Yağmur yağacak traducir francés
330 traducción paralela
Şüphesiz ki... yarın yağmur yağacak.
Je parie... qu'il pleuvra demain.
Ayın etrafındaki haleyi görüyor musun? Yarın yağmur yağacak.
Regarde la lune avec son halo.
Yağmur yağacak ve hasta olacak.
Elle va tomber malade.
Johnny, galiba yağmur yağacak.
Mais, Johnny, il pourrait pleuvoir.
Ya da sence yağmur yağacak mı ya da saçımı ne zaman kestireyim.
Ou si je pense qu'il va pleuvoir, si je vais aller me faire couper les cheveux.
- Yağmur yağacak mı diye sor derim.
- et de te demander si tu es fatigué.
Yürüyüşe çıkmıştım, ama sanırım yağmur yağacak... - o yüzden şemsiyemi almam gerekiyor. - Tabii ki efendim.
J'étais sortie, mais il va pleuvoir... mon parapluie, je vous prie.
Belki bir şeye karar vermişti ya da gökyüzü yağmur yağacak gibi durduğu içindi.
Peut-être était-ce calculé, peut-être à cause du ciel.
Yağmur yağacak yakında.
Il va pleuvoir.
Eğer çok iyi bilmesem, yağmur yağacak derdim.
Si j'y connaissais rien, je dirais qu'il va pleuvoir.
Tomaso, bugün yağmur yağacak dememiş miydin?
- Ce n'est pas la peine. - Pourquoi ne pleut-il pas encore?
Yarın yağmur yağacak.
Il va pleuvoir dans deux jours.
- Yağmur yağacak.
- Il va pleuvoir!
Vay, yağmur yağacak gibi görünüyor.
Ah, il semble qu'il va pleuvoir.
Yağmur yağacak.
Il faut qu'il pleuve.
Haydi, Marie. Şükürler olsun, sonunda yağmur yağacak.
Pas des bons voisins! Dieu merci, il va pleuvoir.
- Yağmur yağacak.
- Il va pleuvoir.
Yoksa, ıslanacağız. Yağmur yağacak.
On pourra se mouiller comme ça.
Buraya çok yağmur yağacak ve bu da kamp yerinize çok fazla su dolmasına neden olacak.
Il pleut beaucoup ici, votre campement sera inondé.
Yağmur yağacak.
Il va pleuvoir.
Yağmur yağacak.
Avec un peu de chance, il pleuvra.
Şimdi yağmur yağacak!
Si, c'est la pluie.
- Evet ama sonra yağmur yağacak gibi.
- Oui, mais il pourrait pleuvoir.
Yağmur yağacak gibiydi.
Ça tournait à la pluie.
Sizce yağmur yağacak mı?
Croyez-vous qu'il pleuvra?
Hala cennetten yağmur yağacak da kokuyu gidereceğim derdindesin.
Vous espérez qu'une chasse d'eau divine va venir nettoyer ces ordures.
- Galiba yağmur yağacak.
- On dirait qu'il va pleuvoir.
Yağmur yağacak galiba. - Yağmur iyidir oğlum. Berekettir.
- La pluie est bonne, apporte la prospérité.
Yağmur yağacak. Bu gece dışarıda yatmasak, içeriye alalım yatakları.
- Il pleuvra, nous devons prendre des lits dedans, nous ne pouvons pas dormir dehors.
Bu gece yağmur yağacak.
Il va pleuvoir.
Yağmur yağacak galiba.
On dirait qu'il va pleuvoir.
Yemek çok kötü ve galiba yağmur yağacak.
On y mange très mal et il va pleuvoir.
Dışarısı çok rutubetli, galiba yağmur yağacak.
Il fait si humide, je crois qu'il va pleuvoir.
Bugün 10 : 20'de yağmur yağacak.
Il va pleuvoir à 10 h 20.
- Evet, alçaktan uçuyordu, yağmur yağacak.
- Tu as vu? - Oh oui! II va pleuvoir, il vole bas.
- Evet, alçak uçan kuşlar yağmur yağacak demektir.
Dis, Astérix... Je sais :
Bir gün iyi bir yağmur yağacak ve bütün bu pislikleri temizleyecek.
Un jour viendra où une bonne pluie lavera les rues de toute cette racaille.
- Yağmur yağacak gibi, Murray.
- Il va pleuvoir, Murray.
Şemsiyeni al. Yağmur yağacak gibi.
Il va pleuvoir, prends le parapluie.
Yakında yağmur yağacak.
Bientôt viendra la pluie.
Deli gibi yağmur yağacak, o yüzden her şeyi bitirmeye çalışın.
Il va pleuvoir, alors mettez le turbo.
Evet, yağmur yağacak gibi.
Oui, on dirai qu'il va pleuvoir.
Yağmur da yağacak.
Et il va pleuvoir.
Bizim düşüncemiz şöyle : Kuzey yarımküredeki son kış mevsimi sırasında yağacak olan yağmur ve kar havayı temizleyebilir. Başka bir deyişle radyoaktifli elementlerin insanları etkilemeden hızla yeryüzüne düşmesine neden olabilir.
Notre avis, notre conviction profonde, est qu'au cours du dernier hiver dans l'hémisphère nord, la pluie et la neige ont balayé l'air, si l'on peut dire, réduisant la radioactivité au sol, plus rapidement qu'on ne l'aurait pensé.
Şimdi yağmur yağacak.
Il va pleuvoir.
Yağmur yağacak gibi.
On dirait qu, il pleut.
Zamanını boşa harcıyorsun Fergy. Yağmur yağacak.
Tu perds ton temps, Fergie.
Yağmur yağacak gibi.
Il va pleuvoir.
İnsan fikrini değiştiremez mi yani? Hem perşembe günü yağmur yağacak.
D'ailleurs jeudi il pleuvra.
Herneyse yağmur yağacak.
D'ailleurs, il va pleuvoir.
Yağmur yağacak gibi duruyor.
On dirait qu'il pleut. Allez.