English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Ama olabilir

Ama olabilir traducir portugués

11,229 traducción paralela
Hadi ya. Ama oğlum, Sancho panza'da melanoma olabilir.
Pois, mas meu, acho que o Sancho Pança deve ter melanoma.
- Olabilir ama ben canımı yolda bulmadım.
- É possível, mas não vou arriscar. - Não posso.
Ama, paranın peşinde öldürülürsen ihtiyaç olabilir.
- Não se vais morrer - por ires atrás disso.
Bizim için saçmalık olabilir Bob. Ama İngilizler için önemli.
Para nós não, mas é importante para os britânicos.
- Satarken neler söylüyor bilmiyorum ama. Belki kişiliğinden olabilir diye düşünüyorum.
- Não sei como ele faz, talvez seja a sua personalidade, penso eu.
Bu dünyadaki en sağlam kasa olabilir ama uyuşturucu satıcılarını düşünürsek tüm otel ve çamaşır hizmetlerini...
Até pode ser o cofre de carne mais seguro do mundo, mas se tiver em conta os traficantes, a fachada do hotel, e o falso serviço de lavandaria de viagens só de ida para este lugar...
Baban belki deli olabilir ama... en azından onunla kan bağım yok.
O teu pai pode ser louco, mas, pelo menos, não tenho laços de sangue com ele.
Kavramsal olarak, "Big Brother" ile ilgili şikayetleriniz ve tehdit oluşturabilecek bir program olduğuna dair görüşleriniz olabilir ama ayrıntılı olarak baktığınızda dengeyi tutturduğumuzu düşünüyorum.
Em abstracto, podemos queixar-nos do Big Brother e achar que potencialmente é um programa fora de controlo. Mas quando olhamos para os detalhes, acho que alcançámos o equilíbrio certo.
Demek istediğimi Ihotsky Ay'a iniş yapamayacağımızı biliyor, ama işbirliğine yanaşmamış olabilir onlar da gözden düşürmek için köstebek olduğunu söylüyor olabilirler.
Digo, o Lhotsky sabe que não conseguimos ir à lua, então talvez não cooperasse e eles tivessem de... Estão a culpá-lo dizendo que é o espião.
- Değil ama kartlarımızı iyi oynarsak olabilir.
- Não, mas pode ser se fizermos isto bem.
Ama bir gün belki de böyle şeyler gerçek olabilir.
Mas talvez essas coisas possam ser ultrapassadas.
Onlar benim porno kesmek mümkün olabilir, bak Ama bunun dışında, biz iyiyiz.
Podem até hackear o meu porno, mas fora isso, estamos bem.
Bu durumu seviyor olabilir ama bu karar veremeyeceğimizi göstermez.
Ele pode gostar da situação, não quer dizer que não possamos tomar as nossas decisões.
Belki öyle ama bu gerçekten kabullenmesi için şansımız olabilir.
Talvez esteja. Mas pode ser a nossa oportunidade de a fazer encarar.
Baktığın şey nedir emin değilim ama biyolojik bir silah olabilir mi?
Estás a olhar... Não sei, para algum tipo de arma biológica?
Dünya'yı kurtaramadığı için suçluluk duyuyor olabilir ama terör eylemleri yapacak biri olduğunu sanmıyorum.
E culpa por não ter salvo o mundo, mas não vejo um génio terrorista.
James Holden'ın yetkiyle ilgili sorunları olabilir ama terör eylemleri yapacak biri olduğunu sanmıyorum.
James Holden pode ter problemas com autoridade, mas não vejo um génio terrorista.
Ruslar gitmiş olabilir ama hala tehlikedeyiz.
Os russos podem ter ido, Mas ainda estamos em perigo.
Elbette. İnsanlar dönek olabilir ama kuşlarıma her daim güvenirim.
Homens podem ser instáveis, mas em pássaros confio sempre.
Hayat beni buraya getirmiş olabilir, ama yine de bu da bir şey, değil mi?
Quer dizer, a vida acabou por me trazer até aqui, mas mesmo assim...
Kaddafi pisliğin teki olabilir, ama aptal değilmiş.
O Gaddafi pode ter sido um sacana maléfico, mas não era estúpido.
Hızlı olabilir ama siyanür zehirlenmesinden ölmek birinin hayatına son vermek için azaplı bir yol.
Pode ter sido rápida, mas a morte por envenenamento com cianeto é uma forma agonizante de acabar com a vida de alguém.
Anlaşıldı ama Chico şüpheli kişi önemli şeyler biliyor olabilir.
Percebido, mas o Chico é um suspeito que pode ter informações pertinentes.
Senin kalın kafan kurşungeçirmez olabilir ama Harlem değil.
Tu podes ser à prova de bala, mas Harlem não é.
Luke Cage kurşungeçirmez olabilir ama oğlum değil.
O Luke Cage pode ser à prova de bala, mas o meu filho não é.
Turk piyon olabilir ama aptal değil.
Ele pode ser um peão, mas não é burro.
Burası asilerin direniş noktası olabilir, ama gerçekten centilmen insanlar var.
Este local pode ser um reduto rebelde, mas estas pessoas são bondosas.
Daha büyük hayaller kurmuştur tabii ama bilgisayar oyunları ve çizgi roman karakterleriyle oynayan bir adamla tek yatak odalı bir evde kalınca fikri değişmiş olabilir.
Ela imaginou-vos aos dois a ter sucesso e de repente vê-se num apartamento com um quarto, com um tipo que passa o tempo livre a ler livros de BD e a jogar videojogos.
Ama bu işe bulaşmak vurulmana sebep olabilir.
Mas ao fazer isto pode acabar morta.
Sebeplerimiz farklı olabilir ama ikimiz de Dewey'den kurtulmak istiyoruz.
Por motivos diferentes, queremos ambos livrar-nos do Dewey.
Birkaç saat uyuyacaktır tahminimce uyandığında incitici olabilir ama atık tuhaf davranmayacak.
Ele irá dormir por muitos horas, eu acho, e quando acordar, ele vai estar a sofrer, mas já não deverá agir de forma estranha.
Demiryolu senin hayatındaki en önemli şey olabilir ama benim değil.
A ferrovia pode ser o mais importante para ti, mas não para mim.
Bu biraz erken olabilir ama maaşı ne kadar acaba?
Pode parecer prematuro, mas têm benefícios?
Ama bu nasıl olabilir?
- Mas como isto aconteceu?
Ama siyahi kadınlar bizim için problem olabilir.
Mas as mulheres negras, por outro lado, podem ser um problema.
Bu beyaz olanlar için doğru olabilir ama ben olsam Johnnie'yi hemen yargılamam.
Pode ser verdade para os brancos, mas não julgava o Johnnie tão rápido.
Bak, biliyorum şu an öyle durmuyor ama ilerde O.J.'nin suçluluğunu kanıtlamak için önemli olabilir.
Eu sei que não parece muito, mas pode ser crucial para provar a culpa do OJ.
Bu hareket adice ve gülünç olabilir ama işe yarayabilir.
Talvez seja baixo e cínico, mas pode funcionar.
Bay Cochran, hafta yetmiş saat çalışıp aileye bakmanın ne olduğunu bilmiyor olabilir ama ben biliyorum.
O Sr. Cochran não deve saber como é trabalhar 70 horas por semana e ainda tomar conta de uma família mas eu sei.
Tarzan gibi gözüküyor olabilir ama Tarzan'ın dedesi gibi hareket ediyor.
Ele pode parecer o Tarzan, mas mexe-se como o avô dele.
Olabilir ama öldürmedi.
Talvez, mas não o fez.
Korkmuş olabilir ama aynı zamanda inanılmaz cesur biri.
Ela pode ter ficado assustada, mas também é incrivelmente corajosa.
Güçlerin gelişiyor olabilir ama nasıl kullandığına dikkat et. Kiminle kullandığına da.
O teu poder pode estar a crescer, mas tem cuidado com a forma como o usas e com quem.
Şeytanlar ailemi öldürmüş olabilir ama sen geri kalan her şeyi sen aldın elimden.
Os demónios podem ter matado a minha família, mas o Allanon... Tirou-me tudo o resto.
Dagda Mor gitmiş olabilir ama onun varlığı diğer kötülükleri harekete geçirdi.
O Dagda Mor partiu, mas a presença dele incitou outros males.
Bunu anlaman zor olabilir ama bu işte çok savunmasızım.
Pode ser difícil perceberes, mas sou muito vulnerável neste emprego.
Sana olabilir, ama Marsilya'ya değil.
A si, talvez. A Marselha, não.
İşi almış olabilir, ama adamı alamadı.
Ela queria o cargo e obteve-o. Mas não me apanhou!
Annen bir cariye olabilir ama asla annenin soyunu hor görüp ondan kaçınma.
Podes ser filho de uma concubina, mas nunca menosprezes nem te escondas do sangue da tua mãe.
Olabilir ama hakikaten orada olanlar tarafından anlatılan hikâyeler düşman ateşi altında, olayların tam göbeğinde olanlar tarafından... Onlar karargahta, hiçbir şey yapmadan ödüllendirilenlerin anlattıklarından farklıdır.
Talvez, as histórias contadas pelos homens que estavam lá, sob o fogo inimigo, no meio dele, são coisas diferentes das histórias contadas por companheiros de fileira, que recebem prémios sem fazer nada.
Lehçe yazılmış olabilir diye düşündüm ama...
Penso que estejam em polaco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]