Yanlış adam traducir francés
1,436 traducción paralela
Tanrım. Yine yanlış adamın peşinden gittim.
J'ai encore couru après le mauvais mec.
Yanlış adamı kızdırdı.
Il s'est frotté à la mauvaise personne.
İş için yanlış adamı seçtiler.
Ils ont choisi le mauvais type pour le boulot.
- Pardon, yanlış adam.
- C'était avec un autre.
Bir hata yapıp yanlış adamı öldürdüğünüzü biliyorum...
Je sais que tu as fait une erreur et tué le mauvais mec.
Suçlamak için yanlış adamı şetçiğini yakında anlarsın.
Vous verrez que vous avez choisi le mauvais gars pour lui faire endosser les responsabilités.
Tabi, doğrumu yoksa yanlış adam mı olduğunuzu yakında anlarsınız.
On verra qui est le mauvais gars et qui est le bon.
Yanlış adamı yakaladınız.
Vous tenez la mauvaise personne.
O halde gelecek yanlış adamı seçmiştir.
Alors l'avenir a choisi la mauvaise personne
Bakın hanımefendi, yanlış adamı yakaladınız.
Ecoutez, madame, vous vous trompez d'homme.
Simon Bremmer'ın ölümüne üzülen birini mi bekliyordunuz? Yanlış adamı yakaladınız.
Si vous espérez voir des remords pour S. Bremmer, vous avez le mauvais gars.
Yanlış adamı vurmuşsun.
- Vous vous êtes trompé d'homme.
Ya biz onları yakalarız, birisi bir skor arttırır, ya da onlar içlerinden yanlış adamı söker.
Soit on les chope, soit ils se font buter, ou alors, ils arnaquent le mauvais gus.
Yanlış adamı tutukladınız. "
Vous avez arrêté la mauvaise personne "?
Polislere bir ilişkin olduğunu ve benim yanlış adamı dövdüğümü söylemen gerekiyor.
Je veux que tu dises aux flics que tu avais une liaison et que j'ai juste frappé le mauvais type.
Yanlış adamı dövdünüz. Sizce de benim haftada 3 gün, sadece çim biçmem için Wisteria Lane'e gelmem biraz garip değil miydi?
Vous n'avez jamais trouvé curieux que seul votre gazon avait besoin d'être tondu 3 fois par semaine?
Yanlış adamı tutukladınız. "
"Vous avez arrêté la mauvaise personne"?
Yanlış adamı yakaladığımızı söyleyen bir sürü isimsiz mektup alıyorum.
J'ai des douzaines d'idiots qui sortaient de la menuiserie, et tous disaient qu'on avais arrêté le mauvais gars.
Eğer parmağını kesseydin ve sana yine de uçakta olduğunu söyleseydi sanırım yanlış adamı yakaladığını düşünmeye başlayacaktın.
S'il continuait de prétendre, après avoir perdu un doigt, tu aurais commencé à comprendre que tu tenais le mauvais type.
Ve şimdi polisler yanlış adamı arıyorlar.
Et à présent, la police recherche le mauvais gars.
Bütün bildiğim yanlış adamı arıyorsun.
Tout ce que je sais, c'est que vous ne recherchez pas le bon gars.
Tamam.Unut bunu.Eğer adam masumsa ve sen yanlış adamı yakaladıysan?
C'est bon, oublies ça. Et si il était innocent et que vous condamnez la mauvaise personne?
Tüm rüyayı görebilseydiniz yanlış adamı kovaladığınızı anlardınız.
Vous avez vu que vous recherchiez le mauvais gars.
Yanlış adam da ne demek?
Quoi, de quoi vous parlez? "Le mauvais gars"?
Yanlış adam mı?
Le mauvais gars?
Yanlış adamı arıyorlar Joe.
Ils ne cherchent pas le bon gars, Joe.
Yanlış adamı aradıkları sürece, başka birinin ölme ihtimali de var.
Tant qu'ils chercheront le mauvais gars, il y aura une possibilité pour que quelqu'un d'autre meurt.
Yanlış adamı suçladılar.
On s'est trompé de coupable.
Detektif McGraw yanlış adamı gözetim altında tutuyor.
L'Inspecteur McGraw n'a pas arrêté le bon type.
Hapse gerçekten yanlış adamı mı attım?
J'aurais mis le mauvais coupable en prison?
Don yanlış adamı hapise atmış olabileceğini düşünüyor.
Don pense avoir emprisonné le mauvais coupable dans un meurtre.
Evet. Evet, görebiliyorum, ama sizin üzerinde çalıştığınız bu belirli davada, yani, yanlış adam mı teşhis edilmiş?
Oui, je vois ça, mais dans le cas particulier qui vous occupe, on a identifié le mauvais coupable?
Emin değiliz, ama, uh, ama bu sistem altında, tanığın yanlış adamı teşhis etmesi olası.
On n'est sûr de rien, mais avec cette méthode, un témoin peut avoir identifié le mauvais coupable.
Ben masumum. Yanlış adamın peşindesiniz.
Je suis innocent.
Fakat sen dikkatli olmak zorundasın ; çünkü o adamın bana yanlış yaptığını hatırlıyorum tatlım.
Je me souviens d'un homme qui m'a violentée.
Yanlış bir fikre kapılmayın, Buradaki en yavaş adam benim
Ne le prend pas mal mais Je suis nul pour taper à la machine.
Kargoda çalışan adam paketlerini yanlışlıkla bize bırakmış. Annesi almak için geldiğinde, Carrie de yanındaydı şimdi de, doğum günü partisine davet edildim ve gece orada kalacağım.
Le monsieur d'UPS a laissé leur colis ici par erreur, et quand sa maman est venue le chercher, Carrie était avec elle, et maintenant je suis invitée à sa fête d'anniversaire, et à rester dormir.
Bu ayrımcılık adamım ve bu yanlış.
C'est du profilage, mon vieux. Et c'est chiant.
Yanlış bir hareket yaptığı anda adam benimdir.
Pas d'inquiétude. Il est à moi au moindre mauvais geste.
Şey, Adam bu yazıyı biraz yanlış anlamıştı da.
Oui, mais il allait un peu trop loin.
Belirteyim ki "üzgünüm"... Bill Croelick olayında adama yanlış yere hüküm giydirmenize sebep olan genel beceriksizlik seviyenizi görmezden gelmeyi başaramadığım için çok "üzgünüm." Eğer bir adamı yanlışlıkla idam cezasına çarptırdığınız için incindiniz ve açıklama yapmak zorunda hissettiyseniz de "üzgünüm."
Je veux que vous sachiez que je suis terriblement navrée... de ne pas avoir pu ignorer votre niveau général d'incompétences qui vous a valu d'obtenir à tort la condamnation de Bill Croelick.
- İyilik saçan adamı yanlış anladık.
Un incompris de plus prêchant la bonne parole.
Tarihin yanlış anlaşılmış birçok adamından biri.
Un des nombreux incompris de l'histoire.
Seni yanlış değerlendirmişim, şişko adam.
Je t'ai mal jugé, gros tas.
Ama o senin istediğin gibi ölü bir adamı sevemez, ve sen de onun istediği gibi onu sevemezsin ihtiyaç duyduğu gibi, bunu beklemekte yanlış olur.
Mais elle ne peut pas aimer un homme mort Pas ce que vous voulez pour elle... Et vous ne pouvez pas l'aimer de la façon dont elle le voudrait
Adam vericiyi yanlış hedef olarak yerleştirmiş olabilir.
Ouais, écoute.
Başka bir adamdı ve bu adam yanlış şeyi yaptı.
C'était un autre gars, et... Ce gars a fait une mauvaise manoeuvre, et... l'avion s'est écrasé.
hayır, adamım, Bunu yanlış açıklıyorsun.
Non, mec, t'expliques mal.
Bu adam da yanlış bir şeyler var.
Il y a un truc qui cloche.
- Yanlış adamı öldürme.
C'est tout ce que demandons.
Aynı zamanda şu da mümkün ki yanlış tipte bir kötü adam arıyor da olabiliriz.
Il est aussi possible qu'on cherche le mauvais type de méchant.
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış cevap 43
yanlış düşünüyorsun 23