Onu getireceğim traducir francés
581 traducción paralela
Onu getireceğim.
Je la repérerai. Je la tiendrai bien et voilà.
Bir saattir bunu söylüyor. Onu getireceğim.
Il dit ça depuis 1 h. J'y vais.
Onu getireceğim, onu bulacağım. - Teşekkürler, Fitch.
Je retrouverai Poldi.
- Yemin ederim onu getireceğim.
Merci.
Burada bekle. Gidip onu getireceğim.
Attendez, je vais le chercher.
Mektubu istiyorsun, senin için onu getireceğim.
Tu veux cette lettre? Je vais la récupérer.
Gidip onu getireceğim.
- Je vais la chercher.
Endişelenme. Onu getireceğim.
Je vais l'attraper.
Onu getireceğim.
Je la conduirai vers toi.
Alex, ben Vindicator'ü bulmaya gidiyorum ve onu bu hava düzelene kadar onu getireceğim.
Alex, je pars à la recherche de Défenseur pour le ramener jusqu'à ce que le temps s'améliore.
Bana adını söyledi. Onu getireceğim yeri oradan biliyorum.
Il s'est nommé, c'est comme ça que j'ai su où l'amener.
Ben onu tam bu kılıcın hizasına doğru getireceğim.
" Je l'amènerai à portée de ton épée.
Onu hemen geri getireceğim.
Je reviens tout de suite.
Bana bir hafta ver. Onu çok zor bir konuma getireceğim.
Donne-moi une semaine, et je te garantis que je la coince.
Onu bulup geri getireceğim.
Je vais le trouver et le ramener.
Sen saklayacağım, ve efendimiz öğle sıcağında uyuyunca... onu sana getireceğim.
Je te cacherai et quand il s'assoupira, elle viendra te voir.
Getireceğim onu. - Olur.
Je vous l'amènerai!
Sen ödünü patlatmadıysan onu kendine getireceğim.
Un homme paralysé de peur peut se remettre à bouger s'il a peur une seconde fois.
Merak etme, Jesse. Onu bulur bulmaz büyük çiftliğe ben getireceğim.
Ne t'en fais pas, Jesse, je la conduirais au ranch dès son arrivée.
Onu saat 3'te geri getireceğim.
Je la ramènerai à 3 heures.
Onu geri getireceğim. Hayır, hayır. O parayı istiyorum.
Je vais le ramener, Blackie.
- Onu yukarı getireceğim Lou.
- Je la fais monter.
- Gidip onu buraya getireceğim.
- Je vais aller la chercher et la ramener.
Onu buraya getireceğim.
Je vais le faire entrer.
Onu dişlerimle sürüklemek zorunda kalsam bile getireceğim Bill Hickok!
Je l'amènerai, Bill Hickok, même si je dois la traîner avec les dents!
Onu size getireceğim.
Je vous promets de vous l'amener.
Uygun bir zamanda onu geri getireceğim.
Lorsque l'heure sera venue, Je le ramènerai.
Onu dünyanın en zengin adamlarından biri haline getireceğim.
Je le ferai travailler d'arrache-pied et renoncer à sa peau de daim.
Kadınımı aldı. Onu geri getireceğim.
Je vais récupérer ma femme!
Onu buraya getireceğim.
Je vais l'appeler.
Onu size getireceğim Yüce Firavun.
Je vous le ramènerai, puissant Pharaon.
Demek buna inanıyorsun. Bir aksilik çıkmazsa onu Noel'de geri getireceğim.
En fait je réserve une surprise à Herbert pour laquelle on devra être là.
Mahvoldum. Bu akşam Flostre'a gidip onu geri getireceğim.
J'irai chez Flostre et je la ramènerai.
Onu büyük bir adam haline getireceğim.
Avec mon aide, il réussira.
Hastaneye getireceğim onu.
Je l'emmène à l'hôpital.
O iyi. Hâlâ burada. Onu birazdan eve getireceğim.
Elle est encore ici Je la ramène bientôt
Buranın bir çıkışı olmalı ve onu bulup polisi getireceğim.
Il doit y avoir une sortie! Je la cherche et j'appelle la police.
Onu buraya getireceğim. Yeniden küçük bir çocuğa bakmayı çok isterim.
Je vais ramener le petit ici et m'occuper de lui.
Ama onu yine o hale getireceğim. Yapamazsın!
Il le redeviendra.
Onu geri getireceğim.
Je la ramènerai.
Boggs'ı getireceğim ve sende onu süratle kasabadan götüreceksin.
Je vais chercher Boggs et tu l'emmènes vite.
Ama ben onu kendim getireceğim, böylece bir hata olmaz.
Je m'en chargerai moi-même, au cas où.
Daha önce yaptığım gibi onu buraya yine getireceğim.
J'ai déjà fait face à ce genre de situation, je saurai faire face!
Onu geri getireceğim, ne pahasına olursa olsun.
Qu'il revienne quoi qu'il m'en coûte!
Merak etme, Sophie, Onu sana geri getireceğim.
N'ayez crainte, je le rattraperai.
Eğer benim Pardee'yi bulursam, Onu sana getireceğim.
Le chariot y sera bien caché. Si je trouve Pardee, je vous l'amènerai.
Onu geri getireceğim.
Vous le récupérerez.
Onu geri getireceğim Lew.
Je le ramènerai, Lew.
Gelirken onu da yanımda getireceğim.
Elle reviendra avec moi.
Şimdi nasıl onu güvenli hale getireceğim?
Maintenant, il s'agit de savoir comment le rendre inoffensif, hum?
Pekala. Gidip onu geri getireceğim
Je vais aller la chercher, et je la ramènerai.
getireceğim 51
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu göremiyorum 81
onu gördüm 460
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu göremiyorum 81
onu gördüm 460
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83