English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zama

Zama traducir francés

176 traducción paralela
Ama artık hafızama güvenmemeye başlıyorum.
Mais je commence à douter de ma mémoire.
İçmek hafızama zarar vermez. Verseydi içmezdim zaten.
Si ça gâchait la mémoire, je boirais pas.
Çünkü, ben dönüp yüzüne bakardım ve yüzünü hafızama alırdım.
Il m'aurait suffi d'un regard, je me serais rappelé votre visage.
Söz konusu olayın olduğu gün, ki o gün hafızama kazındı, her zaman olduğu gibi bebeği arabayla gezdirmek için hazırlandım.
Un menteur, mon neveu Algernon? Impossible! Il son d'oxford!
Ebediyen hafızama kazındı.
C'est gravé à jamais dans ma mémoire.
Bir fotoğraf gibi hafızama kazındı.
Tout est gravé dans ma mémoire.
Seni hafızama kazıdım.
Tu viens d'entrer dans ma mémoire!
Eğer Rosetta hastalanırsa, bir bıçak alır gelirim o zama unu görürsün!
Si Rosetta tombe malade j'irai la chercher avec un couteau.
Hafızama sonsuza dek kazındı.
Je me souviens...
O zama hepimiz sana inanırız.
Nous pourrons alors vous croire.
Her zama söylemişimdir.Elisabeth'in kafası işe yatkın.
Elle s'y entend en affaires, Elisabeth. Je l'ai toujours dit.
Bunca yıl boyunca hafızama ne kazınıp kaldı biliyor musunuz?
Après toutes ces années, savez-vous quel est mon souvenir le plus vif?
İşim bittiği zama içeri girin!
Si je réussis, vous entrez.
Scotty, 10 dakikadan az zamaımız var.
Scotty, il reste 10 minutes.
# onun yüzü # hafızama kazınacak,
Son visage Restera gravé dans mon esprit
Bu kolay olacak, o geceye ait her saniye hafızama kazınmış durumda.
Soyez très précise dans les détails. Ce sera facile...
Hafızama tekrar kavuştum.
J'ai une bonne mémoire
Canım arkadaşım her zaman benim hafızama meydan okumak ister.
Une amie a testé ma mémoire
Peki hafızama ne oldu?
Pourquoi ai-je perdu la mémoire?
Hafızama. "
Ma mémoire. "
- Hafızama kazındı.
C'est gravé dans ma mémoire.
Statik hafızama Kaptan Picard tarafından girilmiş... ikilik sistemdeki bir mesajı işliyorum.
J'interprète un message binaire enregistré dans ma mémoire vive par Picard.
Hadi kapışalım o zama Burada!
On fait un match... Là, maintenant.
Hafızama bir yararı yok, ama beni azdırıyor.
La mémoire, zéro, mais je me sens comme une chienne en chaleur.
Dr. Shiro Zama.
Docteur Shiro Zama.
Dr. Zama?
Docteur Zama?
Ben kondüktörüm, Dr. Zama.
C'est le chef de train, Dr Zama.
Bir teslimatı Perkey, Batı Virginia'daki bir araştırma kurumundaki Dr. Shiro Zama'ya yapmışlar.
Il y a eu un envoi, à un certain Dr Shiro Zama, dans un centre de recherche de Virginie-Occidentale.
Bakın, ben buraya Dr. Shiro Zama'yı aramaya geldim.
Écoutez, je cherche un certain Dr Shiro Zama.
Dr. Zama artık burada değil.
Le docteur Zama n'est plus ici.
Dr. Zama tedavi için onları gruplar halinde toplardı.
Dr Zama les prenait par groupes pour leur administrer leur traitement.
- Zama'nın cesedini dört vagon ilerideki banyoda buldum. - Olamaz.
J'ai trouvé Zama étranglé dans les toilettes.
Zama isimli adamın uyguladığı insanlık dışı bir proje.
Victimes d'un projet inhumain conçu par un certain Zama.
Onu öldürmeden önce Zama sana şifreyi verdi. Neydi o?
Zama vous a donné un code avant de mourir.
Sanırım Zama bana giriş-çıkış şifresini verirken zekice davranmış olmalı. - Ne?
Zama est trop malin pour m'avoir donné le code d'entrée et de sortie.
- Mulder, Ishimaru Zama masum insanlar üzerinde deneyler yapıyormuş.
- Écoute, Ishimaru Zama... Il fait des expériences sur des humains.
Ishimaru, Zama. Testlerini değişik yerlerde yapabilmek için, bu gizli demiryolunu kullanıyordu.
Zama utilisait la voie ferrée secrète pour faire ses expériences.
Bu kadınları kaçıranın Zama olduğunu mu söylüyorsun?
Que penses-tu? Que Zama a enlevé ces femmes?
Sen Dr. Zama'yı öldürmek için bu trene bindin. Ya sonra?
Vous êtes venu pour tuer Zama.
Dr. Zama'nın yaptığı da buydu, değil mi?
C'est ce que Zama a fait.
Ama başkaları başarısızken Zama başarılı oldu.
Mais Zama a réussi là où les autres avaient échoué.
Zama'nın vagonlardan birinin kilidine basmasını izliyorum.
Je regarde Zama le composer à la sortie d'un wagon.
Zama'nın trende bıraktığı evrak çantasını buldun mu? Evet.
Tu as trouvé la mallette de Zama?
Eğer Miki Fare'nin doğum günü umurumda olsaydı yıllar önce hafızama kazır ve ona bir kart yollardım.
Si j'en avais quelque chose à foutre du l'anniv de Mickey, je l'aurais mémorisé y a déjà des années. Et je lui aurais envoyé une carte.
Bu benim hafızama 14 yıl önce kazınmıştı.
Depuis ces 14 dernières années... le souvenir de cette nuit-là : ne m'a jamais quitté!
Hayır. Bunu hafızama kazımalıyım.
- Il faut que je mémorise ça.
Hafızama alıyorum.
Je me crée un souvenir.
18 yaşında bir punk grubun güvenliğini dövdü.Bunu hafızama ekledim.
Un punk de 18 ans défonce leur videur. C'est tout ce que j'ai à dire.
Detroit, hafızama güvenmiyor musun yoksa?
Tu doutes de ma mémoire?
- Hafızama kaydediyorum. - Hafızaya mı?
Quoi?
Onu bulamayacağı bir yerde hafızama koydum.
Le possèdes-tu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]