Ölmeden önce traducir francés
3,257 traducción paralela
Demekki Swan ölmeden önce konser salonundaydı.
Il était donc au théâtre juste avant le meurtre de Swan.
Kendin dekore et. Ölmeden önce yapacaklarım arasında.
{ \ pos ( 192,230 ) } "Décoration Maison." J'ai l'intention d'essayer.
Ölmeden önce pazarda açmaya çalıştı.
Il était prêt à le casser en public juste pour que Callen soit touché.
Hey, Ben ölmeden önce birileri ayağımı bağlasın lütfen, elleriyle!
Hey, maintenant, que quelqu'un attache quelque chose autour de ma jambe avant que je crève ici, espèce de branleurs!
Nathan ölmeden önce, daha doğrusu senin makinen onu öldürmeden önce bir şeylerin onun içini kemirdiğini görebiliyordum.
Avant que Nathan ne meure, avant que votre machine ne le tue,
- Ölmeden önce Marie teyzen sana bir şey verdi mi?
Quoi? Avant qu'elle meurt, est-ce que tante Marie t'a donné quelque chose?
Ama ölmeden önce, bazı akrabalarımda da aynı sorun ya da yetenek olduğunu söyledi.
Mais avant qu'elle meure, elle m'a dit que certaines personnes de ma famille avaient ce même problème, capacité... quel que soit la manière dont tu veux l'appeler.
Fryer, ölmeden önce şüpheliyi yaraladığını söyledi.
Il dit que Fryer a blessé le tireur avant d'être tué.
Ama babaları ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış.
Mais avant que leur père meure, elles vivaient dans une cabane à la sortie de Trapingus Cove.
Babam ölmeden önce, beni hayatımızı mahveden insanlara yönelten insanlardan intikam almak için bir yol haritası bıraktı.
Avant de mourir, il m'a laissé des indices pour me venger, indices qui m'ont menés aux gens qui ont détruit nos vies.
Babam ölmeden önce, onun için bir şeyler yapmam için bana yardım et.
Avant que mon père ne meurt, aidez moi à faire une chose pour lui.
Huff ölmeden önce bu kişiyle birlikteymiş.
C'est Huff qui était avec.
Bu kadın ölmeden önce evlenmeyi çok istemiş.
Avant que cette femme décède, elle voulait se marier.
Bilirsin, Jess'e ölmeden önce onu sevdiğimi bile söylemedim.
Tu sais, je n'ai même pas dit à Jess que je l'aimais avant qu'elle ne meure.
Ölmeden önce şiddete uğradığına dair bir iz yoktu dediniz.
Vous avez dit qu'il n'y avait aucun signe de violence avant la mort.
Ölmeden önce de bu işi devam ettirmem için benden söz aldı.
Avant de mourir, elle m'a fait promettre de reprendre sa vigie.
Adam ölmeden önce körkütük sarhoş olduğunuzu öğrenince? - Dur bakalım.
Quand ils découvrent que vous étiez complètement soul avant qu'il soit tué?
Hatta, Ducky'nin mezardan çıkarma emri Hill'in ölmeden önce baktığı son şeymiş.
En fait, l'ordre d'exhumation de Ducky était une des dernières choses que Hill a regardé avant de mourir.
Adli tabip ölmeden önce Başsavcı Yardımcısının kendisine sahte bir otopsi raporu yazması için baskı uyguladığını söyledi.
La légiste avait falsifié le rapport. Elle a dit que l'assistant du procureur général l'y avait obligée.
Ölmeden önce yaptırmıştı.
C'était un peu avant de mourir.
Geceden sonra şekerci dükkanına gitmek ölmeden önce yapılacaklar listemde.
Etre dans un magasin de bonbons après minuit je veux le vraiment le faire un jour.
Epinefrini seruma aşılayıp serumun akış hızını azalttıysa hasta ölmeden önce en azından on dakika kazanmıştır. Hızı saatte 40 cc'ye ayarlanmış.
Bien, s'il a injecté l'épinéphrine en intra veineuse et qu'il a baissé la pression en oxygène de la pompe, il devait avoir au moins dix minutes avant que le patient ne bipe.
Bir insanın ölmeden önce ne kadar acıya katlanabildiğini bilmek.
Savoir quelle douleur une personne pouvait tolérer. avant qu'elle les tuent.
Birkaç yıl önce o ölmeden önce büyük babamın bana söylediği bir şey her şeyi netleştirdi.
Ensuite, il y a quelques années, juste avant qu'il ne meure, mon grand-père m'a dit quelque chose qui a tout éclairci.
Maw Maw da ölmeden önce yapacaklarını hallediyordu.
Et Maw Maw réfléchissait à sa liste de choses à faire.
İnsanlar ölmeden önce içlerini dökmeye meyilli olurlar.
Les gens ont tendance à révéler beaucoup sur eux quand ils savent qu'ils vont mourir.
Ayrıca Hawaii'ye gelmek Morty'nin ölmeden önce yapacağı şeyler listesindeydi.
Et en plus, visiter Hawaï était sur la liste de Morty. Ok, tu sais quoi,
Ölmeden önce Reade bir pederle konuştu.
Écoute, avant de mourir, Reade a parlé à un prêtre.
Aslında kemikler ölmeden önce yerinden çıkarılmış.
En fait, les os ont été disloqués avant sa mort.
Ufak yabancı spor bir araban vardır muhtemelen. Ya da kapısı olmayan, bagajında sörf tahtası bulunan bir Jip'in vardır. Ölmeden önce yapman gerekenler listende de en başta Ironman'i tamamlamak vardır.
Tu conduis probablement une petite voiture de sport étrangère ou une jeep sans portes et une planche de surf à l'arrière, et le premier objectif de ta liste est de finir un Ironman.
Bu anlattığım, babamın ölmeden önce bana anlattığı son şakaydı.
C'est la dernière blague que mon père m'a dit avant qu'il ne meure.
- Ölmeden önce beni öğrenmiş miydi?
Il savait que j'allais naître quand il est mort?
Ölmeden önce bana borç para verecekti.
Il devait me prêter l'argent avant qu'il ne meure.
Arang ölmeden önce o tokayı eline geçirdiyse neler olduğunu senin biliyor olman lazım.
Si Arang avait cette épingle dans sa main en mourant, vous devez savoir ce qui lui est arrivé.
Ölmeden önce babam elimi tuttu.
La veille de sa mort, mon père a pris ma main.
Ölmeden önce son bir içki.
Un dernier verre avant de mourir.
Bir kez olsun Take Me Out To The Ballgame şarkısını söylemek istedim, ölmeden önce.
Je voulais chanter leur hymne une fois dans ma vie.
Liberace ölmeden önce, Radio City Müzikholü'nde 56 kapalı gişe gösterisi sergiledi.
Avant de mourir, Liberace jouat 56 shows à guichets fermés au Radio City Hall
Neden insanlar ölmeden önce hep çığlık atar?
- Oui? Pourquoi les gens crient avant de mourir?
Çingene kadının biri ölmeden önce tüm güçlerini ve yeteneklerini bu kartlara transfer etmiş.
Cette gitane, avant de mourir, a canalisé tout son pouvoir et transféré son esprit dans les cartes.
Ölmeden önce müzik sesi duymama izin ver.
Laissez moi entendre de la musique avant de mourir.
Lütfen, ölmeden önce müzik sesi işitmeme izin ver.
S'il vous plaît, laissez-moi écouter de la musique avant de mourir.
Ölmeden önce son bir sözün var mı gaijin?
Un dernier mot avant de mourir, gai-jin?
Adam ölmeden saatler önce de şiddetli bir tartışmaya tutulmuştu onla ve olay yerindeki ayakkabı izlerine göre bir bayan bir de başkası varmış.
Mon fils fait partie d'un triangle amoureux incluant son coach, avec qui, tu le sais, il apparait qu'il a eu une violente altercation seulement quelques heures avant que l'homme soit tué, et... les empreintes de chaussures sur la scène suggère une femme
Ölmeden hemen önce akciğerlerine çekmiş.
Il les a attrapées dans ses poumons juste avant de mourir.
Tarihi ne zaman? Ölmeden üç ay önce.
- J'avais dit à Cavendish de remonter au code source avant que Crowley corrompe les données.
- Dr. Higgins, sadece Pierce ölmeden önce Jenny'yle konuştu mu öğrenmek istiyoruz. - Nasıl konuşacak, tehdit ederek mi?
Comment, par intimidation?
Son günlerinde, ölmeden önce ona "Geçmiş olsun" ya da "Buradan nehir güzel görünüyor, değil mi" demeye giderim.
ou, "belle vue sur la rivière, hein?"
En azından ölmeden önce soylu bir şey yapmış olacaksın.
Vous aurez accompli quelque chose de noble, au moins.
Belli ki ölmeden hemen önce bir kadın ona kahve getirmiş. - Sence katil o kadın mı?
De toute évidence une femme lui a apporté 1 café peu de temps avant qu'il ne meure.
Ölmeden birkaç hafta önce Jenin'e gitmiş.
Quelques semaines avant sa mort, elle est allée à Jénine.
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce sen git 20
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce sen git 20