English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Param var

Param var traducir francés

1,772 traducción paralela
Param var.
J'ai de l'argent.
Ne yani? Sana butun paranin ne icin oldugunu soracagim ve sen de yatirim yapiyorum falan diye turlu sevimlilik numaralarinla bana yutturacaksin ve sonra ben de sana "Hey, benim de biraz param var." diyecegim oyle mi?
Quoi, je te demande à quoi sert tout cet argent, et tu me sors une histoire sur un investissement ou un truc dans le genre et... et alors je dis, "hé, yo, j'ai de l'argent."
Elbette gelirsin, ne de olsa param var.
Bien sûr que tu vas revenir, maintenant que j'ai de l'argent.
Benim kendi param var.
J'ai mon propre argent.
Bak, ilk geceye yetecek kadar param var.
si. Ecoute j'ai assez pour la première nuit.
Dedim ya param var.
J'ai dit que je paie.
Bir sürü param var ama o parayla ne yapacağımı bilmiyorum.
Maintenant j'ai tout cet argent, mais je n'ai aucune idée de quoi en faire...
Bak, bankada param var.
J'avais soeur Mary Tronche Déformée, t'as le droit à Sharon Stone.
Çünkü bir miktar param var ve bu paramı şu çok uzun, dişlek kıza yatırmayı düşünüyordum. Ne yapmış, ayaklık mı takmış da böyle uzun.
J'ai un peu d'argent, je mise sur la grande fille avec les grandes dents.
Benim param var.
Et bien, j'ai cet argent,
Biraz birikmiş param var.
J'ai épargné de l'argent.
Param var gibi mi görünüyorum?
J'ai l'air d'avoir de l'argent? Je n'ai rien.
Çünkü artık bir sürü param var, ve bunu hakedip etmediğimle ilgili ne düşüneceğimi bilmiyorum, ve arkadaşlarımla bunun hakkında konuşamam. Çünkü hepsi çok fakir.
Parce que j'ai tout cet argent maintenant, et j'ai pas vraiment l'impression d'avoir fait quelque chose pour le mériter, et je peux pas vraiment en parler à mes amis, parce qu'ils sont tous pauvres.
Param var ve sana yatırım yapmak istiyorum.
J'ai l'argent et j'investis... en toi.
Hala birikmiş param var.
J'ai mis pas mal d'argent de côté.
Zaten çok param var, kızım.
J'ai déjà une tonne d'argent, gamine.
Sarina, gitme lütfen, param var. Önüne bak, Sarina senin neyin?
Sarina, ne pars pas j'ai de l'argent regarde bien, c'est moi ta Sarina?
Biraz birikmiş param var.
J'ai de l'argent de côté.
Endişelenme, param var.
- T'en fais pas, j'ai de l'argent.
Gerçek şu ki artık o kadar çok param var ki, kıçımın üstüne oturup istersem hayatımının sonuna kadar Top Modellerle sevişebilirim.
J'ai tellement d'oseille que je peux rester à rien foutre et baiser des mannequins pour la vie si j'en ai envie.
Ailemden kalan param var.
Ma famille a de l'argent.
Merak etme tedarikliyim param var.
Ne t'inquiète pas, je suis prévoyant.
Param var öyleyse.
J'ai de l'argent.
Param var!
J'ai l'argent!
Paramız var bebeğim.
On a les moyens, ma puce.
Kim olduğumuz önemli mi? Paramız var.
C'est important, qui on est?
700 dolar nakit paramız ve dondurulmuş banka hesaplarımız var.
On a 700 en liquide. Et 3 comptes bloqués.
G.tünü kaldırmadan benim paramı kampanyan için kullanmak istiyorsun.. Senin de kıçını gerektiğinde kurtarmak için adamlarına ihtiyacın var Clarence.
Si vous voulez mener une campagne avec mon argent, vos soldats vont devoir me lâcher, Clarence.
Paramı kiralık bir kasaya koydum ama bu adamlar, bankanın önünde yüzümü görmek için oturuyorlardır. Bu yüzden oraya gidip paraları alman için sana ihtiyacım var.
J'ai mis l'argent dans un coffre de banque, mais ces deux gars attendent peut-être à la banque pour voir si je me montre, c'est pourquoi j'ai besoin que tu ailles le récupérer pour moi.
Bir yanlış anlama var, kendi param. - Benim özel hayatım.
Il y a un malentendu, je joue avec mon argent et c'est ma vie privée.
Paramız var.
Nous avons les moyens.
Bakın, hiç param yok. Var sanıyorsunuz, ama yok!
Je n'ai pas d'argent.
Ve tabii ki sadece masaya oturmak için 50 papele ihtiyacın var ve paramız olmadığına göre çiftliyi bulmamız gerekecek.
Évidemment, il faut 50 $ juste pour participer, et comme on n'a pas d'argent, disons qu'on est un peu mal pris.
Daha az paramız var, ama fakir değiliz.
On a moins d'argent, on n'est pas pauvres.
Ay sonunda kira var ve hiç param yok.
Je dois payer le loyer et je n'ai pas d'argent.
Paramız var.
Nous avons de l'argent.
Param da var.
J'ai de l'argent.
Paramız var.
On a de l'argent.
Her türlü aptal eğitimi aldırmak için paramız var. Ama hiçbiri çocuklarımız için değil.
Nous avons de l'argent pour la famine, les sondages stupides et rien pour nos enfants.
Bol miktarda birikmiş paramız var değil mi, huh?
Nous avons mis plein d'argent de coté, hein?
Söylediğim gibi, param yok. Sadece bugün kazandığım var.
Je vous l'ai dit, je n'en ai pas, juste ce que j'ai gagné aujourd'hui.
Hala yurt dışı hesaplarımızda yeterince paramız var.
On a des comptes à l'étranger. Il y a de quoi faire.
Paramı idare edebilecek, güvenilir birisine ihtiyacım var. - Ne Parası?
Il me faut quelqu'un de confiance pour gérer mon argent.
Bir çanta dolusu paramız var ve bir haftadır bir çanta dolusu parayla içkiyle, kadınsız, hikayesiz,
On a un sac rempli de fric, on est à Mexico depuis une semaine. { \ pos ( 262,215 ) } Un sac de fric, de l'alcool, aucune femme,
İşin aslı çok az İsrail paramız var ve öyle özel bir şey de istemiyoruz.
Nous n'avons pas beaucoup d'argent israélien.
Param var.
C'est pas comme si j'avais pas d'argent.
Paramın kalanını getirmek için 45 dakikanız var... Yoksa küçük Benny ölür. 45 mi?
Vous avez 45 minutes pour me rapporter le reste de mon argent... ou le petit Benny ici présent, meurt.
Param, kıyafetlerim var. Beni seven harika bir adam, Colin, ve harika bir yeteneğim var.
J'ai de l'argent, plein de fringues, un mec génial, Colin, qui m'aime, et une capacité plutôt sympa.
Paramız var.
On les a.
Bizim... Bizim daha çok paramız var.
On a encore de l'argent, et...
Param var.
J'ai l'argent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]