English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Büyük bir hata yapıyorsun

Büyük bir hata yapıyorsun traducir portugués

294 traducción paralela
Tüm erkeklerden! Ama hayatım, büyük bir hata yapıyorsun.
- Bom, se parecias esse tipo de coisas.
- Sam, Sam büyük bir hata yapıyorsun.
Sam, estás terrivelmente enganado.
Şerif, büyük bir hata yapıyorsun!
Xerife, está cometendo um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Você cometeu um erro.
Büyük bir hata yapıyorsun!
Está a cometer um erro!
- George, büyük bir hata yapıyorsun.
George, comete um engano.
- Büyük bir hata yapıyorsun!
- Estás a cometer um grande erro!
Büyük bir hata yapıyorsun.
Está a cometer um erro.
Biraz mantıklı olmaya başlasan iyi edersin bayım. Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Seja sensato, senhor, porque está a cometer um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Estás a fazer um grande erro.
Ama bak, büyük bir hata yapıyorsun... çünkü bugün buradayım, evet, ama yarın kimbilir nerede olacağım?
Mas vê lá bem, estás a cometer um grande erro porque hoje estou aqui, mas amanhã quem sabe?
Büyük bir hata yapıyorsun.
Está a cometer um grande erro.
Bence çok büyük bir hata yapıyorsun.
Fantástico... - Acho que estás a fazer uma grande asneira.
Sen büyük bir hata yapıyorsun. Bizi kandırabileceğini düşünerek.
- Não, você é que está, ao pensar que pode chegar aqui e fazer o que lhe apetecer!
Bayım büyük bir hata yapıyorsun.
Estás a cometer um grande erro comigo.
( Morales ) Çok büyük bir hata yapıyorsun, Isabel.
Isto é um erro, Isabel.
Çok büyük bir hata yapıyorsun!
Estás a cometer um grande erro. Roxie...
Oğlum, bence çok büyük bir hata yapıyorsun.
Filho, creio que cometeu um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Por favor, Eddie, não me ponhas na rua.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Estás a cometer um grande erro.
- Büyük bir hata yapıyorsun!
Afasta-as, raios! Estás a cometer um grande erro, cara de cu.
Braden, büyük bir hata yapıyorsun!
- Estás a cometer um erro grave. - Sai daqui para fora!
Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum, ama beni kazıklayabileceğini sanıyorsan, çok büyük bir hata yapıyorsun.
Não sei o que queres tramar. Mas se pensas que me vais gamar o guito, enganas-te.
Hayır, tek söylediğim Andy bence büyük bir hata yapıyorsun hepsi bu.
Só acho que isto foi um enorme disparate. É uma beleza, não achas?
Büyük bir hata yapıyorsun. - Yalan söylüyorsun!
- Está a cometer um grande erro.
Bert, büyük bir hata yapıyorsun.
Bert, ouve-me, estás a cometer um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Faz um grande disparate.
Marge, büyük bir hata yapıyorsun.
Marge, estás a cometer um grande erro.
- Büyük bir hata yapıyorsun Joe.
- Está a cometer um grande erro, Joe.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Cometeram um erro fatal.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Está a cometer um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Estás a cometer um grave erro.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Oh, estás a cometer um grande erro.
Lütfen, çok büyük bir hata yapıyorsun.
Por favor, está a cometer um grande erro.
Büyük bir hata yapıyorsun Paul.
Estás a cometer um grande erro, Paul.
Çok büyük bir hata yapıyorsun ve bunu yazacağım.
Bem a minha opinião clínica é de que estás a cometer um grande erro. E vai ficar na papelada.
Eğer bu şekilde bir aile sahibi olarak yeteneklerini geliştirebildiğini düşünüyorsan, gerçekten, büyük bir hata yapıyorsun.
Se você acha que isso lhe está a dar uma impressão apurada do que seja uma família, você está tristemente enganado.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Mas que foi que percebeste?
Büyük bir hata yapıyorsun.
Vais fazer uma grande asneira.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
- Sim, mas está cometendo um erro.
Büyük bir hata yapıyorsun.
Desapareça!
Büyük bir hata yapıyorsun, Patty.
Estás a cometer um grande erro, Patty.
Çok büyük bir hata yapıyorsun Doktor.
Está a cometer um erro terrível, doutor.
sanırım burada... büyük bir hata yapıyorsun.
Acho que estás a fazer uma asneira.
- Çok büyük bir hata yapıyorsun!
- Isto é um disparate enorme!
Büyük bir hata yapıyorsun.
Não sabes até que ponto meteste o pé na argola.
Büyük bir hata yapıyorsun Vershbow.
Estás a cometer um erro grave, Vershbow.
Çok büyük bir hata yapıyorsun!
Está cometendo um grande erro.
- Ah ve bununla beraber, büyük bir hata daha yapıyorsun.
E alem disso estás a cometer um grande erro...
Dostum, yaşamı, gerçekliği bir sınırlama olarak... kabul etmekle büyük hata yapıyorsun.
O teu grande erro, meu caro amigo, é considerar a vida, a realidade como uma limitação,
Bana hiçbirşey söylemeyerek büyük bir hata yapıyorsun.
Estás a cometer um erro ao não falares.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]