English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Eminim vardır

Eminim vardır traducir portugués

1,796 traducción paralela
Özel yapım hoplayan arabalardan olduğu için eminim vardır.
É um daqueles low riders, por isso, aposto que tem.
Eminim vardır.
Claro que tem.
Eminim vardır.
Acredito que sim.
Eminim vardır.
Aposto que sim.
Eminim Boston'da taksi vardır.
É provável que haja táxis em Boston.
Ne demek istiyorsun? Eminim, polis içinde onlara çalışan daha üst düzey biri vardır.
Estou certo que têm alguém no departamento que obedece às suas ordens.
Eminim arkadaşınla laflayacağınız şeyler vardır.
Tenho a certeza que ambos terão muito para falar.
- Eminim arkadaşları da vardır.
- E deve ter amigas.
Saygısızlık yok. Eminim ki hâlâ altın gibi bir kalbi vardır.
E sem desrespeito, estou certo de que ainda tem um coração de ouro.
Eminim geçmişinde, düşüncelerini Kahlan Amnell'den uzaklaştırabilecek güzel bir orman kızı vardır.
Deve haver alguma rapariga que deixou para trás, alguma viçosa jovem da floresta que possa afastar os seus pensamentos de Kahlan Amnell.
Eminim bazı endişeleriniz vardır.
Tenho a certeza que tem algumas perguntas.
Eminim seni bir yerlerde bekleyen biri vardır.
Tenho certeza que alguém está algures à tua espera.
Eminim bize anlatacak hikayelerin vardır.
Eu aposto que tens uma ou duas histórias para nos contar, certo?
Eminim kendince sebepleri vardır...
Eu tenho a certeza que tem as suas razões...
Eminim Duncan'ın bizi bu durumdan kurtarmaya yardımcı olacak bazı bilgileri vardır. Tamam. Duncan?
Bem, tenho a certeza de que o Duncan dispõe de algum facto que nos vai tirar desta difícil situação, não, Duncan?
Eğer Marshall bununla uğraşmak istiyorsa eminim iyi bir nedeni vardır.
Se o Marshall quer fazer isto, deve ter um óptimo motivo.
Eminim Cleveland'ta Space Needle vardır.
Tenho a certeza que Cleveland tem uma Space Needle.
Eminim bize söylemek istediğin bir şeyler vardır.
Tenho a certeza de que tens alguma coisa para tirar do peito.
Eminim aralarında hoşlanabileceğin bir iki çocuk vardır.
Mas deve haver alguns de quem gosta um pouco.
Hayatında seni strese sokacak çok fazla şey vardır eminim.
Deves estar a passar por muitas coisas difíceis.
Eminim birkaç ortak noktamız vardır.
Aposto que temos interesses comuns.
Eminim ki işte de dergi okumak için bir yer vardır.
Sou capaz de apostar que há um sítio para ler uma revista, no trabalho.
Bak, mutlaka bir açıklaması vardır, eminim.
Deve haver uma explicação, sabe?
Eminim bir yanlışlık vardır.
Tenho a certeza que é um mal entendido.
- Eminim işi falan vardır. Hayır.
- Não, não, decerto que ele não pode.
Evet, eminim konuşmanız gereken bir sürü fizik şeyi vardır.
Bem, certamente tem muito a falar acerca da ciência.
Eminim göğüs kanseri olan evsizler de vardır.
Aposto que há quem tenha cancro da mama e não tenha casa.
Eminim bir hata vardır.
De certeza que é só um erro.
Onlar yalnız dolaşmaz.. eminim buralarda tekrar tuzak vardır
Existem pequenos grupos por toda a fronteira. Se não atravessarmos rapidamente a floresta, podemos dar de caras com um exército.
Eminim Chapman'ın milyoner dulunun o saate senden daha çok ihtiyacı vardır.
Estou certo que a viúva do milionário Chapman precisa mais deste relógio do que tu.
Adam kaçırmaktan, eminim başka suçların da vardır.
Por rapto. Outras acusações se seguirão, com certeza.
Eminim ki sifonunu çekebileceğin binlerce sıkıntı rezervuarın vardır.
Tenho a certeza que ainda tens uma reserva de aborrecimento para bombear.
Eminim ki, ondan hiç bahsetmemiş olmasının bir sebebi vardır.
Estou certo de que há um motivo muito bom para ele nunca ter falado nela.
Eminim arabanda GPS vardır, haklı mıyım?
Presumo que tenhas GPS no carro, certo?
Eminim başka seçenekler vardır.
- Porque não analisamos todas as opções, porque de certeza que há opções.
Eminim onun özür dilemek istediği bir kaç kişi vardır.
Tenho a certeza que ele quer pedir perdão a algumas pessoas...
Eminim senin bir fikrin vardır.
Tu arranjas uma solução.
Eminim onun sana ihtiyacı vardır.
Bem, tenho a certeza que ele precisa de ti.
Eminim buna çok ihtiyacınız vardır.
Asseguro que eles precisam muito mais disto que vocês.
Hem eminim kuzeyin misafirperverliğine ihtiyacın vardır.
Além disso, pareces precisar da hospitalidade do norte.
Defedilecek fazla pislik olduğunu sanmıyorum ama eminim ki bir kaç şey vardır atabileceğim.
Acho que não há muita coisa de que tenha de livrar-me. Mas tenho a certeza que tenho aqui umas coisas de quais consigo livrar-me.
Eminim pek çok sebebi vardır. Ama önemli olan tek sebep şu :
Tenho a certeza de que há muitas razões, mas a única que importa é esta :
Ve eminim size soracak soruları vardır.
Também acho que irão ter muitas questões.
Eminim her anahtarın kilidinin nerede olduğunu gösteren bir veritabanı da vardır.
Garanto-vos que para uma coisa tão avançada, eles têm uma base de dados que nos dirá exactamente que fechaduras são abertas por que chaves.
Eminim ikinizin konuşacak çok şeyi vardır.
Bem, tenho a certeza que vocês os dois têm muito que falar.
Nasıl ya da neden bilmiyorum ama eminim çok iyi bir sebebi vardır.
Não sei como, não sei porquê, mas de certeza que há uma excelente razão para isso.
Eminim başka ayakkabıları da vardır.
Tenho a certeza que ela tem outros sapatos.
Eminim karşılığını verebileceği bir yol vardır.
Tenho a certeza que haverá uma forma de ela me retribuir.
Yani, Beckman'ın yüzünü sandalye arkasından birazcık gördüm ama eminim yanındaki odada Orion'ı bulmak için çalışan bir sürü zeki analisti vardır.
Só tive um vislumbre da sala da Beckman atrás da cadeira dela. Mas imagino que tenha uma fantástica equipa de analistas brilhantes na sala ao lado, a trabalhar para encontrar Orion.
Eminim Devon, eminim vardır...
Claro Devon, tenho a certeza que tem.
Eminim İngiltere'de halkın, Kral ve bilhassa Cromwell ve tarikatına karşı ayaklanmış olduğundan haberiniz vardır.
Decerto tendes conhecimento das revoltas que têm acontecido por toda a Inglaterra contra o Rei, aquele herético, Cromwell, e todo a sua seita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]