English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yerinizde olsam

Yerinizde olsam traducir francés

573 traducción paralela
Yerinizde olsam onu elden ele dolaştırmazdım.
Je ne la donnerais pas à la ronde, si j'étais vous.
Bakın Bayım, yerinizde olsam, bununla pek övünmezdim.
À votre place, je ne m'en vanterais pas.
Yüzbaşı Harvey, yerinizde olsam, kendi işime bakardım.
Vous devriez vous mêler de vos affaires, Capitaine.
Yerinizde olsam o ormanda kendime güvenmezdim.
Cette jungle ne m'inspire pas confiance.
Yerinizde olsam, arabadan çok uzaklaşmazdım.
Je ne m'éloignerai trop loin de la voiture si j'étais vous.
Yerinizde olsam ödemezdim.
Ne payez pas!
Yerinizde olsam bunu söylemezdim, efendim.
Retirez ces paroles. Comment?
- Yerinizde olsam bunu söylemezdim.
Retirez ces paroles.
- Yerinizde olsam bunu söylemezdim, efendim.
Retirez ces paroles. Assez.
Tavsiyem, örgütündeki zayıf noktaları hemen belirle. - Yerinizde olsam yine de bakardım Bay Kruger, çünkü ilk hatanızda işiniz biter. - Hiç yok.
Je vous conseille de trouver les points faibles de votre bande.
Yeri gelmişken, Müfettiş, yerinizde olsam Bay Hunter'ı tutuklamazdım, hiç değilse şu anda. Ne de onu daha fazla sorguya çekerdim.
Si j'étais vous, inspecteur, je n'arrêterais pas M. Hunter et j'abandonnerais l'interrogatoire.
Yerinizde olsam New York'a taşınırdım Albay.
Si j'étais vous colonel, j'irais vivre à New York.
Yerinizde olsam ona dokunmazdım, efendim.
Je n'y toucherais pas si j'étais vous.
"Yerinizde olsam geri dönerim."
"A votre place, je ferais demi-tour."
Yerinizde olsam aynısını yapardım.
Faites donc la même chose.
Yerinizde olsam, defolur giderdim. İkiniz de.
A votre place, je me tirerais.
Yerinizde olsam, yalnız giderdim.
À votre place, je m'éloignerais.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
- Je ne ferais pas ça à votre place.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
Je ne ferais pas ça, messieurs.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
Je ne ferais pas ça si j'étais vous, messieurs.
Beyler, yerinizde olsam - Neden biraz daha beklemiyor -
Messieurs, si j'étais vous... Pourquoi n'attendez-vous pas de...
Yerinizde olsam buraya gelmezdim.
Je trainerais pas là, à votre place.
Yerinizde olsam bu ülke için hiç kaygılanmazdım.
Et ne vous inquiétez pas pour le pays.
Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.
Ne vous inquiétez pas, M. Carpenter.
- Sizin yerinizde olsam, dostumuz Peters'in dediğini yapar...
- Faites, je vous en prie - Alors, si j'étais à votre place Je choisirais de prendre au mot notre ami Peters.
Yerinizde olsam onlardan uzak dururdum.
- À votre place, je fuirais.
Sizin yerinizde olsam, Bay Morgan'a güvenmezdim.
Moi je ne ferais pas confiance à M. Morgan!
- Yerinizde olsam bunu bir daha yapmazdım müfettiş. - Neden?
Je ne recommencerais pas si j'étais vous, inspecteur.
Yerinizde olsam onunla ameliyathaneye kadar yürürdüm.
Faites-la marcher.
Ama yerinizde olsam, boşuna uğraşmazdım.
Mais ce n'est pas la peine.
Yerinizde olsam kadınlar hakkında ne konuşur ne de düşünürdüm. Sıhhatiniz için iyi olmaz.
Parlez pas de femmes, c'est mauvais pour votre santé.
Sizin yerinizde olsam o konuda çok fazla acele etmezdim.
Je serais moins presse si j'etais vous.
Yerinizde olsam yerleşmiş markalardan birini kullanırdım. Bir Puratone ya da Sonobelle gibi.
Rien ne vaut les grandes marques telles que Puratone ou Sonobelle.
Yerinizde olsam böyle bir şey yapmazdım, Bayan Harper.
Je ne ferais pas ça à votre place Mme Harper.
Yerinizde olsam, daha ileri gitmezdim.
À votre place, je n'irais pas plus loin.
- Hanımefendi sizin yerinizde olsam öğretmeniyle bir konuşurdum.
Si j'étais vous, je parlerais à son professeur. - Oui.
Yerinizde olsam yolu kapatmazdım.
Je ne monterais pas, si j'étais vous. Allons.
Yerinizde olsam buradan uzak dururdum.
Je vous préviens!
Ama sizin yerinizde olsam kasabayı terkederdim.
Mais je quitterais la ville quand même si j'étais vous.
Sizin yerinizde olsam, zamanımı öyle abuk sabuk şeyler okuyarak geçirmezdim, Bay Bryne.
Vous ne devriez pas lire ces saletés.
Yerinizde olsam onu dövmek için... dün gece Paine'nin evine gittiğimi fazla dile getirmezdim.
Évitez de dire que vous étiez chez Paine pour lui casser la figure.
Yerinizde olsam onu olduğu gibi bırakırdım. Böyle pis mi?
- Laissez-la comme ça.
Bayan Davis, bu arada yerinizde olsam şehirden ayrılmazdım.
Oh, euh... Miss Davis, il ne vous faut pas quitter la ville je pourrais avoir besoin de vous parler. - Oui.
Şu andan itibaren, sizin yerinizde olsam perdeleri kapalı tutardım.
A votre place, je tirerais le rideau.
Bu arada... yerinizde olsam adadan ayrılmaya çalışmazdım.
Au fait, à votre place, je ne tenterais pas de quitter l'île.
- Yerinizde olsam uzatmam Bay Finch.
- Parlez d'autre chose, M. Finch!
Sizin yerinizde olsam bunu yapardım.
Je le ferais, à votre place.
Yerinizde olsam bunun için endişelenmezdim.
- A votre place, je ne m'inquiéterais pas trop.
Yerinizde olsam, kabarelerden tümüyle uzak dururdum.
Si j'étais vous, je m'éloignerais des cabarets.
Yerinizde olsam endişe etmezdim.
Je ne m'inquiéterais pas si j'étais vous.
YERİNİZDE OLSAM GERİ DÖNERİM!
A VOTRE PLACE, JE FERNS BERN-TOUR'.!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]