Grandi bana şantaj yapamazdı.
Sans Vargas, Grandi n'aurait pas pu me faire chanter.
Bayan Snow. Keşke O olmasaydı.
Et j'aimerais ne pas être obligée de la voir.
O olmasaydı hepinizin açlıktan nefesi kokardı.
Sans lui, vous n'auriez que de l'herbe à mâcher.
O olmasaydı Şerif olamazdın!
Sans lui, vous ne seriez pas shérif.
Allahtan Zoltan karpathy vardı. O olmasaydı sıkıntıdan ölürdüm.
Sans cette crapule de Karpathy, je serais mort d'ennui.
O olmasaydı buraya gelemezdim. Müthiş araba kullanıyor.
C'est grâce à sa dextérité au volant que je suis ici!
Aramızda kalsın ama, eğer o olmasaydı - Ama var ve ben onu bir bakımevine yerleştiremem. Sosyal yardım almıyoruz, biliyorsun.
Entre nous, si on l'avait pas sur le dos, mais bon... je n'ai pas le courage de la mettre à l'hospice.
O olmasaydı, balon gibi şişerdik.
Sans cela, on aurait pu exploser.
- O olmasaydı ne yapardım, bilmiyorum.
- Je serais perdu sans lui.
Eğer o olmasaydı...
Si vous n'aviez pas...
O olmasaydı ne yapardım, Tanrı bilir.
Dieu seul sait ce que j'aurais fait sans lui.
O olmasaydı sizin adil polis şefiniz, hâlâ içeride yanlış adamı tutuyor olacaktı.
Sans lui, il y aurait toujours un innocent derrière les barreaux.
Maurice'den söz etmeyi bırak. Eğer o olmasaydı, ne halde olurduk biliyor musun?
Sans Maurice, nous serions quoi?
O olmasaydı kafayı yerdim burada.
Je deviendrais folle sans elle.
O olmasaydı Kemik-Kıran beni kaçırabilirdi
Sans son intervention Mao Biao m'aurait capturée.
O olmasaydı, ben...
Sans lui, je serais déjà...
Fang Gang, Lu Kardeş hayatı pahasına, beni korudu önlerinde bir duvar gibi durdu o olmasaydı, şimdi hayatta olmuyacaktım.
Fang Gang, Lu Tong m'a protégée de son corps. Il a reçu quatre coups de sabre sans bouger.
O olmasaydı ne yapardık bilemiyorum...
Et je ne parle pas des autres écoles.
Eğer O Olmasaydı çoktan tutuklanmıştın.
Sans elle, tu aurais déjà été arrêté.
O olmasaydı Roma'nın kölesi ve herkesin nefret ettiği bir boy hedefi olurdum.
Sans lui, je m'éreinterais au travail et tout Rome me détesterait.
Eğer o olmasaydık biz hepimiz çoktan solmuştuk.
Nous dépéririons définitivement sans lui.
5. Kardeş burda! O olmasaydı... 1.
L'aîné a été arrêté à cause du 5ème.
Muhtemelen onunla iki ayağımız bir pabuçta olurdu ama o olmasaydı, mezarlığı boylamıştık.
Si tout dépendait d'elle, nous serions aux courses, mais sans elle, probablement au cimetière.
Eğer Morley burada olmasaydı, burada o içkiyi yudumlayamazdın.
Si Morley n'avait pas été là, vous ne seriez pas ici à boire ce whisky.
O, orada olmasaydı farklı davranır mıydım bilmiyorum.
J'aurais fait la même chose si j'avais été seul.
Benim için olmasaydı o cüzdanda para taşıdığını bilemezdin.
Sans moi, t'aurais jamais su qu'il transportait tout ça.
O kız olmasaydı durumu gayet iyi olurdu.
Il n'aurait eu aucun problème, si ce n'avait été pour cette fille.
O özel biri olmasaydı, belki dediklerini onaylardım.
Si elle n'était pas particulière, je te donnerais peut-être raison.
Ben olmasaydım, o iki adam büyük olasılıkla yaşıyor olacaktı
Sans moi, ces 2 hommes vivraient.
Dominique olmasaydı,... o keçiler asla bulunamazdı.
Si ce n'était de Dominique, les chèvres auraient pu passer inaperçues.
O köpek olmasaydı, Marta benim olmuş olacaktı.
mais pour ce type, Marta serait devenue à moi
Eğer onları geri çağıramıyor olmasaydım O zaman Size onları imha etmenizde yardımcı olacağız.
Si nous ne pouvons pas les rappeler je pense qu'on devra vous aider à les détruire.
Bahsettiğim o hata olmasaydı uçan bombanın üretimine hemen başlayabilirdik.
En dehors du problème que j'ai mentionné, on pourrait commencer la production la bombe volante immédiatement.
Telsiz olmasaydı, o köprüde kaybolur giderdi!
Sans radio, on l'aurait perdu sur le pont.
Sen olmasaydın o kadın yaşıyor olacaktı.
Sans vous, cette femme serait en vie.
Ya, eğer biz Zira ve ben burda olmasaydık, o o hala burada olacaktı, iki arkadaşıyla birlikte Zaius müzesi büyük salonunda, doldurulmuş bir örnek olarak.
Sans l'insistance de Zira, il serait toujours ici, empaillé dans le hall du musée Zaius avec ses deux amis.
O senin kızın olmasaydı benim tarafımda olurdun.
Si ce n'était pas votre fille, vous me donneriez raison.
O kadar kötü bir nişancı olmasaydın, kasabada canlı bir tek genç erkek kalmazdı.
Si tu ne visais pas aussi mal il n'y aurait plus d'hommes ici.
Ama keşke o beyaz adam olmasaydı.
Je préférerais seulement que ce soit un autre que lui.
Bunu neden yaptığını anlamıyorum o adam olmasaydı seni öldürebilirlerdi.
Arrête de jouer au héros. Pourquoi ne les as-tu pas laissés faire ce qu'ils voulaient?
Biliyor musunuz, o kaza olmasaydı, şu anda durum senin için çok kötü olurdu.
Vous savez, sans cet accident, les choses auraient pu mal tourner pour vous.
O burada seninle olmasaydı, bunların hiçbiri benim başıma gelmeyecekti.
Je ne savais pas Yuki était ici, même dans mes pensées les plus folles.
Ve eğer sen o kadar budala olmasaydın... bu haberi senin kendi güvenliğin için bizim yaydığımızı anlardın.
Nous avons monté cette affaire pour vous protéger.
Eğer o isim olmasaydı şu anda bu halde olmazdım
Car à cause de ce nom, je suis tombé bien bas.
O isim olmasaydı bugün burda olmazdım
Si ce n'était pas à cause de ce nom, je pourrais quitter cet endroit dès à présent.
Doğrusunu söylemek gerekirse o hayatta olmasaydı Grace yaşıyor olurdu.
Sans lui, ma Grace serait encore en vie.
O kibir olmasaydı, hemen şu anda seni kucaklayabilirdim, oğlum.
Sans cette vanité... en cet instant précis... je pourrais te prendre dans mes bras... mon fils.
Sen olmasaydın, şimdi koca kıçının üstünde oturuyor olurdu. O halde doğru mu?
Si tu ne l'aidais pas, elle serait sur son gros cul.
O odada bir adam daha var iyi bir adam keşke olmasaydı.
Il y a un homme dans la chambre... un homme bien... malheureusement.