English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ A ] / Asla

Asla traducir portugués

79,064 traducción paralela
Benden sana bir tavsiye. Asla tek bir şeye razı olma.
Melhor conselho que terás, não te contentes só com um.
Bu seni asla duymamak için daha ne kadar içmem gerekiyor? Güzel.
Quanto preciso beber para parar de ouvir essa tua voz?
Biz bunu asla yapamayacağız.
Pois, mas nós nunca seremos duas delas.
Bunu asla yapamayacağız.
Nunca seremos essas pessoas.
Başlarına bir şey gelirse kendimi asla...
Se algo de mal lhes acontecer, nunca ficarei...
Seni bir daha asla bırakmayacağım küçük macaroni'm!
Nunca voltarei a abandonar-te, minha pequena macaroni.
- Vali asla onaylamaz...
- O governador nunca irá permitir.
Tanrıya şükür. Eskiden tanıdığım çocukla asla yatmazdım.
Graças a Deus, porque não teria dormido com o garoto que eu conhecia.
Böyle bir konuda sana asla yalan söylemem.
Eu nunca, nunca te mentiria sobre algo assim.
Bunu asla yapmam.
Eu não faria isso.
Konuşmadığıma asla inanmazlar.
Eles nunca iriam acreditar que eu não falei.
- Asla orada bulunmadım.
- Nunca lá estive.
Ve... Asla bir kovboy suçundan asla söz edemezsin Bir çitten nefret ettiğin için.
E... não podes nunca censurar um "cowboy" por odiar uma vedação.
Buna bir daha asla sahip olamam diye düşünürdüm.
Isto. Isto é o que eu pensava que nunca voltaria a ter.
Ben, terbiyesi yerlerde sürünen birinden asla dondurma kabul etmem.
Eu nunca aceitaria gelado de alguém cujas maneiras estão no percentil mais baixo!
Elimden zalimce alınan nükleer santrale asla geri dönmezsin değil mi?
Nunca voltarias para a central-nuclear que cruelmente me foi tirada.
Kardeşime asla nefret kusamam
Nunca desejaria ódio Para o meu irmão
Asla satmazlar.
- Vender-se-iam sim... por dinheiro! - Eles nunca se venderiam.
"Sizi yaratan kişiyi mahvetmedikçe asla gerçek bir acımasız olamazsınız."
"Nunca serás verdadeiramente impiedoso até destruíres aquele que fez de ti quem és."
Domuzun gözleri önünde oğlumu asla gırtlaklayamam.
Eu nunca conseguiria estrangular um rapaz... em frente do porco.
♪ Haydi Homer, haydi ♪ ♪ Ne yapacağını asla bilemezsiniz ♪
A razão pela qual me meti com o xadrez foi porque não envolvia correr.
Kuşaklılar Fred Johnson'ın bayrağı altında asla birleşmez.
Os Belters nunca se unificarão sob a bandeira do Fred Johnson.
- Hayır, asla.
Não.
Söz veriyorum, ne onu ne de benim için yaptığını asla unutmayacağım.
Prometo que nunca a esquecerei, nem o que ela fez por mim.
Bir daha asla özgürce nefes alamayabilir.
Bem ela nunca mais vai respirar o ar livre. Nem deveria.
Bazen... Onun hayatın kıyısında olduğunu hissederdim, ama asla gerçekten olanları anlamazdım.
Às vezes... sentia que havia um lado da sua vida, que eu não conhecia.
Ama asla geri gelmedi, Çünkü bu alçaklar onu öldürdü.
Mas ele nunca voltou, porque estes sacanas o mataram.
Asla iki günden fazla, bir günden az değil.
Nunca são mais do que dois dias, nunca menos do que um.
- Biliyorsun, seni asla...
- Sabes que nunca teria...
- Bu adam asla uyumaz!
Aquele homem nunca dorme!
Yooo. Asla sadece bunu düşünmeyiz.
Não, nunca pensamos assim.
Asla uyuyamazsın, asla.
Nunca posso dormir.
Benim için başkası olmamıştı. Asla olmayacak.
Nunca houve outro para mim e nunca haverá.
Seni tutuklamak için asla tehdit etmedim.
Nunca ameacei prender-te.
Ancak asla sizin görüşünüzle bir tutamazdım.
Mas nenhuma paisagem se compara a ti.
Benim için başkası olmamıştı. Asla olmayacak.
Nunca existirá alguém além de ti para mim.
Bir daha asla yalnız kalmamıza gerek yok.
Nunca mais vamos precisar estar sós.
- Buna asla karışmamalıydık.
Não devíamos ter-nos envolvido.
Oh, asla sormayacağını düşünmüştüm.
Pensei que nunca ias pedir.
Onun görüşmelerine asla geri dönmem.
Nunca respondo às chamadas.
Asla.
Nunca.
Bana asla inanmazdın.
- Nunca ia acreditar em mim.
Ama onu bitirip bir daha asla görmemelisin.
Mas tens de acabar com isso e nunca mais vê-la.
Ona yardım etmek aptallıktı. Asla işe yarayacağını düşünmemiştik.
Queríamos ajudá-lo, nunca pensamos que ia correr bem.
Son beş yılda üç tane daha. Cesetler asla bulunamadı.
Nos últimos 5 anos, três corpos desapareceram.
"İnsan formuyla ilgili bir tanık var, Eğer gerçekten bir tane varsa ve tutuklananlar Bir daha asla görülemediğini, Boscage'e kaybolduğunu" söyledi.
"Há relatos a respeito da forma humana deles, se de facto existem, e os capturados nunca mais foram vistos, perdidos para o Boscage."
Yani cesetler asla bulunamadı.
Os corpos nunca foram encontrados.
"Sanırım bir şiiri asla bir kadar güzel görmeyeceğim..."
"Acho que nunca mais vou ver um poema tão lindo quanto uma..."
Fillory'den asla ayrılamam.
Nunca sairei de Fillory.
Asla beni gerçekten rahatsız etmedim.
Isso nunca realmente me incomodou.
Asla aynı değiller.
- Elas nunca são as mesmas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]