English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Emin değil misin

Emin değil misin traducir portugués

160 traducción paralela
Emin değil misin?
E não sabe?
Emin değil misin?
Porque duvida?
Emin değil misin?
Se não tens a certeza, pergunta.
Yani emin değil misin?
Porquê? Näo tens a certeza?
Emin değil misin?
Näo tem a certeza?
Emin değil misin?
não estás seguro?
- Emin değil misin?
Não tens a certeza?
- Emin değil misin? !
- Você não tem certeza?
Bundan emin değil misin?
Não tem a certeza se ela foi assassinada?
Hala emin değil misin?
Ainda não tem certeza?
Yani emin değil misin?
Está a dizer que não tem a certeza?
- Emin değil misin?
- Julgo que não. - Não tens certeza?
Benden ayrılmak isteyip istemediğinden emin değil misin?
Não decidiste em absoluto dar-me com os pés?
Neden? Onu yok ettiğimizden emin değil misin?
Porquê, achas que não o banimos?
- Emin değil misin?
- Não tens a certeza?
Senin için çok önemli bir konu, senin kardeşin bunun içinde ve sen emin değil misin?
Ele é a coisa mais próxima que tu tens como irmão, e tu não tens a certeza?
Yani bulabilecekleri tek şey mide asidi.. - Emin değil misin?
- Os ácidos do estômago costumam...
- Bu bizi kahrolası elektrikli sandalyeye gönderebilir ve sen emin değil misin?
- Podemos ser eletrocutados. Duvida?
Artık kendinden o kadar emin değil misin pis katil?
Já não estás tão confiante, pois não, assassino?
Emin değil misin? Plan senindi evlat.
Não estás confiante?
Artık öldüğünden emin değil misin?
não estás seguro que está morta?
Yardımseverliğinden değil de, sadece ondan olduğuna emin misin?
De certeza que era só por isso? Não era só por caridade?
O olduğundan emin misin? Silahlı adam buydu, değil mi?
É ele, de certeza o da espingarda?
Emin değil misin?
Não tens a certeza?
"1647" idi değil mi? Emin misin?
Não pude evitar o aperto no coração nem pude esquecer que nesta aldeia morreu meu irmão.
Emin misin, sence de çok aptalca değil mi?
De certeza que isto não é uma coisa parva para fazer?
Öyle değil mi, bebeğim? Baban seninle şakalaşıyor. Yemek istemediğine emin misin?
Como este dente aqui e um anel de ouro com a minha alcunha e tudo.
Paranın, yalnız bana değil de, bize ait olacağından, emin misin?
Por que pensa que são nossos e não meus?
Kişisel değil mi? Emin misin? İtalyan aksanı bu kadar kötü olan bir İtalyan aktörle ilk defa tanıştıklarını söylediler.
Disseram que nunca viram um actor italiano com um sotaque tão mau.
Ölü numarasıyla olsa, sorun değil. - Yapmak istediğinden emin misin? - Sanırım.
- Acho que sim.
Hayır, bu benim değil. Emin misin?
- Tem a certeza?
Ginger gibi değil de "Gingeer" gibi söylemediğine emin misin?
Não era qualquer coisa que soava a Ginger? Tipo "Gingeer"?
- Bunu Georgia değil de senin yapmanın doğru olduğuna emin misin? Demek istediğim..
- Não achas que a Georgia devia..?
Ve gözlerini böyle kapattığından emin misin? Böyle değil.
Tens a certeza de que ela protegeu os olhos assim e não assim?
Emin misin? Pekâla, bundan daha iyisi de vardır, değil mi?
Tens a certeza que não estás enganado?
Bunun bir şifre olmadığına emin misin? Şifre değil.
Sem ofensa, mas deve ser a pior declaração da história do mundo.
Yukarıda değil mi? Emin misin? Şimdi oradaydı.
- Não está aqui.
Öngörünün geleceğe değil de geçmişe ait olduğuna emin misin?
De certeza que a tua visão era do passado e não do futuro?
Emin misin, sıkıntı yok, değil mi?
Sentes-te à vontade para isso?
KaIina ne yapacağım veya herhangi birimize ne olacağı önemli değil. Sen yine de bu makinayı durdurabileceğine emin misin?
KaIina independentemente do que decidir, ou que aconteça a algum de nós tens a certeza que consegues parar essa máquina?
- Henüz emin değil misin?
- Ainda não tens a certeza?
Emin misin sen... bir şeyleri bölmüyorum değil mi?
Tem certeza de que... - não estou interrompendo nada?
İmzaladığından emin misin? Bir sorun falan çıkmaz, değil mi?
- Querida, trouxeste o meu chapéu?
Emin misin? Şey, Ben... Yüzde 100 değil...
Nao posso estar 100 % certa.
Öbür adamı değil de beni istediğine emin misin?
Tens a certeza que me queres a mim aqui e não ao outro gajo?
Emin misin, çünkü sorun değil.
Oohhhh! tens a certeza?
- Değil. - Emin misin Mike?
- Tem a certeza?
- Sen hala hayal değil emin misin?
- De certeza que ainda não estavas a sonhar?
- Sen o bir iblis değil mi emin misin?
- Tens a certeza que não era um demónio?
Bu adamla sidik yarıştırmak istediğinden emin misin? Şey, bana başka bir seçenek bırakmadın, değil mi?
Não me deixaste grande escolha.
Bunu annenden öcünü almak için değil de gerçekten benimle yaşamak istediğin için istediğine emin misin?
Tens a certeza que fazes isto porque queres estar comigo... e não apenas porque te queres vingar da tua mãe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]