English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zannediyorsun

Zannediyorsun traducir francés

1,447 traducción paralela
Belthazor'u yok ettiğin için kendini sert zannediyorsun, değil mi?
Vous pensez être coriace parce que vous avez vaincu Balthazar, hein?
Ne yaptığını zannediyorsun?
Que fais-tu?
Kendini her şeyden öte yenilmez zannediyorsun.
On se croit invincible, au-dessus de tout.
- Sen ne yaptığını zannediyorsun?
- Qu'est-ce que tu fais?
- O zaman nasıl bir yolunu bulacağım zannediyorsun?
- Et comment je circule?
Ne yaptığımı zannediyorsun?
Qu'est-ce que tu crois que je fais?
- Çocuğun var diye herşeyi bildiğini zannediyorsun.
- T'as un enfant, alors tu sais tout?
Richie'nin aptal olduğunu ve kanser gibi yayılabileceğini bilmediğimimi zannediyorsun.
Je sais que Richie est abruti. Ce garçon est un cancer. Un cancer qu'il faut éradiquer.
Ulvi güçlerin olduğu için kendini bir şey zannediyorsun.
Tu te trouves géniale parce que tu as des pouvoirs.
KibirIi ve küstahsın, ve kendini bir şey zannediyorsun.
Vous êtes arrogant, imbu de vous-même.
Ne yaptığını zannediyorsun? Gidiyorum.
Où allez-vous comme ça?
Bana ne yapmak istediğinizi anlamadığımı mı zannediyorsun?
Tu crois que je n'ai pas compris ce que vous essayez de faire?
Neden zannediyorsun?
- Non, je suis sérieuse.
Sen de kimsin? ! Nerede olduğunu zannediyorsun?
Qui vous a permis de pénétrer chez moi?
Kendini kurnaz zannediyorsun, yanlış yap sonra Teresa buraya gelip düzeltsin.
Et tu penses être malin, de mal le faire pour que Teresa vienne et le fasse bien.
- Charles... Dondurma makinasının kendisinin mi dağıtmaya başlayacağını zannediyorsun?
Charles, tu crois que cette sorbetiere va marcher toute seule?
Dünyanın halibut balığı başkentinde sen ne yaptığımızı zannediyorsun?
A ton avis, qu'est-ce qu'on fiche dans la capitale mondiale de flétan?
Bu lanet ailenin bir parçası olmaktan hoşlandığımı mı zannediyorsun?
Vous croyez que ça me plaît d'appartenir à cette foutue famille?
Sürüyle beraber hareket etmeyi seçtiğimi mi zannediyorsun?
Croyez-vous que j'aie choisi de courir avec la meute?
İlgilenmediğimi mi zannediyorsun?
Tu ne me crois pas concerné?
Hadi şunu Darren'in içinden çıkaralım, Bu pisliği kimin 8 yıldır temizlediğini zannediyorsun?
Une acclamation pour Darren, qui a arrêté le crack depuis 8 ans.
- Sen kim olduğunu zannediyorsun?
- A qui tu crois t'adresser?
- Bizi ne zannediyorsun?
- Tu connais Guermonounez? - Maid, dégage, toi, dégage!
Yani kıçımı elleyebilirmisin zannediyorsun?
Alors tu me touches le cul?
Yemek tiyatrosu hoşuma mı gidiyor zannediyorsun?
Tu crois que ca m'amuse les cafes-theatres?
Şu anda nerede olduğunu zannediyorsun?
Où tu crois être? Là, maintenant?
Beni rüyanda gördüğünü zannediyorsun.
Tu me prends pour un rêve?
Sen kendini ne zannediyorsun, fim yönetmeni mi?
Tu te prends pour un réalisateur?
Satışımızı yapmanı mı isteyeceğimizi zannediyorsun?
Tu as peur qu'on le balance?
- Nereye gittiğini zannediyorsun?
- Où crois-tu que tu vas aller comme ça?
- Ne yaptığını zannediyorsun?
- C'est quoi ces conneries? !
- Sen ne yaptığını zannediyorsun?
- Bon sang que fais-tu?
- Ne yaptığını zannediyorsun?
- Mais qu'est-ce que tu fais là?
Annenin, senin yanına taşınmak istediğini mi zannediyorsun?
Ta mère n'a aucune envie d'habiter avec toi!
Bu hayatta böyle tutunabileceğini mi zannediyorsun?
Tu crois rejoindre le beau monde à Gourock?
Hey sen, ne yaptığını zannediyorsun?
Ça va pas? Qu'est-ce que tu fais?
Silahım olmadan öldüremem mi zannediyorsun?
Penses-tu que je ne puisse pas tuer quelqu'un sans une arme?
Beni altedeceğini mi zannediyorsun?
Vous pensez que vous pouvez m'avoir?
Sen kim olduğunu zannediyorsun?
Pour qui tu te prends?
Seni yere devirmeye çalışırken ikimizde havaya uçabiliriz, değil mi? - Bu işten sıyrılamayacağımı mı zannediyorsun?
En te neutralisant, je pourrais nous souffler tous les deux.
- Ne yaptığını zannediyorsun? - Bırakın beni.
- Où vous allez comme ca?
Sen bunu bir oyun mu zannediyorsun?
Vous vous croyez à un jeu télévisé?
Uzaktan kumandanın nereden geldiğini zannediyorsun?
D'où viennent les télécommandes?
Herşeyin cevabını bildiğini zannediyorsun. Oysa sorunların büyümesine neden oluyorsun ve sonucuna başkaları katlanıyor.
Vous croyez avoir réponse à tout mais vous ravivez les braises et tout le monde paye les pots cassés.
- Sen kim olduğunu zannediyorsun?
- Pour qui vous prenez-vous?
Plastik yelenle ve boyanmış beneğinle kendini mükemmel mi zannediyorsun?
Comme si t'étais parfait, avec ta crinière en plastique et ta tache peinte à la main. Tu n'as plus rien d'authentique.
Kim olduğunu zannediyorsun?
Pour qui vous prenez-vous?
Ne yaptığını zannediyorsun?
Déguisé en prêtre...
Huh. Gerçekten sıcak mı zannediyorsun?
Je vais te montrer ce qui est brûlant.
Hadi.Kör olduğumu mu zannediyorsun Birey seni rahatsız ediyor.Bir sürü adam seni görmeye geliyor, telefonlar...
Tu crois que je suis aveugle... franchement. Tu crois que je n'ai pas remarqué ce que tu complotais?
Kahretsin, burada neden oturduğumuzu zannediyorsun?
Et on est là pourquoi, à ton avis?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]