Durduramıyorum traducir portugués
354 traducción paralela
Konuşmamı durduramıyorum.
Não consigo parar de falar!
Ama kendimi durduramıyorum.
No entanto, não posso parar.
Başlayınca kendimi durduramıyorum.
Logo que comece, não consigo parar.
Durduramıyorum.
Não consigo parar.
Böyle olunca kendimi durduramıyorum.
Não consigo parar quando fico assim.
Etki altındaki ekibim, Omicron Kolonisi'ne katılmak için gemiyi terk ediyor. Onları durduramıyorum.
Influenciada, a tripulação desertou e está a descer à colónia de Omicron e não os posso deter.
Gitmek istemiyorum ama kendimi durduramıyorum.
Não quero ir, mas é superior às minhas forças.
- Ölüyor. Durduramıyorum.
Ele está a morrer e eu não posso fazer nada para evitá-lo.
Üzgünüm, M-5 müdahalesini durduramıyorum.
Não consigo ultrapassar a interferência do M-5.
Buradaki kanamayı durduramıyorum.
Não consigo estancar o sangue ali.
Tamam ama kanamayı durduramıyorum.
Sim, mas não consigo estancar o sangue.
Otomatik yok etme işlemini buradan durduramıyorum.
Não posso desligar a sequência de auto-destruição a partir daqui.
Kendimi durduramıyorum.
Não consigo parar.
Onları durduramıyorum Kiona.
Não os posso deter, Kiona.
- Kanı durduramıyorum,
- Não consigo parar o sangue, tio!
- Durduramıyorum!
Não trava!
Müzik duyunca, ayaklarımı durduramıyorum.
Quando oiço música, não consigo controlar os pés.
Kanamayı durduramıyorum.
Não paro... de sangar!
Titremeyi durduramıyorum.
Näo consigo parar de tremer.
Durduramıyorum!
Não sei... Não sei desligá-las.
Durduramıyorum.
Não consigo parar isto.
Onu durduramıyorum.
Não a consigo fazer parar.
Kumun akışını durduramıyorum.
Eu... não consigo... reter a areia.
Durduramıyorum, Mac.
Não consigo voltar atrás, Mac.
Kanamayı durduramıyorum.
Não o consigo estancar.
- Efendim, durduramıyorum efendim!
- Não consigo, meu sargento.
Madem seni durduramıyorum, seni çalıştırabilecek birini tanıyorum.
Se não te consigo demover, sei de alguém que te pode treinar.
Durduramıyorum.
Não consigo evitá-lo.
Ellerimin titremesini durduramıyorum.
Não consigo parar as mãos de tremerem.
Onları... durduramıyorum.
Não posso... detê-los.
Onları durduramıyorum.
Não posso detê-los.
Durduramıyorum.
Não consigo fazê-lo parar.
Kanamayı durduramıyorum.
Não consigo parar a hemorragia.
Hızlanmamızı durduramıyorum.
Não posso parar a nave.
Bu şeyi durduramıyorum.
Não consigo parar isto.
Nadiren şarap içerim, çünkü içtiğimde güçlü yumruklarımı durduramıyorum.
Cada vez que eu bebo, não me consigo mais controlar... e fico capaz de matar alguém. Tens a certeza?
Maymunluk... yapmayı... durduramıyorum... ben.
Não consigo parar de imitar o Macaco.
Afedersin, Jessica... ama kendimi durduramıyorum.
Perdão, Jessica, mas é mais forte do que eu.
Titremeyi durduramıyorum.
- Não consigo parar de tremer.
Elimin titremesini durduramıyorum.
Não consigo parar a mão de tremer.
Olamıyorum. Elimi durduramıyorum adamım.
- Não consigo parar de tremer!
Bunu durduramıyorum.
Detesto queijo.
Durduramıyorum.
Não consigo detê-los.
Şimdi durduramıyorum.
Agora, não posso pará-lo.
Ben... sadece bu berbat hissi durduramıyorum.
Eu, eu, eu apenas não consigo parar com esses sentimentos horríveis.
Onları durduramıyorum.
Já não os consigo controlar.
Durduramıyorum!
Não consigo pará-lo!
Ve ben onları durduramıyorum.
Não consigo travá-los.
Durduramıyorum!
- Desliguem isso!
Bir türlü durduramıyorum, acele edin.
Não vai parar.
Kendi hayatımı yaşamam gerektiğini biliyorum ama sizi özlemeyi durduramıyorum.
Frangos!
durdur 139
durdu 87
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66
durdu 87
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66