Ona bir şans ver traducir francés
196 traducción paralela
1.00'de onunla buluşacağını söylemiştin. Ona bir şans ver, paranı geri verecek.
Tu devais le rencontrer à une heure pour lui donner une chance.
- Ona bir şans ver!
Laisse-la t'expliquer!
Ona bir şans ver.
Donnez-lui sa chance, donnez-lui sa chance!
Moranla konuş, Ona bir şans ver mi diyorsun?
" Cause avec Moran. Paie-le pour qu'il décampe.
Ama onu öldürmek istiyorsan, en azından ona bir şans ver.
Une dernière fois. Si tu veux le tuer, donne-lui sa chance.
- Ona bir şans ver. Son bir şans ver.
- Donne-lui une chance.
- Bir seferlik ona bir şans ver.
- ll le faut! - Sois indulgent!
- Haydi ama, ona bir şans ver.
- Vas-y, Leo!
İlk önce ona bir şans ver.
Essaie avec elle d'abord.
Ona bir şans ver.
Fais-lui plaisir.
Sadece ona bir şans ver.
Donne-lui une chance.
Ona bir şans ver!
Donne-lui sa chance!
Ona bir şans ver. Burada tehlikeli bir ayrımcılık seziyorum.
On dirair bien de la discriminarion inversée.
Ona bir şans ver.
Laisse-lui le ballon. D'accord?
Silahları kuşanmadan önce ruhunu yüceltmesi, kalbini temizlemesi için ona bir şans ver.
Laisse-lui une chance d'élever ton esprit et de purifier ton coeur avant de prendre les armes.
- Ona bir şans ver baba.
Un jeune homme remarquable, et un prince, qui plus est!
Ona bir şans ver!
Allez. C'est bien de pouvoir choisir.
Ona bir şans ver tamam mı?
Donne-lui sa chance, Ok?
- Ona bir şans ver.
- Donne-lui une chance.
Açıklaması için ona bir şans ver. Daha sonra... ne yapmak istiyorsan onu yap.
Après cela vous pouvez vous décider pour vous
Ona bir şans ver.
Pardonne-la.
En azından ona bir şans ver.
Donne-lui une chance.
Hadi ama Will, ona bir şans ver.
donne-lui sa chance.
Ona bir şans ver.
Donne-lui une chance.
Ona bir şans ver.
Laisse-lui une chance.
Ona bir şans ver John.
Laisse-lui le temps John.
Ona bir şans ver tamam mı?
Donne-lui une chance.
Ona bir şans ver, Ter.
Donne-Iui une chance, Terry.
- Ona bir şans ver.
- Laisse-lui une chance.
Ona bir şans ver. Bizimle iletişim kurmaya çalışmadığını ne biliyorsun?
Il essaie peut-être de nous dire quelque chose.
- Ona bir şans ver.
- Donnons-lui sa chance.
Ona bir şans ver.
Essaie-le.
O bakışlar... sen daha iyisine layıksın, ona bir şans ver konuşmaları...
Mais les bons sentiments : "Tu vaux bien mieux que ça, c'est l'occasion ou jamais."
- Ona bir şans ver dostum.
- Sois sympa avec elle.
Olan biteni çözmesi için ona bir şans ver.
Ca lui donne une chance de résoudre les choses.
Oh, Lori, haydi, ona bir şans ver.
Oh, Lori, allez, accorde lui une chance.
Ona bir şans ver.
Donnez-lui une chance.
- Ona bir şans ver, doktor, lütfen.
- Quel cargo?
Olabilir, ama istersen ona bir şans daha ver.
Clay O'Mara? Peut-être.
- Ona bir şans ver.
Tu n'auras pas le choix.
- Ona bir şans daha ver.
Donne-lui un peu de temps.
Bir şans ver ona.
Fais-lui confiance.
- Ona bir şans ver.
- Donnez-lui une chance.
- Birine bir şans verelim dedik. - Ona benden bir tüyo ver.
Tuyaute-la de ma part :
Ona keşfetmesi için bir şans ver.
Donne-lui une chance de le découvrir.
- Ona son bir şans ver. Son. - David...
Donne-lui une dernière chance, juste une.
SADECE ONA BiR SANS VER. BiRAZ TANI. SADECE 2 SANiYELiGiNE DiNLE ONU.
Apprends à le connaître.
- Ne diyorsun? - Ona bir şans ver. Tamam, onu deneyelim.
Ecoute, Lakha... tout petit déja, tu avais l'habitude de tricher.
Belki piyesi görürse bu onu yola getirir. Bir şans ver ona.
Peut-être que voir le spectacle la requinquerait.
Ona bir şans ver.
Sérieux, il faut lui donner une chance.
Hey, ona bir şans daha ver, şimdi tarafları değişelim.
Hé, laissez-le se reposer. Maintenant, changeons de côté.
ona bir baksana 17
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bir bakın 27
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bak 134
ona bayılıyorum 21
ona borçluyum 18
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bir bakın 27
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bak 134
ona bayılıyorum 21
ona borçluyum 18