English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sanırım anladım

Sanırım anladım traducir francés

982 traducción paralela
Evet, sanırım anladım.
Oui, je crois.
- Sanırım anladım.
- Oui, je crois comprendre.
Çok zekice, sanırım anladım.
 Je crois que oui
- Sanırım anladım.
- Je crois comprendre.
Hayır, ben, Ben sanırım anladım.
Non, je crois que je comprends.
Evet, anne. Sanırım anladım.
Oui, maman.
Sanırım anladım.
Je crois comprendre.
Sanırım anladım efendim. Her an için ulaşılabilir olmanı istiyorum.
Je veux que vous soyez disponible.
- Aman Tanrım, sanırım anladım bunu.
- Je crois que j'ai compris.
Sanırım güçlü olduğunu sana sarılmalarından anladın.
Tu l'as compris quand il te tenait.
Sanırım anladılar.
Je pense qu'ils ont compris.
Galiba, abartılmışım ama, avcılıktan ve bu işlerden anladığına göre sanırım bunun bir sportif yaklaşım olduğunu biliyorsun.
Je dirais que j'ai été un peu obtus... mais avec la façon dont vous parliez de la chasse et tout... j'ai supposé que vous saviez que c'était une traque sportive.
Sanırım onu köşeye sıkıştırdığımızı anladı.
Nous avons dû l'inquiéter au point de l'inciter au suicide.
Sanırım durumu çok iyi anladım.
Je vois tout à fait.
Sanırım ne demek istediğinizi anladım.
Je vous ai compris.
Anladın mı? " Sanırım kendimi vurma düşüncesinden o kadar korktum ki... kendimi koruma hissiyle atladım.
Je me suis fait peur et j'ai sauté!
Sanırım ne hissettiğini anladım, ve isteklerine saygı duyuyorum.
Je crois comprendre ce que vous éprouvez.
Sanırım ne yapmaya çalıştığımı anladı.
Il était furieux. Il a compris le sens de ma visite.
Sanırım ne demek istediğini anladım.
Je crois comprendre.
Sanırım demek istediğinizi anladım.
Je crois vous comprendre.
Sanırım, seni benim anladığım kadar anlamıyor.
elle ne vous comprend pas comme moi je vous comprends.
Söylediği bir şeyden anladığım kadarıyla sanırım paraya ihtiyacı var.
D'après ce qu'elle m'a dit j'ai des raisons de croire qu'elle a besoin d'argent.
"Sanırım anladın"
"Tu dois pouvoir comprendre."
Durun biraz. Sanırım anladım.
Attendez!
Sanırım kız benim kim olduğumu anladı.
Je crois qu'elle m'a repéré.
Ve sanırım anladınız.
Vous comprenez, je crois, ce que je veux dire.
Sanırım anladım.
Je vois.
Bir şeyler anlatacak o günün olamayacağını anladın sanırım.
Même si vous témoignez, vous ne pourrez rien prouver.
Durumu anladın sanırım. Hepimizin sorunları var.
Vous voyez, nous avons tous nos problèmes.
Seni takip ettiğimi anladın sanırım.
Nous vous avons suivie!
Sanırım eve gitmeye niyetliydi. Anladım.
Il devait rentrer directement chez lui.
- Sanırım durumu anladı.
- Je crois qu'il m'a compris.
Charlie, seni anladığımı sanmıştım, ama sanırım yanılmışım, ha?
Je croyais te comprendre, mais j'avais tort.
Anladın mı? Sanırım evet.
Je crois, oui.
Sanırım herkes burada kalma niyetim olduğunu anladı.
Vous devez avoir compris que j'ai l'intention de rester ici.
- Sanırım sizi anlamadım. - Bence anladınız.
- Je ne vois pas ce que vous voulez dire.
Joe, bana bu tepenin değerinden söz ettiğinde sanırım ne demek istediğini anladım.
Tu sais, quand tu m'as expliqué que cette colline en valait la peine? Je crois que j'ai compris.
Bay Usher, sanırım yanlış anladınız...
- Vous ne comprenez peut-être pas...
Eğer, Samuel Goldmann'ın ellerde isen, Endişelenmene gerek yok Sanırım anladın.
- Samuel Goldmann est une sommité, alors cause pas sans savoir.
Neden evlilikten korktuğumu anladınız sanırım.
Vous savez maintenant pourquoi j'ai peur du mariage.
Sanırım Scarlett'e ne olduğunu anladım.
Je sais ce qui est arrivé à Scarlett.
Çok kafa karıştırıyorsunuz Cortez. Ve telefondan anladığım kadarıyla bu karışıklık, sizinle çalışan personele de yayılmış.
Vous êtes un esprit confus et je vois que cette confusion s'est étendue à votre personnel :
Sanırım ne hesapladığını anladım, Shoemaker.
Je vous ai percé à jour, Shoemaker.
Sanırım anladı.
Vous croyez qu'elle comprend?
O yüzden sıra artık bizde. Anladın sanırım.
Maintenant il est certain qu'il nous a à l'œil.
- Evet, sanırım altyazı olmadan anladım!
- J'ai suivi sans sous-titres.
Sanırım beni anladınız, Sayın Başkan.
Vous savez comment ça s'appelle.
Sanırım sizi anladım. Tanıtım için teşekkürler.
Je suis convaincu, merci de la démonstration.
Sanırım yanlış anladınız.
je pense que vous avez mal compris.
Sanırım olayı anladı.
Je pense qu'il a compris.
Bu günkü sorgulamadan sonra sanırım anladınız.
Je pense qu'après l'interrogatoire de ce jour, votre opinion est faite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]