English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sen keyfine bak

Sen keyfine bak traducir francés

138 traducción paralela
Olur, sen keyfine bak.
Non, faites.
Sen keyfine bak, Jake. Keyfine bak.
Et surtout, ne te presse pas Jake.
Sen keyfine bak.
Finissez votre verre.
Sen keyfine bak.
Mais finis ton café.
Tamam mı? Sen keyfine bak...
Assieds-toi...
Sen keyfine bak.
Prenez place.
Sen keyfine bak.
Du calme.
Sen keyfine bak. Ben beklerim.
Pas grave... j'ai le temps.
Sen keyfine bak.
Prenez votre temps.
Sen keyfine bak.
Ça va aller.
Sadece biraz fazla içtim Sen keyfine bak.
J'ai un verre. - Aller! On se marrera!
Sen keyfine bakıp otururken, ben durumumuzu iyileştirmek için çözüm düşünüyorum.
Pendant que tu t'amuses à rien foutre, j'essaie d'améliorer notre situation.
Ama sen keyfine bak.
Mais ne te dérange pas.
Ben iyiyim sen keyfine bak.
Tout va bien, vas-y.
Sen keyfine bak.
Prends ton temps.
Sen keyfine bak. Etrafı gez.
N'hésitez pas à jeter un coup d'oeil.
Sen keyfine bak.
Repose-toi.
Trafik kazasından aldığım tazminat borsada prim yapıyor, sen keyfine bak.
L'argent de l'accident de taxi... se défonce en bourse. On se calme!
Sen keyfine bak.
- Sers-toi!
- Sen keyfine bak. - Olur mu?
T'es bien, là.
Sen keyfine bak.
Profite de la balade.
Bu arada sen keyfine bak.
En attendant, si t'en profitais pour prendre du bon temps?
Sen keyfine bak!
T'occupe pas de lui.
Sıkışırız. Hayır hayır, sen keyfine bak.
Non, non, vas y. J'en prendrai un plus tard.
- Güzel. Sen keyfine bak.
D'accord.
- Sen keyfine bak!
- Amuse-toi bien!
sen keyfine bak.
T'as toujours été ainsi.
Sen keyfine bak.
Servez-vous.
Sen keyfine bak.
Amuse-toi.
Sen keyfine bak.
Mais te gêne pas toi.
Sen keyfine bak, yemeğini ye.
Prends soin de toi et mange bien.
- Sen keyfine bak.
- Ne vous dérangez pas.
Sen keyfine bak, ortak.
Je te laisse.
Sen keyfine bak Nicola.
On se voit à la cafétéria.
Sen keyfine bak.
Installe-toi!
Sen otur, keyfine bak.
Reste là et amuse-toi.
Hayır, hayır. Sen otur ve keyfine bak.
Tu t'assois et tu dégustes.
Sen dartlarınla oyna. Sen de ye, iç, keyfine bak. Ama ben korkuyorum.
Tu joues avec tes fléchettes et t'es content avec ta banane, mais moi, j'ai peur.
- Hayır tamam, keyfine bak sen.
Non, c'est... - C'est... Non, Alice.
Sen sadece kendi keyfine bakıyormuşsun, öyle mi?
Tu as préféré t'amuser.
Keyfine bak sen.
Non, non, je t'en prie.
Eşyalarını yerleştireyim, sen de keyfine bak.
Faites comme chez vous.
Sen hapınla keyfine bak.
Amusez-vous avec vos Bleus.
Yorucu bir gün geçirmişsindir. Sen oturup keyfine bak.
Vous avez eu une dure journée.
Uh, sen sadece keyfine bak.
- Non, mettez-vous à l'aise.
Sen Lala ile keyfine bak. Jesus ile ben konuşalım.
Mettez-vous à l'aise, Jésus et moi allons discuter.
- Sen keyfine bak.
- Contente-toi de tenir la barre.
Sakin ol, rahatla ve keyfine bak çünkü sen, arkadaşım hiçbir yere gitmiyorsun.
Installe-toi, relax et mets-toi à l'aise parce que toi, mon ami... tu n'iras nulle part.
- Oh, harika. - Sen sadece keyfine bak.
Mets-toi à l'aise.
Sen evde kal ve keyfine bak, tamam mı?
Reste chez toi et prends bien soin de toi, d'accord?
- Oh, yok hayır.Sen ye, keyfine bak.
- Non, vas-y. Sers-toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]