Deli değil traducir portugués
688 traducción paralela
Onbaşı o kadar deli değil.
O soldado não é tão louco.
- O deli değil.
- Ela não é doida.
- Hayır, hiçkimse deli değil.
Não, não estou zangado com ninguém.
- Tüccar deli değil.
- O Negociante não é louco.
O bir deli. Hayır deli değil.
Ele não está louco.
Akıntıya doğru gidecek kadar deli değil, değil mi?
Ele não é suficientemente doido para ir rio abaixo, pois não?
O zaman, Tanrı günah işleyen bir deli değil mi?
Então, porque é que Deus fica aborrecido quando nós pecamos?
Ne düşündüğünüz umurumda değil. Deli değilim.
Não me importa, eu não sou.
Sizce deli değilim, değil mi bayan?
Não acha que sou doido, pois não?
Belki kafasının içi karışık olabilir, ama deli değil.
Talvez esteja confuso por dentro, mas ele não é louco!
O deli değil!
Ele não é louco!
Uyuyor ve deli değil.
A dormir e são.
Ama Bay Figgis sıradan bir deli değil.
Mas o Mr. Figgis não é um idiota qualquer.
Üç Tiger'a karşı kendisini öne atan bir deli değil.
Não um tipo que se atira a três Tigers.
Francesco deli değil, öyle değil mi Paolo? Deli değil.
O Francisco não está louco, pois não, Paolo?
Francesco deli değil.
O Francisco não está louco.
Hayır deli değil, ağlıyor.
Não. Está num pranto desalmado.
Mabel deli değil. O sıradışı.
A Mabel não é maluca.
Deli değil, o yüzden böyle söyleme.
É invulgar.
Deli değil.
Maluca, não.
Zaten o da biraz deli değil mi?
Além disso, está um pouco louco, não?
Deli değil... ama tehlikeli.
Não é louco mas é perigoso.
Yo, deli değil.
Não, não é louco.
Bu, deli olmayan adamlar için garip bir konu değil mi?
Esta não é uma conversa estranha... para homens que não são loucos?
O adamın köpeğine deli para teklif ettiğinin farkındasın, değil mi?
Aquele senhor ofereceu-lhe muito pelo seu cão.
Teyzene deli olduğumu söyledin, değil mi?
Disseste à tua tia que eu era doido, não foi?
Kadınlar için deli oluyorsun, değil mi tatlım?
É um "Don João". Adora mulheres.
Deli demez, çünkü değil.
Não pode fazer isso porque não o está.
Eski tip, sade bir deli hastanesi olsun o ürpertici korku yuvası değil.
Um asilo de lunáticas antiquadas! Não, que horror mais arrepiante!
Hollis tamamen deli... ve davranışlarından sorumlu değil.
O Hollis está irremediavelmente louco, não é responsável pelos seus actos.
Deli olmasına deli, ama mantığı da yok değil.
Não obstante a sua loucura, há método no que diz.
Deli dolu biriydi, değil mi?
Uma espécie de rapaz selvagem, não?
Deli gibi kaçmak istiyorsun, değil mi?
Gostarias loucamente de fugir, não?
Ama ona deli oluyorsun, değil mi?
Mas você adora-o, não é?
- Kaptan deli mi, yoksa değil mi?
- O capitão é doido ou não?
Deli olmadığımı bildiğim için umrumda değil.
Mas, já que não estou, | não me importo.
Deli olmam bunu açıklardı değil mi?
Se eu estiver louca, isso seria uma explicação, não?
Deli. Ona ne olacağı umurunda değil.
Ele é louco, tanto lhe faz!
Bakın, deli olduğumu düşünmenizi istemem, bu öyle bir şey değil. Ben sadece...
Não quero que pense que estou louco nem nada, mas é so que... bem...
Deli Peppe ve Alman onunla iddiaya tutuştuğunda sen de orada değil miydin? - Evet.
Tu estavas presente, antes de ontem... quando ele quis fazer a aposta com o Alemão e Peppe, o louco?
Orası bir ev değil. Deli bir adamın günah sarayı.
Não é uma casa, é o castelo de um louco, tão velho quanto o pecado.
Ve biz uyurken akıllı bir adamla deli bir adamı kimse ayırt edemez, öyle değil mi?
Quando se dorme... ninguém sabe distinguir quem é louco de quem não é. - Boa noite, Sr. Barrett.
Deli olduğu konusunda hem fikir olsak bile sence diğerlerimiz değil miyiz?
Suponhamos que esteja totalmente louco. Acha que o resto de nós não está?
Özgürlüğe, deli damgası vurularak esir alınmaya değil.
De liberdade e não de cativeiro, por ser louco.
Benim deli olduğumu düşünüyorsunuz, değil mi?
Julga-me louco, não é verdade?
Deli de değil.
Está curado.
Belki deli ama Sherman'la Tiger'ı karşı karşıya getirecek kadar çılgın değil.
Ele pode ser doido, mas não o suficiente para por os Shermans contra os Tigers.
Akaryakıtsız iki zırhlı tümen! Deli olmak işten değil!
Duas divisões de tanques sem combustível!
Deli, ama aptal degil.
Louco, mas näo é tonto.
Deli ya da değil Dreyfus Bir adamı yok etmek sÖz konusuysa şunu düşünmek mantıklı
Loucura ou não, qualquer um que tenha ido tão longe... quanto Dreyfus para eliminar um homem..
Emilia, tüm bu duygular harika. Ama Giselle'de deli sahnesi için, benim balem için değil.
Emilia, toda essa emoção é óptima... para a cena da louca em Giselle, não para o meu balé.
deli değilim 44
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56