Üst katta traducir francés
867 traducción paralela
Görünmez adam şu an evimde, üst katta uyuyor.
L'homme invisible est chez moi. Il dort à l'étage.
O çikolata fabrikasında çalışıyor. En üst katta.
Il travaille dans une chocolaterie.
Oturma odaları üst katta.
La partie séjour est au premier. Oh!
İlk aylar, annem üst katta kalıyordu. Onunla tavanı vurarak konuşuyorduk.
Au cours des premiers mois, ma mère était toujours en haut et nous pouvions nous parler en frappant.
Hayatım üst katta bazı güzel modern modeller var.
Au-dessus, il y a des modernes.
Stanley üst katta.
Elle est là-haut.
- Elbette bakabilirsiniz, üst katta.
- Bien sûr. - C'est en haut.
En üst katta olmalı, yoksa sesini duyardı. Bu durumda sen niye iş yapmıyorsun?
Elle finit les escaliers.
Kim en üst katta yaşarsa çatıyı kullanma hakkına sahip!
La terrasse est à nous.
- İmkansız, üst katta değiller. Otelo da yok, Sicilyalı'nın oğlu. Bayan Tergel de evinde değil.
Otello et le fils de la Sicilienne ont aussi disparu.
Onu üst katta bulabileceğimi düşünmüştüm de.
Je pensais pouvoir le trouver à l'étage.
Bir üst katta.
un étage au-dessus!
Evesham üst katta olmalı.
Mlle Eversham doit être en haut.
G bölüğü koğuşu en üst katta.
Le dortoir est à l'étage.
- Evet odası üst katta.
- Oui, il a une pièce en haut.
Şarabınızı burada mı alırsınız üst katta mı Bay Dann?
Vous le boirez ici ou à l'étage, M. Dann?
Biz üst katta oturuyoruz.
Ce n'est pas la peine. Nous habitons juste au-dessus.
Bunu görüşmek için seni üst katta bekliyorlar.
Monte au bureau et arrange-toi avec eux.
Öğle yemeğine kadar üst katta çalışıyorum. Ama ben gitmeden bir şey isterseniz... Beni yatak odasında veya mutfakta bulabilirsiniz.
Je travaille en haut après le dîner, mais si vous voulez quelque chose... vous me trouverez dans la chambre à coucher ou dans la cuisine.
- üst katta, Carlotta Marin'in partisinde.
- Dans une fête chez Carlotta Marin.
Bu öğleden sonra Detektifin üst katta soruşturma yapması sırasındaki davranışı gibi.
Quand le détective fouillait en haut cet après-midi
Bu evde, üst katta oturan ihtiyarı biliyor musun?
Tu sais, le vieux qui habite ici, à l'ètage.
Odası üst katta, kafasını tırabzanlara çarpma.
Sa chambre est en haut des escaliers, attention à sa tête avec la rampe.
Rhoda, Wichita'da yaşarken üst katta Bayan Clara Post adında yaşlı bir kadın yaşardı. Seni çok severdi.
Quand nous habitions Wichita, notre voisine était une vieille dame.
Yemeği üst katta yiyeceğim.
Je dîne chez ma voisine.
- Odanız bir üst katta.
- C'est au premier étage.
141 Doğu 10. sokağında oturuyor, en üst katta.
Dernier étage. 141, 10e Rue Est.
12 yıldır üst katta kiracımdın.
Vous êtes mon locataire depuis 12 ans.
Şimdi ise Giuliana üst katta yaşıyor.
Maintenant, c'est elle... qui habite là-haut.
Yemekli parti üst katta mı?
- En haut? Un souper au premier étage?
Ama önemliyse, üst katta var.
Il y en a un à l'étage du dessus.
Çocuk üst katta uyuyor.
Le petit dort à l'étage.
- Milly üst katta. - Sağ olun, efendim.
Milly est là-haut.
Makyaj çantam, üst katta bırakmış olmalıyım.
Ma trousse de maquillage. Je l'ai laissée là-haut. Je reviens.
Bu katta iki, üst katta üç yatak odası var.
Il y a deux chambres à cet étage, trois à celui du dessus.
Pekâlâ. Kulübe dört adam yerleştiriyoruz. İki tanesi üst katta olacak, diğer ikisi de alt katta olacak.
Nous allons poster 4 hommes dans la boîte : deux en haut... et deux en bas.
Kuşkusuz, adamın sizinle temasa alt katta mı yoksa üst katta mı geçeceğini bilmiyoruz.
Nous ignorons où il va vous contacter.
- Elbette git hazırlan.. Bavulun üst katta, oraya havlu da koydum.
- J'ai fait remonter ta valise, c'est idiot.
- Pasaport kontrolü üst katta. İyi yolculuklar.
Le contrôle des passeports c'est là-haut.
Güvenlik üst katta asansör önünde nöbet tutuyor.
Et l'ascenseur est gardé en haut par des gorilles.
- Bir tane üst katta var.
- Un, là-haut.
Hemen üst katta.
À l'étage.
Kendisi üst katta sağlık bölümünde.
Il est à l'infirmerie.
Kızım üst katta, ve işte olan kocam.
il y a ma fille que vous avez vue là et mon mari qui est au travail.
İyi odalarımız en üst katta, efendim.
Nos meilleures chambres sont au dernier étage.
Saat 4'ten sonra, üçünüzde üst katta olacaksınız.
Vous devez être tous les trois chez Lolordo à 15h55 exactement. Compris?
En üst katta.
Dernier étage.
En üst katta oturuyor. Daire 23.
Dernier étage, appartement 23.
5. katta oturuyorlar. Oturduğum dairenin hemen üst katında.
Au 5ème étage, juste à l'étage au-dessus.
Kendisi üst katta.
Non, je peux parler. Il est en haut.
Karım üst katta.
Ma femme est en haut.