Yapabileceğim bir şey yok traducir francés
945 traducción paralela
Yapabileceğim bir şey yok mu?
Ne puis-je rien faire?
- Yapabileceğim bir şey yok. - Harold!
Pas question.
- Yapabileceğim bir şey yok mu?
- Je peux être utile?
Üzgünüm. Yapabileceğim bir şey yok.
Désolé, je ne peux rien y faire.
Yapabileceğim bir şey yok.
Je n'y peux rien. Alors quoi?
Yapabileceğim bir şey yok. Everytown'da o ham petrolü uçaklara uygun hale getirebilecek tek kişi Harding'dir.
Il ne me reste plus qu'à réussir le bombardement des collines.
Aptal olduğumu biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok.
Je sais que je suis stupide, mais je n'y peux rien.
Yapabileceğim bir şey yok, seni seviyorum işte.
Je n'y peux rien, je vous aime, c'est tout.
Ama eğer hâlâ iyi değilse, onun için yapabileceğim bir şey yok. Ama hanımefendi, eğer iyiyse, onu ailesine geri verecek misiniz?
Sauf s'il est mauvais, mais... s'il fait preuve de qualités, vous le rendrez à sa famille?
Eğer çocuklarınıza annelik yapsaydınız sevgilerini kazanırdınız benim yapabileceğim bir şey yok...
Si vous aviez été leur mère, si vous aviez gagné leur amour, rien de ce que j'aurais pu faire n'aurait jamais...
- Üzgünüm. Yapabileceğim bir şey yok.
Désolé, je n'y peux rien.
- Hiçbirini istemi... - Yapabileceğim bir şey yok mu Steve?
Je peux faire quelque chose, Steve?
Onun için yapabileceğim bir şey yok.
Je ne peux rien faire pour elle.
- Yapabileceğim bir şey yok.
- Je veux que personne ne sache.
Yapabileceğim bir şey yok mu?
Je ne peux rien faire?
- Bu bir işe yaramaz. - Yapabileceğim bir şey yok mu?
Je ne peux rien faire?
- Yapabileceğim bir şey yok Ole.
Je ne peux rien pour toi, Ole.
Yapabileceğim bir şey yok.
Je ne peux rien faire.
Yapabileceğim bir şey yok.
Je ne peux...
- Ben Frankie Manila'yım. - Yapabileceğim bir şey yok.
Je ne peux rien faire de plus...
Ve güvenmezseniz, üzgün olduğumu söylemekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Sans quoi, je ne peux pas vous aider.
- Yapabileceğim bir şey yok.
Je n'y peux rien.
Ve, endişelendikleri konu bizim güvenliğimiz olduğundan, isteklerine uymayı önermekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Et puisqu elle agit pour notre sécurité, je ne peux que suggérer que nous nous exécutions.
Seni durdurmak için yapabileceğim bir şey yok.
Il n'y a rien que je puisse faire pour vous arrêter.
Pekâlâ, Mösyö onu korumaya niyetliyseniz, yapabileceğim bir şey yok.
Si vous la prenez sous votre protection, je ne peux rien dire.
Yapabileceğim bir şey yok.
Je suis confus. Je ne peux rien faire...
Ancak yapabileceğim bir şey yok.
Mais je ne peux rien y faire.
Bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
Je suis obligé.
Evet, farkındayım. Bunun için yapabileceğim bir şey yok.
Bien sûr, et je ne m'en mêlerai pas.
Yaptığınız işi sevmiyorum ama yapabileceğim bir şey yok.
Je n'aime pas ce métier, mais vous y êtes forcées. Oui.
Size borçluyum. Sizin için yapabileceğim bir şey yok mu?
Je peux travailler ici pour rembourser ce que je vous dois pour tout ça.
Ama sonra onu burada tutmak için yapabileceğim bir şey yok.
Mais je ne peux pas la forcer à rester.
Beni anladığını umarım, Jake, Senin için yapabileceğim bir şey yok.
J'espère que tu le penses. Je ne peux rien pour toi.
Para yolladım ve gerekirse daha da yollarım. Bundan başka yapabileceğim bir şey yok.
J'ai envoyé de l'argent et j'en renverrai s'il le faut. c'est impossible.
Bu gerçek ama... bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
Je le sais, mais je ne peux rien faire!
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Je n'ai pas le choix.
Hiç bir şey, yapabileceğim hiç bir şey yok.
Rien, il n'y a rien que je puisse faire.
Sizin için yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Y a-t-il autre chose que je puisse faire?
İnanın bana efendim, yapabileceğim fazla bir şey yok.
Je ne peux rien faire de plus.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Je ne peux rien y changer.
Yapabileceğim başka bir şey yok. Büyükelçi'ye bir an önce söyleseniz iyi olur.
Il ne vous reste plus qu'à avertir l'ambassadeur.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Mais je n'ai pas d'autre solution.
İstemiyorum diye yalvardım ama bu konuda yapabileceğim hiç bir şey yok.
J'ai beau dire que je ne veux pas, il n'y a rien à faire.
Senin için yapabileceğim bir şey yok, değil mi?
J'ai promis d'arrêter l'école si je pouvais aller à l'excursion. Je vois.
Peki, yapabileceğim fazla bir şey yok... Harp Divanına gitmemiş ve hava kuvvetlerinden ayrılmamış olsaydın.
Je ne pourrai plus rien faire si je suis jugé et chassé de l'aéronavale.
Sizin için yapabileceğim fazla bir şey yok. Herşey benim aleyhime.
Vous n'aurez pas grand-chose à faire, ce procès est jugé d'avance.
Evet efendim ama yapabileceğim hiç bir şey yok.
Oui, mais je...
Biliyorum ancak senin için yapabileceğim başka bir şey yok.
Je ne peux rien faire de plus.
- Yapabileceğim bir şey yok.
Rien pour l'instant.
Yarım kalmış bir iş. Sonra birdenbire daha görev tanımımın ne olduğunu bile tam olarak anlamadan buraya gönderildim. Gördüğüm kadarıyla, burada benim yapabileceğim hiçbir şey yok.
J'effectuais une mission que j'ai dû abandonner pour venir m'enterrer dans un service interarmées ou je ne sais quoi, dans lequel je n'ai absolument rien à faire.
Tek başıma yapabileceğim fazla bir şey yok.
Je n'y pouvais rien, j'etais tout seul.
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18