Yalandı traducir francés
1,077 traducción paralela
Bitkilerin bizimle iletişim kurduğu da yalandır.
Et c'est mentir que de dire qu'elles communiquent avec nous.
Cömertlik ve aşk yalandır.
Extrêmement généreux et tendre.
"Gerçek, ortaya çıkarılmamış bir yalandır."
"La vérité est un mensonge qui n'a pas été découvert."
Hikayem bir yalandı.
Mon histoire était fausse.
Bu sadece beyaz bir yalandı.
C'était un pieu mensonge.
Bu, kitaptaki en eski yalandır. - Ben haftada en az iki kere duyuyorum!
J'entends ce refrain 2 fois par semaine.
Yalandı değil mi?
C'était un mensonge, hein?
Bütün kahrolası savaş gibi yalandı!
Comme toute cette foutue guerre!
- Yalandı.
- J'ai menti.
Hakkında yazdığım her şey yalandı.
" Je n'ai écrit que des mensonges à son sujet,
- Söyledikleri yalandı.
- Mais il mentait...
"Kurtadam çocuk" yalandı.
Personne ne connaît cette tante Aimable... On fait comme ça, et c'est tout.
Ondan nefret etmiyordum, aynı sevmiyorum dediğim gibi yalandı.
Je ne la détestais pas, mais je ne l'avais jamais aimée.
- Yalandı. - Nasıl emin olabiliyorsun?
- Comment peux-tu en être sûr?
Yalandı.
Je m'en rendais compte.
- Şu tüp bebek hikayesi yalandı.
- Ce n'est pas vrai l'insémination?
Onunla herhangi bir ilişkim olduğu veya kaybolmasıyla bir ilgim olduğu, tamamen yalandır.
Toute idée m'attribuant un rapport quelconque avec son absence est totalement inexacte.
Hiç baştan aşağı yalandığın oldu mu?
As-tu jamais été léché partout?
- Söylediğin herşey yalandı, değil mi?
- Tu ne m'as dit que des mensonges!
Sen öylesin. Bir numara olduğumu söylemiştin ama yalandı.
Tu disais que j'étais le numéro Un et tu as menti.
Yalandı.
J'ai menti.
Aptalca bir yalandı.
Un mensonge idiot.
Sizin duyduğunuz bu İkizler cinayet yöntemi yalandır.
Cette façon de procéder... ainsi décrite, était inexacte.
Bu koca bir yalandı.
C'était complètement merdique.
Önceleri bu bir yalandı. Ama Efendi benimle kalmaya başlayınca, bir süre sonra bu gerçek olacaktı.
Ce mensonge serait devenu vrai car le Maître habitait là.
Gerçek şu ki... Godzilla'nın 23. yy'da Japonya'ya saldırıp yok ettiği yalandı.
En réalité, Godzilla n'apparaît pas avant le 23ème siècle.
Bir kez izin verdim ve hepsi yalandı.
Je l'ai fait une fois, et ce n'était que mensonges.
Yalandı.
Eh bien, j'ai menti...
Kayıtsızlığım yalandı. Bay Kayıtsız gibiydim.
Je mentais en faisant semblant de m'en foutre.
En azından bir kısmı yalandı, değil mi?
Oh, t'adores ça. Ce sont des conneries, pas vrai?
- Hepsi yalandı.
Un max de conneries.
Zararsız bir yalandı.
C'était un bon mensonge!
Hepsi yalandı!
Elle m'a embobiné!
Bir dakika içinde dönüceklerini söylediler ama yalandı.
Ils m'ont dit qu'ils revenaient et ils ont menti.
Hepsi yalandı.
Voilà tout.
Önceki hikaye bir yalandı biliyorum ve bunu ispatlayabiliriz.
Ce scoop était un faux, on peut le prouver! Faites un communiqué.
Bana söylediğin her şey yalandı.
Tu m'as toujours menti.
- Yalnız küçük bir ayrıntı yalandı.
- J'ai menti sur un détail!
Bu, elbette küstahça ve korkunç bir yalandı.
C'était évidemment, un mensonge glacial et terrible.
Yalandı tabii. Parayı cebe atmıştı.
- Mais c'était de la foutaise.
Yalandı.
Je mentais.
Senin uğruna bile söylemiş olsam, yalan her zaman yalandır.
Même si j'ai menti pour toi, un mensonge est toujours un mensonge
Ne aptalca bir yalandı.
Quel mensonge idiot!
Hepsi yalandı. Arabama beyaz bir kız almıştım. Sadece dolaşmıştık.
J'ai emmené une Blanche faire un tour en voiture, rien de plus.
Sözlerim yalandı. Korkağın tekiydim.
Mes paroles étaient des mensonges.
Aşkın bir yalandı.
Ton amour était un mensonge!
- Yalandı.
Un canular.
Yalandı.
Tu t'en rendais compte.
Demek sigorta işi yalandı, öyle mi?
C'est de là que vient votre argent.
Yalandı.
C'était du baratin.
- Yani yaşadıklarımız yalandı.
Entre nous, ce n'était que mensonge. Non.
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan bu 39
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan bu 39