English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yüzbaşı harris

Yüzbaşı harris traducir francés

45 traducción paralela
Yüzbaşı Harris, Polis Komiseri Hurst burada.
Capitaine Harris, le Préfet de Police est là.
- Bir sorununuz mu var Yüzbaşı Harris?
Vous avez un problème?
Yüzbaşı Harris için doğum günü hediyesi alıyordum.
C'est pour un cadeau au Capitaine Harris.
Yüzbaşı Harris bu olanları öğrenecek!
On le dira au Capitaine Harris!
Birim'den Yüzbaşı Harris'e. Onları bir sokakta kıstırdık.
On les tient au fond de la ruelle.
- Yüzbaşı Harris! - Vay vay vay, Mahoney.
Eh bien, Mahoney!
Yüzbaşı Harris'in karakolunda bu iş böyle yapılır.
Voilà comment on fait chez le Capitaine Harris.
Biliyor musunuz, Yüzbaşı Harris böyle kaytarmanızdan hiç hoşlanmayacak.
Harris n'aimera pas ce tirage au flanc.
- Yüzbaşı Harris nasıl?
- Comment va-t-il?
Ben Yüzbaşı Harris!
Ici le Capitaine Harris.
Yüzbaşı Harris Miami " de yapılacak... Ulusal Emniyet Amirleri Toplantısına katılacak.
Le capitaine Harris se rend au Congrès des Chefs de Police à Miami Beach.
Yüzbaşı Harris hariç herkesi karşıladık.
Nous avons accueilli tout le monde, sauf le capitaine Harris.
- Yüzbaşı Harris? - Evet?
Capitaine Harris?
- Yüzbaşı Harris.
- Capitaine Harris.
Ayrıca polislerden biri fedakarca hayatını tehlikeye atarak... Yüzbaşı Harris'i mutlak ölümden kurtardı.
De plus, un agent a arraché, au péril de sa vie, le capitaine Harris aux griffes d'une mort certaine.
Yüzbaşı Harris!
Capitaine Harris!
Yüzbaşı Harris'in söylemek istediği ekibinin her türlü yardıma şükran duyduğu. - Evet.
Le Capitaine Harris essaie de dire que ses services auront besoin... de toute l'aide qui leur sera fournie.
Ama Yüzbaşı Harris'in ekibinde köstebek bulunması ihtimali yüzünden vali ekibi mıntıka dışından seçti.
Cependant... Vu la possibilité d'une fuite au commissariat... on a choisi une équipe extérieure.
Yüzbaşı Harris, Müdür Hurst Komutan Lassard'ı tanıdığınızdan eminim.
Capitaine Harris, M. le Préfet Hurst... Vous connaissez le Commandant Lassard.
- Teşekkürler Yüzbaşı Harris.
Merci, Capitaine Harris.
Bir şey hatırlarsan hemen Yüzbaşı Harris'i ara. - Efendim...
Si vous vous rappelez autre chose, demandez le capitaine Harris.
Yüzbaşı Harris, yardımınız gerekince, emin olun ki, isteyeceğim.
Quand j'aurai besoin de votre aide, Capitaine, soyez certain... que je vous la demanderai.
Union Towers binasındaki gizli göreve Yüzbaşı Harris ve Teğmen Proctor çıkacak.
Harris et Proctor partiront en mission secrète à Union Towers.
Yüzbaşı Harris, katkılarınız için Teşekkürler.
Merci pour votre intervention, Capitaine Harris.
Yüzbaşı Harris, oturun lütfen.
Capitaine, veuillez vous asseoir.
Yüzbaşı Harris, vali hemen sizinle görüşmek istiyor.
Capitaine Harris, le maire veut vous voir d'urgence.
Yüzbaşı Harris, duymak istediğim bu değil.
Ce n'est pas ce que je veux entendre.
Bu sabah, kimliği belirsiz bir ihbar üzerine Yüzbaşı Harris ve ben odalardan birini aradık.
Ce matin, sur une dénonciation anonyme... le Capitaine Harris et moi-même avons fouillé un de vos bureaux.
Yüzbaşı Harris'i tanıyıp tanımadığımı sordular. Yüzbaşı Harris mi?
- Ils ont demandé si je connaissais Harris.
Yüzbaşı Harris'in en son düğünde gördüm.
La dernière fois que j'ai vu le capitaine Harris, c'est au mariage.
Eğer Yüzbaşı Harris düğündeyse bu fotoğraflarda olabilir.
Si le capitaine Harris était au mariage, on doit le voir sur ces photos?
Tabip Yüzbaşı Harris kâğıtları işyerine gönderdi.
Le medecin capitaine Harris m'a avisé par écrit au bureau.
Clarence sizin için deli oluyor yüzbaşı.
Il vous adore pourtant, Capitaine Harris.
- Yüzbaşı Harris, sizi orada görmedim. Tanıştırılmadık sanırım...
- Capitaine Harris, on ne nous a pas présentés.
Yüzbaşı Thaddeus Harris, İI Emniyet Müdürlüğündenim.
Capitaine Thaddeus Harris, Police Métropolitaine.
Yüzbaşı Harris?
Capitaine Harris?
- Ne var Yüzbaşı Harris?
Oui, capitaine Harris?
Yüzbaşı Harris'e göre...
- D'après le capitaine Harris...
Yüzbaşı Harris'le tanışmanı istiyorum.
Mon Capitaine.
Yüzbaşı Harris.
Veuillez entrer.
Harris, telsizle yüzbaşıya ulaşmaya çalış.
Va à la radio. Essaye d'obtenir le lieutenant.
Yarbay Harris'in patronu, Yüzbaşı Beck... Harris'in sıradan bir yurtdışı hizmetlisi olduğunu söyledi. Heyecanlı yada sıra dışı bir şey yok.
Le boss du commandant Harris, le capitaine Beck, dit que Harris avait un travail à l'étranger tout à fait classique, rien d'excitant ou sortant de l'ordinaire
Yüzbaşı Beck size Yarbay Harris'i geçen yaz eve döndükten sonra görmediğini söyledi, değil mi?
Captain Beck t'as dit qu'il n'avait pas vu le Commandant Harris depuis qu'il est revenu l'été dernier, exact? Exact.
Ayrıca bu konu sizin maaş kademenizi aşar. Maaş kadememizi aşabilir ama güvenlik yetkimizi aşmaz. Harris'i tanırdınız yüzbaşı.
De plus, c'est bien au dessus de votre grade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]