Bir öğretmen traducir portugués
1,148 traducción paralela
Bir öğretmen dövdüğünüz için bir dövme yaptırdığın için ve beni anladığın için mutluyum.
Fico feliz por teres dado uma malha num professor... teres feito uma tatuagem, deixares-me pendurado.
Her gün evine bir öğretmen geliyor.
Vai lá todos os dias um professor.
Bir çocuğun okula gitmesini isteyen bir öğretmen.
Um professor a querer que um miúdo vá à escola.
Belki de yakında yeni bir öğretmen aramam gerektiğini söyleyeceksin.
E me diga que preciso de uma nova governanta.
Annem de bir öğretmen.
A minha mãe é professora.
Oğlunun bir öğretmen olduğunu biliyorum.
Sei que o seu filho é professor.
Bir öğretmen çocukları eğitir ve örnek vatandaş olurlar.
Um professor educa os nossos filhos e eles tornam-se cidadãos modelo.
Deneyimli bir öğretmen bulmalıyım.
Precisam de alguém experiente.
Susan'ın bir öğretmen gibi düşünmesi gerektiğini açıklamaya çalışıyordum.
Estava a explicar que a Susan precisa de pensar como professora.
Harika bir cerrah, ama pek iyi bir öğretmen değil.
É óptima cirurgiã, mas não é grande professora.
- Sanırım bir öğretmen olarak çok iyiydim.
Parece-me que fui uma boa professora.
O, Katolik bir öğretmen.
É uma professora católica.
Ama gerçekten eğlendik ve sınavlarımızı geçeceğimizi düşündüğümüze göre iyi bir öğretmen olmalısınız.
Mas gostámos bastante e achamos que vamos passar os nossos exames graças a si, e por isso deve ser boa professora.
" Şüpheli ilkoulda iyi bir öğretmen.
" O suspeito é professor do ensino primário. Dedicado ao seu trabalho, um bom professor.
Evet, ama ben aha iyi bir öğretmen olmayı istiyorum.
Sim, mas tenho esperanças de me tornar numa melhor professora.
Kilo vermem için her gün bir öğretmen öldürelim demiyorum yani.
Não estou a dizer que devíamos matar um professor todos os dias para eu perder peso.
Kareem, senin imam olman gerekirdi, bir öğretmen, ve bana tek öğrettiğin senin Tanrı'nın nefret ve intikam dolu olduğu.
Devias ser um Imã. Um professor. E tudo o que me ensinaste é que o teu Deus é odioso e vingativo, por isso é melhor teres cuidado, ouviste?
Ama iyi bir öğretmen olabileceğimi düşünüyorum.
Mas acho que posso ser um bom professor.
- Beni bir öğretmen olarak görme.
- Não penses em mim como professora.
Eğer insanlar müdürün bir öğretmen ile çıktığını öğrenirlerse, bunu çıkar çatışması olarak görebilirler.
Se as pessoas sabem que o director está envolvido com uma professora, podem ver isso como um conflito de interesses.
Saygın bir öğretmen izinli bir polise ateş açtı.
Um respeitável professor disparou sobre um agente fora de serviço.
O iyi bir öğretmen tamam mı? İyi bir öğretmen!
- Sweeney é um bom professor.
O iyi bir öğretmen ondan çok şey öğrenebilirsin.
Podes aprender muito com ele.
Onca yıllık eğitimimde bir öğretmen bile senin bu iki gün içerisinde bana gösterdiğin tutkuyu gösteremedi.
Em todos os meus anos de estudos, nunca um professor demonstrou a paixão que me mostrou nos últimos dois dias.
16'sında ilk cinayetini işledi, Molly Pettygrove adında bir öğretmen yardımcısı.
Aos 16, matou pela primeira vez, uma bonita assistente a professora, chamada Molly Pettygrove.
Bence kötü bir öğretmen değilim.
Não pensei que fosse mau professor.
Thor bize yardım için Asgard'lı bir öğretmen bırakacak.
Thor prometeu deixar um professor Asgard para nos ajudar.
Masum bir kızın hayallerini yıkmaya çalışan adi bir öğretmen.
O professor que tentara esmagar os sonhos de uma pequena inocente.
Yankee stadyumu okul bahçesine döndü ve Bill Murdie belayı gören bir öğretmen gibi gözüküyor.
O estádio dos Yankees parece um recreio... e Bill Murdie parece o professor que adivinha sarilhos.
Bence iyi bir öğretmen olabilirim.
Acho que podia ser um bom professor.
Öyleyse neden beni emperyalist bir öğretmen ile cezalandırıyorsun?
Entäo porque me castiga com uma professora imperialista?
Harika bir öğretmen olduğuna eminim.
Aposto que és uma professora estupenda.
- Nazik bir öğretmen istemiyor musunuz?
- Não querem uma stora simpática?
Ama annemin nasıl bir öğretmen olduğunu biliyorsun.
Tu sabes como a minha mãe é como stora.
Bir bakışta öğretmen olduğunu anlayabilirsin.
É fácil reconhecê-las de longe.
İrlanda da beş kız çocuklu bir aileye öğretmen olacaksın.
Governanta para 5 filhas de uma família na Irlanda.
Öğretmen Riggionun evine bir tünel kazıp onu öldüreceğini söyledi.
O Professor disse que abria um túnel até à casa do Riggio e o matava.
George iyi bir öğretmen.
O George é bom professor.
Benim aşık olduğum öğretmen ise dev bir peygamberdevesiydi.
E a professora por quem tive um fraquinho? Era um louva-a-deus.
Öğretmen bir şey okumamı istiyor.
O professor pede-me para ler.
- Fazla bir şey korkutmaz, hele vekil öğretmen hiç.
Não muitas, e não de professores substitutos, de certeza.
Bir keresinde bende okulda bir gün geçirdim fakat öğretmen derse konsantre olmadığımı iddia etti.
Sabe, uma vez consegui passar o dia inteiro numa escola... mas o professor disse que eu não me conseguia concentrar.
Bir öğretmen.
Um professor.
10 Ağustosta bir bilgisayar 800 bin Amerikalıyı rasgele seçecek. Bunlar, önceden seçilmiş olan 200 bin bilim adamı, doktor mühendis, öğretmen, asker ve sanatçıya katılacaklar.
No dia 10 de Agosto, um computador seleccionará ao acaso 800 mil americanos que se juntarão aos 200 mil cientistas, médicos, engenheiros, professores, soldados e artistas, que já foram escolhidos.
Ben de bir ara öğretmen olmak istemiştim.
Eu cheguei a pensar em ser professor.
- Bir öğretmen tutardık.
Eu podia arranjar um tutor.
Bir vekil öğretmen derslerinize girecek.
Por isso vão ter uma professora substituta.
Pekala, bu öğretmen bir fincan daha kahve almak isteyecek.
Bem, esta é uma mentora que precisa de uma xícara de café.
Öğretmen maaşıyla alınabilinecek bir araba değil.
Belo carro para um ordenado de professora.
Bilmek isterdim. Neden bilim müzik gibi güzel bir şeyi çözümleyebilirken öğretmen ile kral için bir çözüm üretemiyor.
Gostaria de saber... porquê, se a ciência pode deslindar algo täo belo como a música, porque näo pode postular uma soluçäo para uma professora e um rei.
- Anneniz çok iyi bir öğretmen olmalı.
Esperem lá fora. mas... A vossa mãe deve ser uma ótima professora. - Não está mal.
öğretmen 128
öğretmenim 161
öğretmenler 37
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir oda 17
bir otel 16
bir oğlum var 25
öğretmenim 161
öğretmenler 37
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir oda 17
bir otel 16
bir oğlum var 25