English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yapamazlar

Yapamazlar traducir francés

829 traducción paralela
Sen öbür taraftasın. Artık sana bir şey yapamazlar.
On ne peut plus rien te faire.
Bu konuda bir şey yapamazlar.
Ils ne peuvent rien y faire.
Bunu bana yapamazlar. Benim inmemem lazım. Gece havası benim için çok sakıncalı.
L'air frais est mauvais pour ma santé.
Ama yapamazlar. Florida'ya gidemezler.
Ils ne peuvent aller en Floride!
Çeneni kapalı tuttuğun sürece hiç bir şey yapamazlar.
Ils n'ont absolument rien contre moi si tu ne leur dis rien.
Orada seni zorla denizci yapamazlar, aç bırakamazlar, kırbaçlayamazlar.
Pour ne pas être enrôlés de force, affamés et fouettés.
Bizi göremezlerse bir şey yapamazlar.
S'ils nous voient aussi mal que je les vois, on est à l'abri.
- Bunu yapamazlar.
- lls ne feraient pas ça!
Artık bir şey yapamazlar.
Tu es en sécurité maintenant.
Bize bir şey yapamazlar.
On ne peut rien nous faire!
Bir şey yapamazlar. 12 mil uzaktayız, değil mi?
On est à 12 miles de la côte.
Ama bunu yapamazlar.
On ne peut pas publier ça!
Bunu yapamazlar... doğru olsa bile...
Même si c ´ est vrai!
Hemen bir şey yapamazlar, değil mi?
Ils ne peuvent pas agir tout de suite?
Her ne ise, hiçbir şey yapamazlar.
En tout cas, ils ne peuvent rien nous faire.
- Hiçbir şey yapamazlar demiştim.
- Ils ne peuvent rien nous faire.
Yerlilere karşı bir şey yapamazlar. Ayrıca 3000 Sioux da yok.
Le sol sacré des Peau-Rouges est violé.
Yapamazlar, cesaret edemezler.
Non. ils n'oseront pas.
O zaman artık bir şey yapamazlar.
Ils ne peuvent alors plus rien faire.
Atardamara rastlarsa yapamazlar.
En effet, si tu touches l'artère.
- Ama bazen yardıma ihtiyaçları olur. - Kendi başlarına yapamazlar.
- Parfois, il faut les aider à tomber.
Ormanda bir havaalanı yapamazlar mı?
Qu'ils fassent une piste.
Her ne olursa olsun benim rızam olmadan bir şey yapamazlar. Ben de asla razı olmam. İnan bana.
Ils ne peuvent rien faire sans mon accord, et ça, ils ne l'auront jamais, crois-moi.
Yapamazlar bunu.
Ils ne peuvent pas!
Yapamazlar. Buna izin vermem.
Je ne les laisserai pas faire!
- Adamlarım hile yapamazlar.
- Ici, le personnel ne triche pas.
Bir kez kazara ölüme yol açmaya çevirdikten sonra, bana başka bir şey yapamazlar!
Pour homicide, on ne risque pas grand-chose.
İnsanlar gecenin dördünde kurnazlık yapamazlar.
Il est plus difficile de berner les gens à 4 h du matin.
Sam, bunu yapamazlar.
Sam, ils ne feraient pas ça!
Öldüklerinde yapamazlar.
Pas quand ils sont morts.
Hayır, yapamazlar.
Non, pas question.
Uçaklar illa beklemek zorunda mı? Sadece duyarak kör uçuş yapamazlar mı?
Ils ne connaissent pas le vol sans visibilité?
İçeri götürün beni! Bana kilisede hiçbir şey yapamazlar!
On n'a pas le droit d'arrêter les gens dans une église!
Yapamazlar bunu.
Ils n'en ont pas le droit!
Sen ne sanıyorsun? - Bunu yapamazlar.
- Ils peuvent pas faire ça!
Tanıtım? Beni rezil edemezler. Lina Lamont'u alay konusu yapamazlar.
On se moquera pas de Lina Lamont!
Yapamazlar.
- Impossible.
Sana hiçbirşey yapamazlar.
Ils n'ont rien à te reprocher.
Fısıltılar ne derse desin, size birşey yapamazlar.
Tu es fort.
Bunu daha önce yapamazlar mıydı?
Ça ne serait pas arrivé?
- Yapamazlar mıydı?
- Ils n'auraient pas fait ça?
Yapamazlar, böyle birşeyi yapamazlar.
Vous ne pouvez pas faire ça. - Assieds-toi.
Hayır. Yapamazlar.
Ils ne peuvent pas, ils...
- Bunu yapamazlar!
- lls ne peuvent pas faire ça!
Bunu bana yapamazlar.
Mais c'est impossible.
Artık bize bir şey yapamazlar.
Ils peuvent plus rien contre nous.
Bunu yapamazlar.
Rêve toujours.
Onlar olmadan birşey yapamazlar.
Ils ne peuvent rien tenter.
Yapamazlar...
Que si.
Bana yapamazlar.
Pas moi.
- Bunu yapamazlar. - Yani kendi evleri var.
– Ils ont une maison à eux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]