Ona söylemiştim traducir francés
702 traducción paralela
Ona söylemiştim. İyi yolda olmadığını biliyordum.
Je lui disais qu'elle tournerait mal.
Ona söylemiştim. O kızı Birleşik Devletler'e götüremez.
Pourtant, il sait qu'il ne pourra pas la ramener.
- Öyle olacağını biliyordum. Ona söylemiştim.
- Je m'y attendais, je le lui ai dit.
Bu evden ayrılamaycağını ona söylemiştim.
Je vous avais dit qu'elle ne pouvait pas partir.
Size bunu anlatmasını ona söylemiştim.
Je lui avais conseillé de vous prévenir.
Benim etrafımda dolaşmasını istemediğini ona söylemiştim.
Je lui ai dit que tu ne voulais pas.
Ona gelemeyeceğini söylemiştim..
Je lui avais dit qu'elle ne pouvait pas venir.
Ona kendim söylemiştim zaten.
Je lui avais dit.
- İşe yarayacağını söylemiştim. - Mabel, ona koridora çıkıp beni rahatsız etmeyi kesmesini söyler misin?
Et tu diras à ce type d'arrêter de m'importuner!
Ona ait olduğumu söylemiştim, hayatım olduğunu, varoluşum olduğunu.
Je vous ai dit que je lui appartenais. Qu'il était ma vie, que j'étais lui.
Durma, anlat hepsini ona. Ben sadece araba satmayı bırakıp emekli olmak istediğimi söylemiştim.
J'ai dit que j'espérais cesser le travail pour vivre à la campagne.
Ona Biraz gergin olduğumu söylemiştim... ve birkaç gün onda kalmayı kabul etmiştim.
Je lui ai dit que j'étais tendue et sans le vouloir j'ai accepté d'y aller.
Ona senden uzak durmasını söylemiştim. Senin yüzünden oldu, biliyorum.
Je lui ai dit de vous éviter, que vous le fumeriez.
Ona, sürmemesi gerektiğini söylemiştim. Ama ısrar etti... Ve hız yapıyordu.
Mon mari avait refusé de céder le volant et il allait très vite.
Size Cuma akşamı ona göz kulak olmanızı söylemiştim.
Bonjour, Mlle. Je vous avais dit de veiller sur elle, vendredi!
Ona o gece söylemiştim.
C'est cette nuit-là que je lui ai dit.
Ona mektup yazdım ve baloya gittiğimi söylemiştim.
Je lui ai écrit que j'irai au bal.
Yapmış. Ona öldüreceğimi söylemiştim. Yine de yapmış.
J'ai eu beau le menacer, il est parti tout de même.
Ona ne diyeceğini söylemiştim, Boşuna dolaşmayı bırakalım.
Je t'ai dit de ne pas accepter d'excuses.
Ona körfeze bir bakmasını söylemiştim.
Je lui ai dit moi-même d'y regarder.
- Hayır, ona evde kalıp aylak aylak takılacağımı söylemiştim..
J'en ai. Je lui avais dit :
Ona hemen buraya gelmesini söylemiştim.
Ça a assez duré.
Ona gitmemesini söylemiştim.
Je lui ai dit de ne pas venir.
Ona bu öğleden sonra söylemiştim.
Je le lui avais prédit cet après-midi.
Ona yerine idare edeceğimi söylemiştim.
J'avais promis de le couvrir.
- Ben zaten söylemiştim ona.
- Je lui ai déjà dit. - Anna.
15 gün kalmasını ve istirahat etmesini söylemiştim ona.
Je lui ai prescrit 15 jours de repos complet.
Ona kimsenin dokunmamasını söylemiştim!
J'avais interdit qu'on la bute!
Ona benim telefonumdan aranmamasını söylemiştim. - Ama önemliyse, ben...
Je lui ai dit de ne pas recevoir d'appels sur mon téléphone mais...
Dodge City'den uzak durmasını söylemiştim ona.
Je lui avais dit de rester hors de Dodge City.
Kapıyı bacayı böyle açık tutmaya devam ederse günün birinde bunun olacağını söylemiştim ona.
Je lui ai dit que ça devait arriver à force de tout laisser ouvert.
Öyle söylemiştim ona.
D'ailleurs je lui avais dit.
Ona dokunacak olursanız sizi öldüreceğimi söylemiştim!
Vous étiez prévenus! Pas question d'y toucher!
Ona bir arkadaşımı ziyarete gideceğimi söylemiştim.
Je lui ai dit que j'allais voir un ami.
Ona bazı belgeler için ofise gitmem gerektiğini ve kiliseden çıkınca burayı aramasını söylemiştim.
Je lui ai dit que j'avais des papiers à consulter.
Beni bağışlayın ama en başından beri ona hosteslik yapmamasını söylemiştim.
Je suis désolée de parler ainsi, mais j'étais contre tout ça depuis le début.
Ona onu terk edeceğimi söylemiştim.
Le dîner est fichu.
Ona son olarak umudunu kaybetmemesi gerektiğini... temyize gideceğimizi söylemiştim.
Je lui avais dit de ne pas perdre courage... qu'on ferait appel.
Ona prova ederken aynı zamanda çekeceğimizi söylemiştim.
Je lui ai dit en répétition. Et au tournage!
Ona odayı kesinlikle terk etmemesini söylemiştim.
Je lui avais bien dit de ne pas quitter la chambre!
Seni görmek istemediğimi söylemiştim ona.
Je lui ai dit que je ne voulais pas vous voir.
Ona hiçkimseyi görmek istemediğimi söylemiştim.
Ni vous, ni personne.
Ondan kalan, ona ait olan, tek şey olduğunu söylemiştim.
Tout ce que j'avais gardé de ma femme!
- Öyleyse hiçbir şeyi yok. - Kesinlikle yok. Cuma günü ona büromda söylemiştim.
- Rien du tout, je lui ai dit vendredi.
Bir yerlerde bir sürü param olduğunu söylemiştim ona da ama ikimiz de bunu unutmuş gitmiştik.
Je lui dis que j'avais de l'argent, mais nous oubliâmes ce détail.
Ona ayaklarını suya mutfakta değil de bahçede sokmasını söylemiştim ama dinlemez işte.
Je lui dis toujours de se tremper les pieds dehors. Mais j'ai beau parler...
Ona inanmanı söylemiştim.
Je vous avais dit de le croire.
Ona karışmamasını söylemiştim. Rezillikti benim için.
Je lui avais pourtant dit de ne pas s'en mêler.
Söylemiştim, ona asla para teklif etmemleliydiniz...
Je t'avais dit, tu n'aurais pas dû lui proposer de l'argent.
Ne de olsa ona nazik davranmanı ben söylemiştim.
C'est moi qui t'ai dit d'être gentil avec elle.
Hiç, sadece ben de gidip ona evli olmadığımızı söylemiştim de. - Bunu neden yaptın?
J'ai dit à Toni que nous n'étions pas mariés.
söylemiştim 315
söylemiştim sana 33
ona sor 138
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
söylemiştim sana 33
ona sor 138
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87