English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Savaş başladı

Savaş başladı traducir francés

578 traducción paralela
Bayan Tura, savaş başladı!
La guerre a éclaté.
- Evet, savaş başladı.
- Oui, c'est la guerre!
Savaş başladığında, daha başka idi.
Quand la guerre a éclaté, il était complètement différent.
Savaş başladığından beri 4. seferim ve henüz bir yere gitmiş değilim.
Depuis le début de la guerre c'est mon quatrième voyage et je ne suis jamais arrivé à destination.
Ama savaş başladıktan sonra her şey değişmiş.
La guerre a tout changé.
- Savaş başladığından beri.
Depuis le début de la guerre.
Savaş başladığında, ufak tefek şeyler dışında hiç sabıkam yoktu.
J'avais pas encore de casier.
Sonra savaş başladı ve evlendik.
La guerre a été déclarée. On s'est mariés.
Sonrasında da silahlarına sarıldılar ve savaş başladı.
Puis ils sortirent leurs armes et ce fut la guerre.
Şimdi yeniden savaş başladı.
Nous sommes à nouveau en guerre.
Nişanlanmış olsak bile fark etmezdi..... çünkü savaş başladı.
Si nous avions été fiancés, ça n'aurait pas eu d'importance. Mais il y eut la guerre.
Savaş başladı mı? Hayır!
C'est la guerre.
Yani savaş başladı.
L'Italie va entrer en guerre.
Bu savaş başladığında onu geri çağırdılar, ona yakın olmak için Japonya'ya geldim.
Quand il a été appelé, je suis venue au Japon pour être à ses côtés.
Belki bunu korkakça bulabilirsin. Ne var ki, savaş başladığında sırtını verebileceğin tek kişi de ben olacağım.
Mais, au moment du combat, tu n'auras peut-ętre que moi... sur qui tu pourras compter.
Sonra savaş başladı. Cephane deposunda nöbetteydi.
Puis ce fut la guerre. ll était sentinelle dans un dépôt de munitions.
Savaş başladığı sırada çok güçlüydüler.
Ils étaient pleins d'entrain au début, mais...
Savaş başladı. Hamam böceği cennetine gideceksiniz.
Vous irez au paradis des cafards.
Böylece sığır tüccarları ile çiftlik sahipleri arasında uzun ve kanlı bir savaş başladı.
Les vachers et les fermiers s'empoignèrent.
Savaş başladığında ön taraflara gitme.
Une fois la bataille commencée, tu devras rester en arrière.
Vagonların savaş başladığından beri boyaya ihtiyacı varmış.
Ces wagons ont bien besoin d'un coup de peinture de toute façon.
Savaş başladığından beri böyle iyi birşey tatmadım.
Je n'avais rien bu de tel depuis le début de la guerre.
Savaş başladıktan beri Hitler'e suikast için birkaç plan yapıldı.
Il y en a eu des douzaines depuis le début de la guerre.
Savaş başladı diyelim.
La bataille est engagée.
Jack kendini Gotha üzerine sürerken, David iki savaş uçağı ile ilgilenmeye başladı.
Tandis que Jack se lance vers le Gotha, David s'attaque aux avions de combat.
Savaş mı başladı?
Déjà la guerre?
Hepsi bir çete savaşının kurbanıydı, ve çatışma bir çetenin lokantada kıstırılmasıyla başladı.
Trois morts dans un café au cours d'un règlement de comptes.
Şimdi bile savaş uçaklarımız tepenizde kükrüyor istilanın başladığını haber veriyor.
Nos Messerschmitt nous survolent. L'avant-garde de l'invasion.
Savaştan sonra, 1. dünya savaşından sonra bayram değişmeye başladı.
Aprês la premiêre guerre mondiale, ce jour s'est mis à changer.
Savaşı kazandığımıza işte o zaman inanmaya başladım.
C'est là que j'ai su qu'on avait gagné.
Savaşın başladığı sebt gününü hatırlıyor musunuz? Adada hiç kimse öyle bir yağmuru hayal bile edemez.
Le dimanche où elle a commencé, il a tellement plu!
Savaş sırasında başladı, bir hava baskınıydı.
Tout a commencé pendant la guerre, quand il y a eu un raid aérien ici.
Çabuk gelin, çabuk! Devlerin savaşı başladı.
Venez, c'est le choc des titans.
Savaş kendisine hiç birşey kazandırmadı. Ve bizim kurallarımızla yaşamaya başladı.
Maintenant, il veut la guerre et la mort ce qui entraînera votre fin!
Her şey savaş sırasında Londra'da başladı.
Tout a commencé à Londres, pendant la guerre.
İltifatları bir yana bırakırsak son kitabım öncekiler gibi satmadı bir de savaş çıkınca ufak yazılar yazmaya başladım.
Trêve de compliments! Mes derniers livres se sont moins bien vendus. Et puis la guerre est arrivée.
Nikolai çok güzel vakit geçirdiğini ve savaşı kazanacağımızı yazıyor. Napolyon'a acımaya başladı.
Nicolas dit aussi que la guerre sera bientôt gagnée et qu'il commence à plaindre Napoléon!
Almanya ile Fransa arasındaki savaş... 3 Ağustos 1914'de başladı
Le 3 août 1914, la guerre éclata entre l'Allemagne et la France.
Bu, büyük savaşın hemen ardından başladı.
Mais elle est arrivée trop tôt après l'autre.
Bu savaş devriye görevleri, her başladığında beni çıldırtıyor.
C'est la plus bizarre de mes patrouilles de guerre.
Savaş, insanların barış içinde yaşamak ve bu nedenle kendilerini korumak için ellerine bile almamaları gereken silahları kullanmaya karar vermeleriyle başladı. İntihar etmekten farkı yoktu.
Le conflit est né du jour où les peuples ont accepté le grotesque principe... que la paix serait sûrement maintenue... grâce à des moyens défensifs plus puissants, mais inutilisables sans risque de se suicider.
Bu savaşa başladık, ve bu savaşı bitireceğiz.
On a commencé ce combat et on le finira.
- Doğal olarak, savaş aniden başladığında biz bu beylerin ikisinin üzerine atlayıp silahlarını ödünç alacağız.
- Quand la bagarre commencera, on empruntera des armes à deux de ces messieurs.
1914'te Doğu Prusya'da hakimliğe başladı. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Weimar Cumhuriyet liderlerinden ve demokratik anayasanın kurucularından biri oldu.
En 1914, il est juge en Prusse orientale, puis devient un des dirigeants de la République de Weimar dont il élabore avec d'autres la Constitution.
- Tamamen eminim. Savaş boyalarını hazırlamaya başladılar.
Ils préparent la guerre.
Sonra, Marta için verdiğim savaş bana heyecan vermeye başladı.
Alors le combat pour Marta, contre Marta commença à m'exciter
Böylece yüce Roma'nın insanları Farsalia'da kanlı bir iç savaş yaptılar ve Sezar'ın lejyonları yüce Pompey'in askerlerini alt etti ve böylece Sezar, Roma'yı tek başına yönetmeye başladı.
Il arriva qu'à Pharsale... la puissance et la grandeur de Rome s'affrontèrent. César décima les légions de Pompée. Désormais, il était seul maître de Rome.
Teknik olarak savaş şu anda başladı.
Nous sommes techniquement en guerre.
Savaş yeni başladı.
Le combat ne fait que commencer.
Bir savaş başlatmaya çalışıyor. Düşmanlarını yok etmeye başladığından beri de başarmaya çok yaklaştı.
Il a voulu déclencher une guerre et a réussi en exterminant systématiquement toute opposition.
Savaş şafak sökerken başladı ve gün ağarana kadar sürdü! Her şey bittiğinde, onunla ikimiz kalmıştık.
La bataille a commencé à l'aube et s'est terminée dans la nuit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]