Uzaklaşmak traducir francés
1,000 traducción paralela
Köprüler ve bir şeylerden uzaklaşmak istediklerinde insanların kullanımı için yollar inşa etmekten.
Bâtir des ponts, des routes, pour que les gens les utilisent quand ils souhaitent s'échapper.
Hemen şimdi buradan uzaklaşmak istiyorsunuz, değil mi?
Vous aimeriez fuir d'ici aussi, non?
İnsanlardan uzaklaşmak gayet iyi, değil mi?
C'est plutôt agréable d'être loin de la foule, non?
- Buradan uzaklaşmak istiyorum.
- Il faut que je prenne le large.
O salondan hemen uzaklaşmak zorundaydım.
- Oui, pour créer une diversion. Voyez-vous, j'ai dû m'enfuir loin de ce théâtre et rapidement.
Tüm bu kargaşadan uzaklaşmak için birkaç günlüğüne çiftliğe gidiyoruz.
Nous allons nous reposer au ranch.
Ayrıca Londra'dan uzaklaşmak sana iyi gelecek, güzel bir değişiklik olur.
Ça te changerait les idées de quitter Londres.
İhtiyacın olan şey, bütün gün yaptığın şeylerden biraz uzaklaşmak.
Vous avez besoin de vous reposer de ce que vous faites jour après jour.
Buradan uzaklaşmak istiyorum.
Je dois partir d'ici.
Zavallı adam herşeyden uzaklaşmak için çok çabalıyor.
Vous savez, le pauvre homme est impatient de éloigne de tout.
Roy'un düğününden önce uzaklaşmak istiyorum.
Je veux partir avant le mariage de Roy.
Evden uzaklaşmak da güzel olacak zaten.
Ce sera bien de sortir de cette maison.
Margaret, sanırım benden uzaklaşmak istiyorsun.
Vous voulez donc me quitter?
Bira içmek için yol üstü lokantasına girdim, yol boyunca istediğim tek şey. Şimdi daha çok istiyordum, buzlu çayının acı tadından ve onunla ilgili herşeyden uzaklaşmak için.
Au drive-in, j'ai bu la bière que je voulais depuis le début et chassé le goût amer de son thé glacé et de tout ce qui allait avec.
- Uzaklaşmak istedim.
- Je voulais partir.
Uzaklaşmak, belki sevdiğin birisini yıllarca görmemek demek.
Partir sans voir des êtres chers pendant des années.
Evi bu yüzden satıyorum, anılardan uzaklaşmak için.
C'est pourquoi je quitte cette maison. Pour fuir tous ces souvenirs.
Onca kavga-gürültüden uzaklaşmak ne güzel.
Quel soulagement d'être loin de cette jungle.
Kendimize bir yaşam kurmak, Whit'ten uzaklaşmak için.
Pour faire notre vie à nous. Pour fuir Whit...
Büyük beyin, biz sıradan insanlardan uzaklaşmak istiyor.
La grosse tête veut s'écarter du peuple.
Uzaklaşmak, neresi olursa olsun seyahat etmek istersiniz.
Vous voulez voyager, partir, n'importe où.
Yapılacak tek şey uzaklaşmak. Bunu çok açık iyi düşündüm.
Il ne me reste qu'à partir.
- Nomura'dan uzaklaşmak istemiyordu.
- ll voulait rester avec Nomura
Bana kalırsa birkaç günlüğüne buradan uzaklaşmak iyi bir fikir olabilir.
J'ai pensé qu'on pourrait partir quelques jours.
Buradan uzaklaşmak mı?
Partir?
Uzaklaşmak istiyorum.
Je veux partir.
Bilirsin, uzaklaşmak istemeni takdir ediyorum.
Vous savez, je vous suis très reconnaissant de vouloir partir.
Mahvolduğum için benden uzaklaşmak istiyorsun.
Tu pars parce que je ne suis plus bon à rien.
Uzaklaşmak isteyenin sen olduğunu anladığımda Venedik'ten ayrılmıştın tek düşündüğüm şey seni bulabilmekti.
Quand j'ai su que tu m'avais fui, que tu étais partie de Venise, je n'ai plus pensé qu'à te retrouver.
Bu yaz Capri'ye gideceğim, ve mümkün olduğu kadar erken uzaklaşmak istiyorum.
Je veux aller à Capri pour l'été, et j'aimerais partir dès que possible.
Çocuklar hafta sonu gelmeyecekti, ben de biraz uzaklaşmak istedim.
Comme les enfants ne venaient pas, j'ai voulu faire une escapade.
O insanlardan uzaklaşmak zorundaydım.
Faites comme si de rien n'était. Je fuis ces raseurs!
Benden uzaklaşmak mı?
Vous éloigner de moi?
Sadece buradan uzaklaşmak istiyorum.
Je ne veux que partir.
Bowling Green'den mümkün olduğunca uzaklaşmak istiyorum.
Je veux m'éloigner de Bowling Green aussi vite que possible.
- Buradan olabildiğince uzaklaşmak istiyorum.
- Très loin d'ici.
Capo Verde'den uzaklaşmak istemiyorum.
Je ne veux pas m'attarder au Cap-Vert.
Bütün bildiğim, ailenden uzaklaşmak seni onlardan uzaklaştırmak için, buraya göçtüğüm.
Tout ce que je sais, c'est que j'ai déménagé ici depuis l'Est, pour laisser tes parents pour te séparer d'eux.
Uzaklaşmak için neden bekliyorsun?
T'emmener?
Son yarım saattir tatile çıkma ihtiyacı duydun mu? Bunlardan uzaklaşmak için?
Pendant la dernière heure... avez-vous eu le désir de tout fuir?
Keşke beni yalnız bıraksaydın. Uzaklaşmak istiyorum.
Fiche-moi la paix Je veux partir
Tek şansımız sabaha kadar uzaklaşmak.
Notre seule chance c'est de nous rendre le plus loin possible d'ici.
Eğer bir sorun veya kavga çıkarsa uzaklaşmak isterim haliyle.
Je me tiens toujours à distance de tout acte de violence.
Bunu usta erlerden uzaklaşmak için yapmadığın ne malum?
En fait, tu crains d'ętre męlé aux anciens?
O serserilerden uzaklaşmak için ne gerekiyorsa.
N'importe quoi pour échapper à ces bons à rien.
Bunu sana anlatışımın nedeni, kafamdaki dertten bir süre uzaklaşmak. Boş zamanlarımda, yazarım.
Et, je vous l'avoue avec quelque embarras... à mes moments perdus, j'écris!
Sadece haftasonları. Şehirden uzaklaşmak için.
Seulement le week-end quand on veut s'échapper de la ville.
Benim tahminim, bunu babandan uzaklaşmak için yapıyorsun.
À mon avis, tu le fais pour pouvoir quitter ton père.
- Uzaklaşmak mı?
- M'en éloigner?
Ve ben birkaç gün uzaklaşmak için bahane ürettiğimde beni suçladı. - Bir şey itiraf ettin mi?
- Tu as avoué?
Demek istediğim, şehirden uzaklaşmak iyi oluyor.
C'est un endroit agréable et plus reposant que la ville.
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş buradan 43
uzaklaş 262
uzaklık 23
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş buradan 43