Adam nerede traducir francés
1,244 traducción paralela
Mektupları getiren yaşlı adam nerede?
Où est le vieil homme qui nous apporte le courrier d'habitude?
- O adam nerede öldürülmüştü?
- Où ce type est-il mort?
- Kör adam nerede?
- Où est l'aveugle?
Dev metal adam nerede?
Où est le géant de métal?
Roy değilmiş gibi yapan adam nerede?
Où est celui qui se fait passer pour un autre?
Adam nerede?
Où est Adam?
- Diğer adam nerede?
Où est l'autre mec?
— Buz Adam nerede?
- Où est l'homme des glaces?
Her şeyini ortaya koyan adam nerede?
Ou celui qui a tout range-t-iI ses affaires?
Asılacak resimlere karar veren adam nerede?
Où est celui qui met les photos?
FBI'ın adamı nerede?
C'est qui, le mec du FBI?
Eğer bu adam kadının nerede olduğunu biliyorsa hücrede kapatıldığında bize daha az yararı olur. Haydi, Richard.
Si ce type sait où est Helen, il ne sert à rien dans une cellule.
Nerede bu adam?
Où il est?
- Çünkü seni buraya getiren adam benim nerede olduğumu çok uzun zamandır biliyordu.
Il savait parfaitement où me trouver depuis longtemps.
Miyav, miyav, miyav. Ve bu küçük adam ihtiyacını nerede giderecek?
O notre petit ami fait-il ses besoins?
- Nerede bu adam?
- Où est-il?
30 martta, ülkenin en iyi 3 bilim adamı kaçırıldı. ve nerede oldukları hala bir sır.
Le 30 mars... trois grands savants de mon pays ont été kidnappés... et on ne sait toujours pas où ils sont.
Adam için bahis topluyorsun ama nerede bilmiyor musun?
Tu fais ses comptes et tu sais pas où il est?
Bu adam sevdiğimiz yerleri kapatmaya devam ederse nerede yemek yiyeceğiz? Bilmiyorum.
S'il ferme nos endroits favoris, où va-t-on manger?
Bir adamın değeri nerede yaşadığı değildir, ama nasıl yaşadığıdır, ne kadar iyi yaptığıdır.
On juge pas un homme sur l'endroit où il vit, mais sur le parti qu'il en tire.
Kramer. Nerede bu çılgın adam?
Où es-tu, grand fou?
Nerede bu adam? Bakma.
- Il est où, ce type?
Sanırım lazerli adamın nerede olduğunu gördüm.
Je pense avoir repéré le type au laser.
Neden kimse bu adamı görmemiş, herkes nerede bir bakın.
Voyez pourquoi ce type n'a manqué à personne et où ils sont tous.
- Nerede Bu adam?
- Ou est-il?
"Adam lezbiyen olmak için cinsiyet değiştirdi." Bunu başka nerede izleyebilirsin ki?
Sans TV, vous ne verrez pas : "Monsieur, a changé de sexe, pour devenir lesbienne".
Nerede bu adam?
Où est-il?
Nerede bu adam?
Mais où est-il?
1.7 milyon kişi, en azından adamın nerede olduğunu biliyoruz.
1,7 millions de gens, au moins on sait où il est.
Selam tatlım, adamın nerede?
Salut, beauté. Où est ton mec?
— Steve adında bir mağara adamı nerede görülmüş?
Ça fait pas préhistorique.
Tuttuğun adam ne yaptı, nerede yakalandı...
Ce qu, a fait le gars, où il s, est fait prendre...
Hem, bir adamın kadınını korumak zorunda olduğu nerede yazıyor ki?
Qui dit qu'un mec doit protéger sa nana?
Nerede duracağını hiç- -? - Al Caldwell iyi bir adam.
Tu pouvais pas la fermer?
- Adamınızı bulduk. - Fellig'i mi? Nerede?
- Ils ont trouvé Fellig.
Diğer adam nerede?
Où est l'autre mec?
Onun nerede olduğunu bilemiyoruz. Çünkü adam işinin ehli.
Et on arrive foutrement pas à le situer puisqu'il est expert en télécom.
Eğleniyordum. Adını hatırlamadığım bir şehirde. Uyandığımda, nerede olduğumu, oraya nasıl gittiğimi ve yanımdaki adamın kim olduğunu bilmiyordum.
J'étais allée m'amuser à... je ne sais même plus où... et le lendemain, je ne savais pas où j'étais... comment j'étais venue ou avec qui j'avais couché.
Adamınız nerede?
- Où est ton pote?
Nerede kaldı bu adam?
Où est ce type? On a déjà de la chance qu'il ait accepté.
Adamım, arabam nerede?
Mec, où est ma bagnole?
Araban nerede adamım?
Où est ta bagnole, mec?
Adamım, araban nerede?
- Mec, où est ta bagnole?
Adamım, arabam nerede?
- Mec, ou est ma bagnole?
Tamam hepsi süper ama adamım, arabam nerede?
Super, mais mec, ou est ma voiture?
Adamım, arabam nerede?
Mec, où est ma voiture?
Araban nerede adamım?
Mec, où est ma voiture?
- Nerede? - Şurada, detektif. Bu, aynı adam.
- Par ici, inspecteur. C'est le même type.
Adamın nerede olduğundan emin değilim.
Je ne sais pas où il est passé.
Nerede olduğuna bak adamım.
Regarde où tu es, enfin!
Adamın nerede evlenme teklif edeceğini duymuştum.
J'ai entendu où le type va faire sa demande.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198