Çok nazikti traducir francés
156 traducción paralela
İkinci adamın vardır üç gemisi rıhtımda üçüncüsü ise deli olurdu bana ve vardı çokça paraları ve hepsi de çok nazikti ve hepsinin de yakası kar gibi beyaz idi ve bir bayana davranmayı hepsi de biliyordu.
Le deuxième était aussi riche qu'un roi Le troisième était fou de moi Ils avaient de l'argent Ils étaient charmants
Yolculardan biri bana karşı çok nazikti.
L'un des passagers était très aimable.
O çok nazikti, Sayın Yargıç.
Oh! Elle était gentille, monsieur le juge, elle était gentille, n'est-ce pas?
İhtiyar Fezziwig bana karşı çok nazikti.
Le vieux Fezziwig était très bon avec moi.
Doktor çok nazikti.
Le médecin très attentif.
Bu konuda çok nazikti, fakat yine de kendimi üçüncü sınıf büyücü hekim gibi hissetmeme yol açtı.
Il était aimable, mais je me suis senti comme un guérisseur de bas étage.
Çok nazikti.
Il est très gentil.
Çok nazikti.
Il était bon.
Gösterimi beğendiğinizi söylemeniz çok nazikti.
Vous avez été très gentil de venir me féliciter, M. Donahue.
Bana karşı çok nazikti.
Le Dr Lennox a été bon pour moi.
Herkesi susturman çok nazikti. Bana saygı duyuyor gibiydin.
Vous les avez fait taire... comme si vous me respectiez.
Herkes birbirine karşı çok nazikti.
Nous étions gentils les uns pour les autres.
Helene hep çok nazikti.
Hélène a toujours été très gentille.
Çok sert bir eli vardı, oh, çok nazikti.
Une main rugueuse, mais si douce.
Özellikle bana karşı çok nazikti... sanki bir şey için benden... özür dilermiş gibiydi.
elle était excessivement gentille et attentionnée. Avait-elle quelque chose à se faire pardonner?
- Evinize almanız çok nazikti.
Merci de nous accueillir.
Hayır, herkese karşı çok nazikti.
Elle était bonne pour tout le monde.
Gangster olduğunu söylüyorlardı ama bana karşı çok nazikti.
On dit que c'était un gangster, mais il était très gentil avec moi.
Herkes bana çok nazikti, annem bile.
Ils ont tous été si gentils avec moi. Même maman.
Bu paketi Kiki adında bir kıza vermeni istiyorum. Bana karşı çok nazikti. Çok da yardımcı oldu.
J'aimerai que ceci soit livré à une personne qui s'appelle Kiki, car elle m'a fait une grande faveur l'autre jour.
Natacha çok nazikti. Ben de nerede kalacağımı bilmiyordum. Daireni verdiğine göre sen de naziksin.
Natacha a été gentille.
Çok nazikti.
Il était gentil.
- Evet çok nazikti.
Oui, il était très gentil
Kocamı daha önce hiç bir kadınla işi pişirirken görmemiştim. Düşüncen çok nazikti.
Charmante attention
Herkes çok nazikti ve beni gördüklerine sevinmişe benziyorlardı.
Ils avaient tous l'air si gentils et si contents de me voir.
O kadar param yok. Geri çevirmek zorundayım, ama çok nazikti. Çok kibarca davrandı, söylemek zor geldi.
Comme je n'ai pas d'argent, j'ai dû refuser mais j'étais gêné car il était terriblement courtois, d'une politesse extrême.
Çok nazikti.
Elle était gentille.
Yani, herkes çok nazikti.
Tout le monde a été si gentil.
Çok nazikti.
Elle a été plus que courtoise.
Şahane bir kıvırcık, sarışın saçı vardı, ve çok nazikti.
C'était un garçon bien élevé aux cheveux bouclés.
Rachel konusunda üzgündüm, ve tekilayı fazla kaçırmışım, ve Nora Bayan Anne, senin Bing çok nazikti. Ama hiçbir şey olmadı.
J'étais vert, à cause de Rachel et Paolo, j'avais trop bu et Nora... euh, madame mère, ta Bing... elle était gentille.
Polis şefi beni görmeye geldi. Çok nazikti.
Mais le capitaine a été très gentil.
Bana karşı çok nazikti, efendim.
Elle a été bonne pour moi.
Çok nazikti... ve bana duygularının değişmediğini söyledi.
Il était tellement comme un gentleman et il m'a dit que ses sentiments n'avaient jamais changé
- Hayır, çok nazikti.
- Non, il était très gentil
Kıza karşı çok nazikti.
Il est doux avec elle.
Çok nazikti.
C'était très... courtois.
Çok nazikti. Yüzümü yaladı.
Il a été gentil, il m'a léché le visage.
Çok, çok nazikti.
Elle a ìtì adorable.
Hayır, aslında çok nazikti. Tam bir profesyonel.
Non, il a été très gentil, très professionnel.
Seks çok nazikti. Tamamıyla nazikti.
On avait des relations polies.
Sör Humphrey çok nazikti.
Il a été très aimable et m'a même laissé monter sa jument.
Bir de sevimli bir Meksikalι kιz vardι, çok iyi ve nazikti, çok da gençti.
Et aussi une jolie fille Mexicaine, douce et jeune, la gentillesse incarnée.
Başta kibarlığı çok hoşuma gidiyordu. Ne kadar nazikti!
Au début, quand je l'ai rencontrée, j'étais stupéfait par sa bonne éducation.
Çok nazikti.
- Il a été très gentil.
Bana karşı çok nazikti, her zamanki gibi. Hala benimle evlenmek istiyor.
Très gentil comme d'habitude.
O çok daha nazikti.
Elle a été fort civile.
Çok nazikti.
Il était très généreux.
Demek çok klas bir adamdı, her zaman nazikti. - Çok çalışkan...
Alors : c'était un homme chic, distingué, travailleur...
- Bana karşı çok nazikti.
- Il était si gentil avec moi.
Bu cok nazikti!
C'est super délicat!